BIST 9.525
DOLAR 32,50
EURO 34,78
ALTIN 2.487,60
HABER /  POLİTİKA

Ali Babacan: Ekonomide krizin sorumlusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ''Faturayı bir-iki kişiye kesip, ekonomik krizin sorumluluğundan kurtulamazlar. Krizin sorumlusu hükûmettir, en başında kimin olduğu bellidir. Ekonomide yanlış yapıldıysa, bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılmıştır.'' dedi.

Abone ol

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bu sabah FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu "Çalar Saat" adlı programına konuk oldu. Ali Babacan'ın program sırasında öne çıkan sözleri şu şekilde; 

''Pandemiden önce ülkenin kaynakları tüketildi; hükûmet esnafa destek olarak borç verdi. Küçük işletmeler perişan olmuş durumda. Esnafın mecburi giderleri, elektrik, muhtasar, sigorta gibi en azından devlete karşı yükümlülüklerinin ciddi bir süre ötelenmesi lazım.

''Ekonomide yanlış yapıldıysa, bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılmıştır''
Merkez Bankası’nın para basması morfin gibidir. Acıyı o anda keser ama alışkanlık haline gelebilir. Faturayı bir-iki kişiye kesip, ekonomik krizin sorumluluğundan kurtulamazlar. Krizin sorumlusu hükûmettir, en başında kimin olduğu bellidir. Ekonomide yanlış yapıldıysa, bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılmıştır.

''Lafla olmaz bu iş''
Hukukla ilgili samimi ise, Cumhurbaşkanı hemen yargıya diyecek ki; “Hakimler, savcılar bizden size artık talimatlar gitmeyecek. Kararları hukuka ve vicdanınıza göre alın. Hükûmet kontrol ettiği kanallara "Artık tamam size karışmıyoruz. Bizi eleştirebilirsiniz." deseler yarın memleketin havası değişir ama yapamazlar. Lafla olmaz bu iş. Taahhüt edeceksiniz ve somut adımlar atacaksınız. Yoksa yıllardır kandırılan vatandaş neden inansın?

''Sizin hatalarınızın bedelini neden vatandaş acı reçeteyle ödesin?''
Vatandaş diyor ki "Ben sadece oy verdim, ben bir şey yapmadım ki.” Sizin hatalarınızın bedelini neden vatandaş acı reçeteyle ödesin? Kötü yönetim neticesinde ülke bu duruma düştü. Sizin kötü yönetiminizin bedelini neden vatandaş ödesin? Ekonomik sorunları çözmenin temelinde adalet, özgürlükler, demokrasi vardır. Temeli çürük binada tadilat yapıyorlar. Duvarın boyasının rengini değiştiriyorlar."

''Eleştiriye açık bir döneme girecek miyiz?''
Bu işlerin asıl sorumlusu bir kişi var. Merkez Bankası Başkanını attım, akrabam da affını istedi affettim. Sorumluluk ne oldu? Buharlaştı mı? Bizim söylediklerimizden kopya çekiyorlar. Peki; STK’lar gerçekten dinlenecek mi? Eleştiriye açık bir döneme girecek miyiz? Rasyonal ekonomi politikası izlenecek mi? Yatırımcının tekrar güvenmesini sağlayacak adımlar atılacak mı? Herkes fiiliyata bakar. 

Kanal İstanbul
Hükûmet Kanal İstanbul’a kafayı taktı. Neden? Çünkü çok büyük rant var. Kanal İstanbul’dan geri adım atmak bir samimiyet testidir. Bağımsız sivil toplum kuruluşlarını ve meslek örgütlerini toplayın, dinleyin. Bu inat niye?

Gezi Parkı davası
Bütçe açığına bakın; benim bıraktığım yılın on misli. Bütçe açığını düşürmeye dönük bir gayret de yok. İsraftan geri dönüş görüyor musunuz? Gezi Parkı davasında savcı, tek taraflı olarak bütün bakanları mağdur olarak değerlendirmiş. Davacı değilim, müdahil değilim. Daha önce açıkladım; mağdur da değilim. Hükûmetin daha evvel yaptığı iyi şeyleri biz yaptık. Ben ve benim gibi düşünen arkadaşlarım her zaman doğrular için mücadele ettik. Eğer bunlar bir kişinin başarısı olsaydı, devam etmesi gerekirdi."