BIST 9.624
DOLAR 32,59
EURO 34,84
ALTIN 2.495,60

16 Temmuz sabahının sözde hükümeti kimlerdi?

3 yıl geçti.. Ama yıllar geçsede bu soru unutulmayacak...“Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı darbenin aktörü “Yurtta Sulh Konseyinin” yani FETÖ’ nün 16 Temmuz sabahı Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Bakanları kimler olacaktı?”

Türkiye’de ne yazık ki geçmişten bugüne hep bazı olaylarda kilit sorular hep cevapsız kaldı!..
 
Ve kalmaya devam ediyor…
 
15 Temmuz hain darbe girişimi de işte böyle…

Bu hain darbe girişiminin arka planında hafızalarda hep takılı kalan  cevap arayan son derece önemli soru nedense hiç gündeme getirilmiyor!..
 
Nedir o soru;
 
“Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı darbenin aktörü “Yurtta Sulh Konseyinin” yani FETÖ’ nün  16 Temmuz sabahı Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Bakanları kimler olacaktı?”
 
Evet kimler?
Aradan geçen üç yılın ardından böylesine önemli  sorunun cevabı üzerinde hiç kimse durmadı ve durmuyor?
 
Bu sorunun tarihe not düşen ama cevap bulamayan  en önemli soruların başında geldiğini söylememek mümkün mü?
 
Böyle bir hain darbe girişimini ortaya koyanların elinde böyle bir liste yani belge yoktu? demek çok ucuz bir cevaptır…
 
Böylesine  sinsice hazırlık yapılan darbe planının bu boyutu üzerinde neden bugüne kadar kimse durmuyor?
 
Böyle bir darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ’ nün “Erdoğan’ın işi bitti artık ”dediği bir süreçte böyle bir hazırlık yapmadığı hiç ama hiç inandırıcı değildir…

Eğer hain darbe gerçekleşmiş olsaydı

16 Temmuz sabahı bu ülkenin bir Cumhurbaşkanı, bir Başbakanı ve Bakanları olmayacak mıydı?
 
Kimlerdi bunlar?
 
Hele, hele darbe bildirisinde kelimeler arasında sözde demokrasi adı altında yapılan bütün vurguların ülke yönetiminin askerlere bırakılmayacağı işareti değil miydi?

Yani FETÖ’ nün siyasi ayağında kimler vardı?
 
Bugüne kadar FETÖ' nün darbe girişimi ile ilgili her şey ortaya çıkarılırken ve çıkarılmaya devam ederken FETÖ’ nün Tayyip Erdoğan’ı  devirip yerine göreve getirmeyi planladığı siyasi ayağından  neden en küçük bir bilgi veya belge ortaya çıkmadı !..
 
Ve…
Halen Tayyip Erdoğan’ı devirmek adına ABD-FETÖ operasyonların devam etmediğini kim söyleyebilir!..
 
Evet..
FETÖ’ nün 15 Temmuz günü “Tamam iş bitti” dediği saatlerde  16 Temmuz sabahı müstakbel  sözde Cumhurbaşkanı, sözde Başbakanı ve  sözde Bakanları kimlerdi?
 
“Böyle bir oluşum yoktu”diyenlere inanmak mümkün mü?
 
O dosya neden açılmaz ve neden sorgulanmaz…
 
Diyeceğim şu ki ;

Türkiye eğer FETÖ belasının üzerinden silindir gibi geçmek istiyorsa 15 Temmuz darbe girişiminin arka planında yer alan siyasi ayağı deşifre edilmelidir…

Milletin vicdanı rahatlamalıdır...
 
O gece  Yurtta Sulh Konseyi  adı altında TRT’de silah zoruyla okutulan son derece taktiksel sözde demokrasi havarisi o  hain darbe bildirisini kimler hazırlamıştı?

Türkiye’de bazı siyasetçilerin böyle bir darbe girişiminden daha önce bilgisi var mıydı?

Eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı sözde yurt sulh konseyi tarafından ülke yönetiminde kimlere görev verilecekti?

