BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  GÜNCEL

Alparslan Türkeş öldürüldü mü?

Eski MHP Erzurum Milletvekili Rıza Müftüoğlu, eski MHP lideri Alparslan Türkeş'in öldürüldüğünü öne sürdü. Müftüoğlu, son kitabında müthiş iddialarda bulundu.

Abone ol

Müftüoğlu, hareketin bilinmeyen yönlerini "Derin Sayfalarıyla Milliyetçi Hareket" adlı kitapta topladı. Ülkücü mafyanın devlet tarafından piyasaya sürüldüğünü savunan Müftüoğlu, şunları kaydetti: "Dönemin Başbakanı Turgut Özal'a çıkan görevliler, ülkücü mafyanın piyasaya sürülmesi teklifinde bulundu... Ülkücü mafyanın eline, Ermeni işadamlarının da bulunduğu listeler verildi. Daha sonra da çek senet tahsilatına sevk edildiler. Türkeş, ülkücü mafyaya karşı çıktı." Müftüoğlu, Abdullah Öcalan'a Suriye'de düzenlenmesi planlanan suikastla ilgili şu bilgileri verdi: "Başbuğ, V.K adlı arkadaşımızı görevlendirdi. 3 ülkücü Suriye'ye gidip Öcalan'ın evini buldu. Tam harekete geçecekken, Suriye görevlilerince evin sarıldığını gördüler. Tedbirler, Çiller'in o sırada gazetelerde yayımlanan 'Özel Harekât Dairesi'nin en uzman elemanlarından oluşan 4 ayrı tim Öcalan'ı vurmak için harekete geçti' demeci üzerine alınmıştı. Bu demeç Çiller tarafından verilmedi. Çiller'in ağzından başka biri bu haberin verilmesini sağladı... " 1994'te de dönemin Suriye İç İstihbarat Başkanı'nın yeğeniyle irtibat kurulduğunu ve "10 milyon dolar karşılığında Öcalan'ın Türkiye sınırları içinde teslim alınması" konusunda anlaşma sağlandığını da açıklayan Müftüoğlu, Türkeş'in bu durumu Başbakan'a ilettiğini, ancak hiçbir yanıt verilmediğini savundu. Müftüoğlu, "Yine biri bu işin bizim vasıtamızla yapılmasını istememiş ya da Öcalan yine korunmuştu" dedi. Potasyum şüphesi 4 Nisan 1997'de vefat eden Türkeş'in öldürüldüğünü de öne süren Müftüoğlu, "Ölüm, Alparslan Türkeş gibi bir lidere gelince, 'suikast' kelimesi öne çıkabilir" dedi. Müftüoğlu, şunları kaydetti: "Başbuğ'un öldürüldüğü kanaatindeyim. Mart 1997'de Almanya'da gittiği doktorun 'Kalbiniz saat gibi' dediğini bize anlatmıştı. Bu doktor da Başbuğ'un ölümünden 1 yıl sonra, kalp durmasından hayatını kaybetmişti. Bir gün bana CIA'da çalışan bir Türk'ten bir rapor ulaştı. Bir siyasi partinin liderine gönderilmişti. Raporda hem Başbuğ'un, hem de Özal'ın öldürüldüğü yazıyordu. Potasyum yüklemesi yapılarak, iz bırakmadan ölümler gerçekleştirilebiliyordu" Müftüoğlu, kimlerin Türkeş'i öldürmüş olabileceğini konusunda da başta Almanya olmak üzere Avrupa'yı işaret etti. Polisle gerginlik Türkeş'in ilk olarak Devlet Mezarlığı'nın önündeki arazide gömülmesinin kararlaştırıldığını belirten Müftüoğlu, ordunun buna karşı çıktığını, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan ve yardımcısı Çiller'in bir şey yapamadığını vurguladı. Türkeş'in emniyete yazdığı gizli mektuba da yer veren Müftüoğlu, "Emekli Hâkim Albay Kaya Alpkartal'ın Başbuğ'a sunduğu belgede polis okullarında okutulan 'Devlet Güvenliği ve İstihbarat' kitabında MHP'nin suçlandığı yer alıyordu. 1993'te Emniyet'e yazdığı mektupta, 'Bütün cinayetlerin arkasında ya bir MİT ya da emniyet mensubu görülmüştür' ifadesine yer verildi" dedi. Nâzım'ın şiirini niçin okudu? Müftüoğlu, 1994'teki MHP Olağan Kongresi'nde Nâzım Hikmet'in "Bu memleket bizim" şiirini okuyan Türkeş'in, "Bunu neden yaptınız" sorusuna "Bölücüler azıttı. Milli blok oluşturmalıyız. Bu blokta solcular, Nâzım'ı da sevenler bulunmalı. Onlara bir zeytin dalı uzattım. Beraber olmalıyız mesajı verdim" yanıtını verdiğini açıkladı. Bazı tarikatlar bizi destekledi Müftüoğlu, tarikatların MHP'ye desteğini, "MHP'yi destekleyen dini gruplar ve tarikatlar vardı. Mamak askeri cezaevinde bile Mehmet Fevzi Efendi'nin müritleri bizi yalnız bırakmadı. Her hafta Mamak'taydılar ve her hafta elleri, arabaları dolu gelirlerdi" söyleriyle açıkladı. Kızılay'a cami yapma hayali Türkeş'in Kızılay'ın göbeğine cami yapılmasını istediğini vurgulayan Müftüoğlu, MHP liderinin sık sık, Güvenpark'ı işaret ederek, "Şurada cami ne güzel olur değil mi? İktidar olursak inşallah yaptıracağız" dediğini kaydetti. Müftüoğlu, ilk kez açıkladığı bu bilginin MHP yönetimince vasiyet olarak algılanmasını istedi. Haber: Önder Yılmaz Kaynak: Milliyet Gazetesi