BIST 9.091
DOLAR 32,38
EURO 35,02
ALTIN 2.325,50

AKP Bank!..

Bir ay önce, yani Doların 7.15 seviyelerinde olduğu dönemde, Katar Emiri Al Sani, Türkiye'ye 15 milyar dolar doğrudan destek verdiklerini açıkladı.

Bir ay önce, yani doların 7.15 seviyelerinde olduğu dönemde, Katar Emiri Al Sani, Türkiye'ye 15 milyar dolar doğrudan destek verdiklerini açıkladı.  

Ne için?

Ekonomik olarak diz çökertilmeye çalışan Türkiye'yi ayakta tutabilmek için. Ekonomik darbe ile rehin alınmaya çalışılan Erdoğan'ın elini rahatlatmak için değil mi?

Peki...

Şimdi bir hayal kur sevgili kardeşim. 

Erdoğan'ın gelen o parayı maliye ve hazine kayıtlarına geçirmeden, doğrudan kendi faizli hesabına aktardığını, hatta gelen faizle çocuklarına maaş bağlattığını düşün! 

Bitmedi!..

Üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra o parayla bir banka kurdurduğunu, bankaya AK Parti'yi ortak yaptığını, hisselerin yüzde 28'ini de bu ortaklık üzerinden partisine nakit olarak aktardığını varsay. 

Şimdi Allah için söyle. 

Ne yapar, bu duruma nasıl tepki verirdin?  Muhtemelen sokağa iner, Erdoğan o parayı sahibi olan halka teslim edinceye ya da istifa edinceye kadar eylem üstüne eylem yapardın değil mi?

İyi de bunun birebir aynısı bu ülkede yaşandı be birader! Nasıl yaşandığını bilmiyorsan sana anlatayım.

1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı topraklarının işgal edildi. O dönemde Müslümanların yaşadığı zulüm ve Halife’nin Hıristiyanların elinde esir konumuna düşmesi üzerine, Hint Müslümanlarını harekete geçti. 

Kurulan dernekler aracılığıyla toplanan 875 bin lira Ankara’ya ulaştırıldı. 

Tam da yukarıda anlattığım üzere, bu para Maliye Bakanlığı kayıtlarına yansıtılmadı ve hazineye girmedi.

Peki ne oldu?

Doğrudan Mustafa Kemal Atatürk'ün Osmanlı Bankası'ndaki hesabına yatırıldı. Kurtuluş Savaşı için gönderilen paralara savaş hazırlıkları yapılırken dahi el sürülmedi. 

Paranın 500 bin lirası Büyük Taarruz’dan önce ihtiyaçların karşılanması için Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın emrine verilse de, savaştan sonra 385 bin lirası Atatürk'e geri iade edildi ve bir daha hiç kullanılmadı. 

Hristiyanların esiri durumundaki Halife'yi kurtarmak için bile kullanılmadı. Bırakın kurtarmayı, bu paralar Osmanlı Bankası'nda yatarken, Halife önce yurt dışına sürgüne gönderildi, sonra da halifelik kaldırıldı.

İlginç değil mi?

Durun ama sonrası daha da ilginç. 

Mustafa Kemal Atatürk, halife için, ülkenin kurtuluşu için gönderilen o paradan, kız kardeşi Makbule Hanım’a da maaş bağlattı. 

Bunu ben söylemiyorum sevgili kardeşim, kızma bana! Bu bilgiyi Atatürk’ün yakınlarından Hasan Rıza Soyak bizzat hatıralarında anlatıyor. Şimdiye kadar buna itiraz eden bir CHP'li de çıkmadı!

İş Bankası'nın kuruluşuna gelince...

İş Bankası’nın kurucusu Celal Bayar, Mayıs 1982’de çıkan İş Dergisi’ne yaptığı açıklamada, “Atatürk ‘Git Osmanlı Bankası’ndan 250 bin lirayı al, bu işe başla’ dedi” diye anlatıyor.

Geri kalan paranın ne olduğu, nereye harcandığı ise bilinmiyor!

Bayar'ın verdiği bilgilere göre bankanın kuruluş sermayesi 1 milyon lira olarak belirlendi. Hindistan Müslümanlarından gelen 250 bin liranın dışındaki para ise tamamen Osmanlı Devleti'nin kaynaklarından sağlandı.

CHP kurulan bankanın yüzde 28'ine ortak edildi ve o ortaklık halen olduğu gibi devam ediyor. 4 CHP'li de bankanın yönetiminde görev yapıyor. 

O paranın bugünkü değerinin ne kadar olduğunu da söyleyeyim kardeşime...

Yaklaşık 22 milyar Türk lirası!

Peki ben bu tatsız hatırayı neden yazdım? 

Baktım ki Cumhurbaşkanı Erdoğan İş Bankası'nın kuruluşunu ve yönetimini eleştirdi diye çıldırmaya başladın. Baktım ki her zaman olduğu gibi yine "Hırsız Tayyip" sloganları atmaya başladın. 

Sana, inandığın ideolojinin kirli geçmişini hatırlatayım dedim.