BIST 9.071
DOLAR 32,37
EURO 34,96
ALTIN 2.325,48
HABER /  GÜNCEL

Aktütün Komutanının çığlığı

Yıllarca orada görev yaptı. Tüm eksiklikleri biliyor. PKK'nın arşivleri bulunmalı diyor. Peki o arşivler nerede, kimde?

Abone ol

İNTERNETHABER

Eski Aktütün Komutanı Emekli Albay Erdal Sarızeybek Siyaset Meydanı'na katıldı. Ve son saldırının nasıl olduğundan, PKK'nın arşivinin nerede olduğuna ilişkin birçok inanılmaz bilgi aktardı.


A

SARIZEYBEK KİMDİR?
 Kırşehir- Kaman doğumlu olan Erdal Sarızeybek 1976 yılında Kara harp Okulu'dan jandarma teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1990 yılında Fransız Jandarma Subay Okulundaki öğrenimini müteakip 92-94 yılında Şemdinli Hudut Tabur Komutanlığı görevinde bulundu. 1999-2003 arasında Van, Manisa ve Şanlıurfa'da İl Jandarma Komutanlığı görevlerinde bulundu. Sarızeybek, 2005 yılında Ankara atandığı Uzman Jandarma Öğrenci Alay Komutanlığı görevinde iken albay rütbesinde, kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
KTÜTÜN KARAKOLU'NA GÜNDÜZ NASIL BASKIN YAPILDI?

Programda bir itirafçının Aktütün Bölgesi'ne 300 kişilik bir baskın yapılabileceğine inanmadığını söyleyen ses kaydı yayınlandı. Sarızeybek hala bölge insanıyla ilişkiyi sürdürdüğünü ve saldırı anında askerlerin kendini arayarak bilgilendirdiğini söyleyerek yeni saldırıya karşı şunları söyledi:

Basyan'dan geldiler

"Bunlar Basyan'dan geliyor. Basyan ormanlık bölge, derin çatakları var. Her bir çatakta terörist olabilir. Bunlar yılan gibi yaratık. Son saldırıda köylülerden aldığım bilgilere göre akşam saatlerinde planlanmış. 9 Mayıs'ta bize yaptıkları gibi yapacaklarmış. Gece sınıra yanaşmışlar. Ağaçların arkasında onları kimse göremez. Leylekdağı'na yanaşmışlar. Orada da kimse göremez. Gündüz de asker asker değişiminde mevzilere yanaşmışlar. Teröristi görmek kolay değil. 30 metre ötemdeki teröristi ben görememiştim. Sürünerek geliyorlar, toprak rengindeler.... 

AKTÜTÜN'DE O DA ÇATIŞTI

Erdal Sarızeybek son kitabı "İhaneti Gördüm" de o çatışmayı şöyle anlatıyordu:

30 Ağustos 1992. Saat 05.00 suları. Haberci koşarak içeri girdi ve..

- Komutanım. Acele telsize gelin. Teröristler Alan Karakoluna saldırıyor..

Yedi kişi yola koyulduk, birimiz bir daha geri dönmedi. Tam yardıma geldik derken şiddetli bir patlamayla araç havalandı, mayına bastık ve pusuya düştük. Allahtan başka kimse yoktu yardımımıza gelecek, çatıştık saatlerce bir başımıza…….

13 Eylül 1992 Aktütün ve 29 Eylül 1992 Derecik çatışmaları.

Daha Alan'ın izleri ne duvarlarda ne beynimizden silinmemiş. Ben ne yapayım! Şemdinli'de devlet yok! Sadece asker var vatandaş var, ikisi de yalnız!Bir terör belası varsa, devlet bütün kurumlarıyla mücadele edecektir, yalnız askeriyle değil! Bunlar isyan değil bir haykırış, şehirlerin acısıyla dolu bir feryat..

Nasıl bu acıya katlanır bu yürek. Katlanıyormuş, anladım, 16 şehidimizi uğurlarken…

Silahlandık. Hepimiz; hem asker hem korucu. Irak kuzeyinde açık silah pazarı var, bir de her siparişi karşılayan Iraklı Cemal. Çatıştık ölesiye..

Askerler gördü, ilk tetiği çekti

Ancak Aktütün'de Bayraktepe'deki bizim pusu askerleri bunları görüyor. Erken çatışma çıkıyor. İlk tetiği biz çekiyoruz. Eğer ki ilk tetiği onlar çekseydi durum bambaşka olurdu.  İlk tetiği çekmek çok önemlidir. O zaman güç size geçer. Şimdi diyorum ki Özal'ın yapamadığını bu hükümet yapsın. Bizi vurmaya gelsinler diye beklemeyelim, biz gidip vuralım...

AKTÜTÜN KARAKOLU KALDIRILMALI MI?

Aktütün kaldırılamaz. Burayı kapatırsanız ülkenin arka kapısını kapatmış olursunuz. Karakol kapatmak demek vatanını terk etmek demektir. 16 sene önce orada 22 kişi öldü. Aktütün köylüsü devletini istiyor. "Biz yalnızız" diyor. Hükümetin görevi o köylüyü korumak. Karakol kapatmak o sorunları çözmez...

