BIST 9.453
DOLAR 32,59
EURO 34,82
ALTIN 2.496,55

15 Temmuz; 'Pranga tarihin sonu'

Küresel güçler ve içimizdeki liberal küreselciler bileşkesiyle Tanzimat-Meşrutiyet-Cumhuriyet denilen bir döneme girdik.

Milletin gücünden sözün büyüsüne…

Kaç fecr sonra uyandı millet sözün kıyısından eylemin sathına bunu da bilmek gerek!

Uykusunda uyur gibi olan bir milletin imanıyla dalga geçmeye kalkanların bertaraf edildiği 15 Temmuz’un on beş asır sonra bile hatırlanacak vatan şuurunu alkışlayarak başlamak istiyorum sözlerime.

Biz 15 Temmuz’da şehirlerimizin kanını döktük bir su gibi toprağın bağrına.

Onlar filizlenip köklü milletimizin mahşere dek unutulmayacak onurları arasına eklensin diye. Yine uykusuz bekleyişlerimizi ekledik meydanlara, düşmanlara uyumadığımıza ispat olsun diye.

İçimizde hangi milletten vatandaşımız olursa olsun; onlarla tek vücut olduğumuzu gösterdik o zalim gecenin kahpe saldırıları karşısında.

Unutulmamalı ki, ayrışmaların koynunda da nefes alsak; vatan, bayrak, özgürlüğümüz söz konusu olduğunda çoğunluğu bir tek vücut olabilecek bir milletiz biz.

O gece yalnızca içimizden çıkmış bir hainin hayallerinin çığlığı ve çılgınlığı değildi. O bir piyondu. İşte o piyonun ardındaki elleri bükmek tüm vatan sevdalılarının namusudur.

Bu yüzden unutmamalı, unutturmamalıyız!

15 Temmuz öncesi ve sonrası için; 15 Temmuz 2016 gününün ve gecesinin her aşamasını sahada, köprüde ve hastanede yaşamış birisi olarak müşahede ettiklerimi kalemden kelama döküyorum.

Dökülen kanların hesabını ödeyecek olanlara unutmadığımızı hatırlatmak için…

Son iki yüzyıldır Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet süreçleri ile dünyada başka bir örneği olmayan bu necip millet pranga tarihini yaşıyor.

İki yüz yıl öncesine kadar bütün coğrafyanın iyi niyet timsali, onur ve merhametin sahibi olan bir toplumun bireyleriydik.

Küresel güçler ve içimizdeki liberal küreselciler bileşkesiyle Tanzimat-Meşrutiyet-Cumhuriyet denilen bir döneme girdik.

Ve her şey ters yüz olmaya başladı!

Siyasi ve iktisadi tarihimiz suikastlar ve darbeler tarihine dönüştü. Her suikast ve darbe girişiminde; beraber yaşadığımız insanların ihanetini görüyoruz!

Görünmez ellerin taşeronluğunu yapan şahsiyet ve kişilik yoksunu kimliklerin elleri ve fikirleri ile bazen silahla, bazen kalemle, bazen parayla tarihimiz kanlı vahşetlere duçar kalıyor.

Osmanlıdan itibaren günümüze kadar yaşanan bütün bu elim sahnelerin suflesini İngiliz-Yahudi medeniyeti görünmeden-duyurmadan seslendiriyor.

Abdülmecit, Abdülaziz, Abdülhamit, Adnan Menderes, Turgut Özal, Recep Tayyip Erdoğan…

İsimlerin ve dönemlerin ne kadar benzerlikleri var değil mi?

Dini kisve altında hizmet-cemaat bağlamında hareket eden bir grup tarafından organize edilmiş olması Cumhuriyet kuruluşundan sonra muhatap kalmış olduğumuz diğer darbelerden farklılık gösteriyor.

Görünmez el İngiliz-Yahudi medeniyeti bu sefer taşeron olarak FETÖ’yü kullanıp dini, siyasi ve toplumsal darbeyi gerçekleştirmeye çalışmıştır.

Bize çok şey kaybettiren inanç değerlerimizin ve kimliğimizin kayboluşu asıl problemimiz haline geldiği bir zaman diliminde “ihmal etmeyen, imhal eden” Allah bir fırsat daha verdi.

Belki de çocuklarımızın, tevbe çemberine girmişlerin duaları, Suriye’den gelen kadın ve çocukların ve günahsızların duaları kabul gördü.

Çünkü yozlaşmaya yüz tutmuş yaşamlarımızla ölçüyü kaçırmış tavırlar ile takvimden akan zamanda savruluyorduk.

İlkeli ve omurgalı duruşun yerini çok yabancı kavramlarla doldurmuş ve hakktan uzaklaşmaya başlamıştık.

Mermilerin topların ışığından aydınlanan gecenin sahibi ışıkların en güçlüsü güneşi bir kez daha aynı bayrak altındaki necip milletin üzerine doğurdu.

Ezanların, salaların ses dalgalarında boğulanlar oldu.

Tarihin ruhlara fısıldadığı deruni kardeşliğin sembolü olarak coğrafyaları kucaklayan bir geçmiş tarihimiz var bizim. 

“Türkler olmasaydı dünya tarihi yazılamazdı” sözünü akla getirerek Batı medeniyeti ve uygarlıklarının korkulu rüyası olan Türkiye’nin ve milletinin hedefinde; artık omurgalı duruşun ve inanç değerlerinin göndere çekildiği onurlu gelecek yazılmalı.

SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: