AK Parti'nin Yenilenmiş Kadroları Seçim Kazandırır Mı?
AK Parti, il-ilçe teşkilatı kongrelerinin ardından 23 Şubat tarihinde 8. Olağan Büyük Kongresi’ni yaptı.
12 Ekim’de başlayan kongre maratonu sonucunda il teşkilatlarındaki değişiklik %75’i, ilçe teşkilatlarındaki değişiklik ise %60 oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MKYK’daki yenilenmeyi ise teşkilatlardaki değişime oranla %52 seviyesinde gerçekleştirerek düşük tuttu.
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’nden büyük bir kan kaybı ile ikinci çıkan AK Parti için değişim ve yenilenme kaçınılmazdı.
İl-ilçe teşkilatları ile genel merkezdeki değişimleri yeterli bulan da var, beklentileri karşılamadığını iddia eden de…
MKYK’daki değişime bakıldığında, 31 Mart seçimlerinin faturasının il-ilçe teşkilatlarına kesildiği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı’nın bu yaklaşımı doğru mudur, bilemiyorum.
Bir gerçek var ki; sadece AK Parti’de değil, diğer tüm partilerde de genel merkezlerin ve liderlerin oylarının üzerine teşkilatların oy getirecek, seçim sonuçlarına etki edecek durumları yok.
İl-ilçe teşkilatlarının oy getirerek partilere katkı yaptığı dönemler geride kaldı. Artık, siyaseti yönlendiren de, icraatları ve söylemleri ile odak olan da liderlerdir.
Siyaset, lider ve efektif insan merkezli bir hal aldı. Bütün partilerin taşra teşkilatı yöneticileri vasat insanlardan oluşur oldu.
Bilgili, birikimli ve donanımlı insanlar siyasetten uzaklaşmaya başladı.
Peki, AK Parti’deki bu değişimler öne alınmış bir genel seçimi kazandırmaya yeter mi?
Zannımca tek başına yeterli olmaz. 31 Mart seçimlerinin kaybedilmesinin nedenleri iyi analiz edilmelidir.
Yerel seçimlerden ikinci parti olarak çıkmanın nedeni, genel merkez ve hükümet politikalarıdır.
Genel merkez yerel seçimlerde, anketleri dikkate almadan ahbap çavuş ilişkisi ile aday belirlemiştir.
Halktan uzak ve kopuk insanlar, belediye başkanı ve milletvekili yapılmıştır.
Hükümetin icraatları, seçimin kaybedilmesinin birincil faktörüdür:
Ekonomi politikaları, enflasyonist bir ortam doğmasına sebep olmuştur.
Babadan oğula geçen vekillikler vatandaşın gözüne batmıştır.
Partinin oy deposu emekliler mağdur edilmiştir.
Eski vekillerin çeşitli kurumlara yönetici olarak atanması vatandaşı rahatsız etmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanları ile Merkez Bankası Başkanları’nın sürekli değişmesi, istikrarsızlık görüntüsü vermiştir.
Salgın sonrası ortaya çıkan fahiş kiralar, kiracıların canını yakmıştır.
Düzensiz göçmenler vatandaşları rahatsız etmiştir.
Kur korumalı mevduat, zenginin her durumda kazandığı algısı oluşturmuştur.
Ez cümle, seçim yenilgisinin en büyük nedeni ekonomiktir.
Vatandaşımız 2018 ve 2023 Genel Seçimleri’nde, “Beka Meselesi”ni satın aldı. Önümüzdeki bir genel seçimde beka konusu da etkili olmayabilir.
Tek çözüm, vatandaşın refahını ve alım gücünü yükseltmek görünüyor.