BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,95
ALTIN 2.437,03
HABER /  MEDYA

CHP'nin yeni dönem planı ne? Deniz Zeyrek anlattı

Gazeteci Deniz Zeyrek, son yıllarda ağırlaşan siyaset dilinin yumuşaması gerektiğini söyledi. Zeyrek, Kılıçdaroğlu'nun genel başkan yardımcılarının kullandığı dilden de rahatsız olduğunu ifade etti.

Abone ol

Gazeteci Deniz Zeyrek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan yardımcılarının sert sözlerinden rahatsız olduğunu söyledi. Bu konuda genel bir uyarı yaptığını da belirten Zeyrek, siyasette kullanılan dilin önemli olduğunu belirterek Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın her polemikten galip çıktığını gördüğünü söyledi.

İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, ABD'de yaşanan olayları ile Türkiye'nin siyaset gündemini gazeteci Deniz Seyrek ile Youtube kanalında değerlendirdi.

PROGRAMI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

İşte programda konuşulanlar;

Deniz Zeyrek:

AK Parti neden 2012'ye kadar yüzde 50'lerde gitti ülkede ciddi pozitif bir atmosfer oldu? Daha yapıcı bir dil vardı. Böyle bir dil kullanılıyordu. Şimdi belediye ekmek dağıtıyor, paralel yapı diyorsunuz. İşte devlet içerisinde devlet diyorsunuz. 

Siyasetinizi eğer etki tepki üzerine oluşturursanız olmuyor. Bütün siyasetiniz etki tepki üzerine şekilleniyor. Halbuki son günlerde muhalefet cephesinde gerilimi düşürme eğilimi görüyorum ve çok kıymet veriyorum. 

Ankara kulisi vereyim. Kılıçdaroğlu, genel başkan yardımcılarının o sert mizacından ve köşeli cümlelerinden biraz rahatsız. 

Hadi Özışık:

Engin Özkoç sert bir açıklama yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu sahiplendi yetmedi grup toplantısında yanına oturttu. Sayın Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği sözler...

Deniz Zeyrek:

Onlar geride kaldı. Ben şu andan bahsediyorum. O zaman Cumhurbaşkanı biliyorsun aynı cümlelerle CHP'yi hedef aldı. O bence Cumhurbaşkanı'nın da ön ayak olduğu CHP'lilerin de devam ettiği, benim de siyasetin bugüne kadar görmediğim bir durumdu.

Cumhuriyete 23 Nisan'da bir yazı yazdı. Çok enteresan bir başlığı vardı. Bulabilsem aslında gösteririm. Alçak gönüllü bir demokrasi ve cumhuriyetten bahsediyordu. 

İşte bu bizi sokağa çekmek istiyorlar dediği konuşmada da o var. Biraz daha sağduyulu yaklaşım bu. Benim söylediğim kameraların arkasında söylenen bir şey. 

İsimlerin üzerinde durmamak lazım. Genel olarak kullandığınız dile dikkat edin uyarısı var. 

Şunu aktarayım. Bakın İstanbul seçimlerinde gördük. CHP'nin adayı pozitif bir dil kullanarak AK Partililerin oyunu aldı. Net bir soru soruyorum. Ekrem İmamoğlu, çıksaydı "Saray rejimi" deseydi, "kaçak Saray" deseydi kazanabilir miydi?

Kılıçdaroğlu'nun AK Parti tabanı için planı

Kılıçdaroğlu son dönemde buna çok önem veriyor benim gözlemim. Yani AK Parti tabanından oy almak istiyor ama AK Parti tabanında olup biteni eleştirip ama AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı'na bu tip yaklaşımların sıcak karşılanmadığını fark etmiş. Dolayısıyla da eleştirilerimizi yapalım ama kişiselleştirmeyelim uyarısında bulunuyor. 

Kılıçdaroğlu, Erdoğan için ben onun konuştuğu dili konuşmayacağım diyor ama bakıyorsun genel başkan yardımcıları öyle değil. Basın toplantılarında çok ağır ifadeler kullanıyorlar. Bir şekilde önümüzdeki dönemde bu dilin yumuşayacağını tahmin ediyorum. 

"CHP'nin önünde iki seçenek var"

Bir de CHP gerçekten çok önemli bir fırsat buldular. Yerel iktidar yani şu an 39 milyon insanın yaşadığı 11 büyükşehiri CHP'liler yönetiyor. En ücra taşrasına kadar ulaşma şansı var. Yani Ankara'da artık Yenimahalle ve Çankaya ile sınırlı değil CHP! Haymana'nın köylerine de Mansur Yavaş ulaşıyor ve Şereflikoçhisar'ın da Bala'nın da köylerine ulaşabiliyor. İstanbul, Mersin, Adana ve Hatay'da da bu aynı.

CHP'nin önünde iki seçenek var. Ya hizmet edip bunları konuşmaya, gündemde tutmaya devam edecekler ya da "kaçak Saray", "Saray rejimi" gibi aklına ne geliyorsa bunlarla polemikleri devam ettirecekler.

Kılıçdaroğlu'nun kabul ettiği Erdoğan gerçeği

Eğer polemikleri seçerlerse görüldü bu! Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003'ten itibaren polemiklerden galip çıkıyor. Bu kadar açık ve net! Onun için CHP'lilerin daha doğrusu Kılıçdaroğlu'nun bunun farkına vardığını son bir kaç yılda ki İstanbul ve Ankara dahil bu belediyelerin alınmasında da bu düşüncenin etkisi olduğu kanaatindeyim. Önümüzdeki günlerde de bu siyaseti takip edecek. Yardımcılarını kurmaylarına o dilden uzaklaşmaya ve kendisi gibi bir dili kullanmaya teşvik edecek."