YERİ DEĞİŞTİRİLMELİ Mİ?

Hayatımız orada geçti. Aktütün'ün ardında Konur Vadi var. Aynı sıkıntıyı yaşayan 4 köy daha var o vadide. Siz Aktütün'ü merkez seçer gücü oraya yığarsanız, vadiyi tehdide açık bırakırsanız, Aktütün'ü koruyamazsınız. Oraya bölük yapmak lazım...

Bölük yapacak müteahhit parayı aldı kaçtı

97'de oraya bölük yapılacaktı. Ama devlet hesap sormuyor. Müteahhit terör tehditi var dedi, parayı aldı kaçtı. Ben feryad ediyorum onu bulun diye... Oraya bölük yapın diye...

Aktütün Vadi içinde yapayalnız...

ÖRGÜTÜN ARŞİVİ DERHAL ELE GEÇİRİLMELİ

Örgütün çok ciddi bir arşivi var. O arşivde hangi terörist hangi askeri öldürmüş yazılı...

Örgüte katılan kişiye bir kod adı veriliyor ama gerçek kimliği o arşive kaydediliyor. Sonra o kişinin tüm eylemleri isminin karşısına kaydediliyor.

Peki o arşiv nerede?

Öcalan bize teslim edildiğinde alınan ifadesinde söylüyor. "Kod adı Harun benim sağ kolumdu, şoförümdü. Arşivler onda" diyor. Bizim istihbarat onun gerçek kimliğini biliyor. Suriye'de olduğunu da biliyor. Tutup getirmesi gerekli ki o arşiv çok önemli.

Arşivde para kaynakları, eylem krokileri, nereden silah aldıkları, yurtdışı bağlantıları, silah şirketleri ile bağlantı, yurtiçi bağlantıları her şey kayıtlı...

Bunlar bulunmalı ki hukuki delil olarak kullanılsın. Yoksa Aktütün'de askerimizi şehit eden adam gelir, ben elime kana bulamadım, dağda çuval taşıdım deyip eve dönüş yasasından yararlanır.

ÖRGÜTÜN HESABI İSVİÇRE'DE

Öcalan1999'da  ifadesinde söylemişti. PKK'nın parası İsviçre'de Kürtçe Dayanışma Vakfı hesabına yatırılıyor. PKK'nın yıllık geliri 500 milyon Avro... Eğer bu kasayı bilerek bulmuyorsanız Aktütün'deki askere silah sıkıyorsunuz demektir.

AYNI ERMENİ SORUNU GİBİ OLACAK

Türkiye'yi çok büyük bir tehlike bekliyor. Kürt sorunu Ermeni sorununa dönüşecek.

Ermeni meselesiyle sözde Kürt meselesi de birbirinin devamı.... ASALA cinayetleri birdenbire kesildi ve Ermeni devleti meseleyi Ermeni soykırımına dönüştürerek dünya siyasetine taşıdı.

Şimdi de Kürt cinayetleri işleniyor ama arkalarında devlet yok. Yarın bugün Kürt devleti kurulunca aynı Ermeni meselesine dönüşecek.

32 bin teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı. Bu cesetlerin çoğu arazide. Kandil bombalandı. Orada ölenler orada kaldı.

Kürt Devleti kurulunca Barzani denen adam dünyadan insanları çağıracak. "Türkiye katliam yaptı, işte de kanıtı. Buyrun cesetler" diyecek...

Peki ne yapılmalı?

Adalet bakanlığı bu çatışmaların tutanaklarını tutuyor. Bu tutanaklar TSK'nın operasyon raporlarıyla birleştirilmeli. "Biz 100 terörist öldürdük ama 33 de şehit verdik" diyebilmek için. Türkiye bu hazırlığı şimdiden yapmalı...

ASKERİN İLK ATEŞİ AÇMA YETKİSİ YOK

2004 Aralık'ta Avrupa Birliği Uyum Yasaları için CMUK'u değiştirdi. Polise, jandarmaya, askere bir tane bile yetki yok. Askerin orada teröristi sağ olarak gözaltına alma yetkisi yok, ateş atma yetkisi yok, arama, yetkisi yok. Basit bir tutanak memuruna dönüştürülmüş. Yani Fransa'nın 150 yıl önceki haline...

Örnek verecek olursak; asker teröristle karşılaştı. Gözaltına alamıyor. Terörist kaçtı. Mesken olarak kullandığı bir ahıra girdi. Asker orayı arayamıyor.

Terörist ateş açmadan askerin onlara ateş açma yetkisi yok. Sonradan bu "teslim ol ihtarına uymazsa kullanılacak silahta denklik olmak kaydıyla ateş açabilir" diye değiştirildi.

O G-3'le ateş açıyorsa, sen onu bombalayamazsın yani...

Hükümet Avrupa Birliği böyle istiyor diyebilir ama Fransız kanunlarında polisin ve jandarmanın bütün bu yetkileri var.