Bazıları neden çok ilginç bir şekilde o gün yurtdışındaydı? (Bazıları Gezi Olayları sırasında da yine yurt dışındaydı)

Bu soruları sormanın zamanı geçmedi!..

Yıllar geçse de sorulacaktır…

Hele hele Tayyip Erdoğan'å karşı oyunların halen devam ettiği gerçeğine bakıldığı zaman bu oyunların başaktörünün halen FETÖ olduğunu konuşulmaya devam ederken bu soruları sormak ve cevap aramamak bu devlete bu millete ihanettir...

Tekrar ediyorum;
15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı FETÖ tarafından 16 Temmuz 2016 sabahı Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek için kimlere görev verilecekti?

Darbe girişiminin tüm arka planlarını hazırladığı apaçık ortaya çıkan FETÖ’ nün elinde böyle bir liste yoktu demek mümkün mü?

Kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” adını veren darbeci askerlerin üzerinden darbenin ardından kimlerin hangi göreve getirileceğine ilişkin bir liste çıktığı o günlerde gündeme getirilmişti…
 
Belediye başkanlarının dahi belirlendiği  bu listede Cumhurbaşkanı ve Başbakan gibi kritik isimler ise boş bırakıldığı  o boş bırakılan isimlerin FETÖ’ elinde olduğu 16 Temmuz sabahı açıklanacağı da  iddia edilmişti…
 
Kimlerdi o isimler?
O nedenle bu soru hep cevap arayacak?


Ve FETÖ ile  yapılan mücadelenin tüm yükünün adeta tek başına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinde olduğu Erdoğan olmazsa bu mücadelenin yapılamayacağının hep belirtilmesi çok  ilginç ve anlamlı  değil mi?

İlginç tabi..
FETÖ’ nün hedefinde  AK Parti değil  sadece Tayyip Erdoğan var…

Çünkü

FETÖ’ gerçek niyetini anladıktan sonra  teslim olmadı..
“Söz konusu Türkiye Cumhuriyetinin bekası ise gerisi benim için teferruattır” diyerek FETÖ ‘nün bütün yollarını keserek dershanelerle üzerinden savaşı başlattı.

17-25 Yargı kumpasının üzerinden geldi..

Devleti temizlemeye başladı…

15 Temmuz darbe girişimini millet ile omuz omuza bertaraf etti…

Ve o savaş devam ediyor…

Diyeceğim şu ki;

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı oyunların  halen devam ettiği gerçeği FETÖ'nün siyasi ve halen dokunulmadığı gözlemlenen bürokrasi  ayağının artık ortaya çıkarılması gerçeğini ortaya koymaktadır...

Ve halen yol alanların varlığı şüphe götürmez şekilde her yerde konuşuluyor mu?

Bunun aksini düşünmek abesle iştigaldir!

Erdoğan'a yönelik "Ne istediler de vermedik" sözünü karşılık eleştirilere  Ali Karahasanoğlu’nun yazısından bir anlamlı kesit ile  cevap vermek gerekir..

Diyor ki…

CHP Genel Başkanı  “Savcılar, Erdoğan’a sorsun, ‘Ne istediler’ diye” derken; biz kendisine soralım:
 “17-25 Aralık’ta, 30 Mart 2014 Mahalli Seçimlerinde, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, İstanbul seçimlerinde  FETÖ sizden ne istedi de vermediniz"

Bütün bunların ışığında Kemal Beyinde çok sevdiği eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Paşa'nın şu sözü ile yazımı noktalamak da hasıl oldu.

“2012'den 2016’ya kadarki süreçte , FETÖ' ye karşı Cumhurbaşkanı  Erdoğan tek başına mücadele verip savaşırken yalnız bırakıldı. Onun dışında kimse bu mücadeleyi yapamazdı”

Bu söz unutulmaz  ve halen de geçerli olan bir sözdür..

Yazımın başlığı ile bitirelim;

16 Temmuz 2016 sabahı için FETÖ'nün sözde Cumhurbaşkanı, sözde Başbakanı ve sözde Bakanları kimler di?

Allah'ın bildiğini kuldan saklamayın!..