BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,89
ALTIN 2.434,49

Zamanın evliya çelebisi olmak

Benim tarzım “doğruya doğru, yanlışa yanlış” şeklidedir. Bir önceki yazımda bazı ters ifade ve tavırları eleştirmiştim şimdi de duyduğum diğer haklı tarafı dillendirmek istiyorum.

Okuyucularım biliyor dün “Dicle Üniversitesini küçük düşürmeyin!” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Doğrusu o konferansa katılma isteğime rağmen program sıkışıklığından dolayı gidememiştim.

Doç.Dr. Ahmet İnan’ın konuşması üzerinde emin kimselerin anlatımına dayanarak ve Ahmet Hoca'nın beyanıyla bir yazı kaleme almıştım.

O tartışmanın bir tarafı olan Erdemliler Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz haklı sitemini bana iletti ve bilinmeyen yönüyle konferansta olup bitenler hakkında beni aydınlattı. Ortamı yumuşatmak için bu olayı bir daha kaleme alma isteği uyandırdı bende.

Zaten benim tarzım “doğruya doğru, yanlışa yanlış” şeklidedir. Bir önceki yazımda bazı ters ifade ve tavırları eleştirmiştim şimdi de duyduğum diğer haklı tarafı dillendirmek istiyorum.

Ahmet beyi yakından tanıyan birisi olarak onun hüsnü niyetinden şüphem yok. İstanbul vekilimiz Metin beyin de bu süreçte hakikatleri anlatma adına Anadolu’yu diyar diyar gezmesini de önemsiyorum. Bu gün gayret günü, azimle çalışma günü, haktan yana; kalbi, kavli, fili olarak taraf olma günüdür.

Zamanın evliya çelebisi olmak böyle bir şey olsa gerek.

Anadolu’yu dinlemek, düşüncelerini kaale almak, meramlarına tercüme olmak budur.

İstirhamım şu, bu süreci konuşmacılarından, vitrinlik adamlarından, ekranlarda sesi soluğu çıkanlardan talebim fikirlerinizi paylaştığınız gibi farklı düşüncelerle kendi fikirlerinizi de zenginleştirin.

Metin Külünk vekilimizi birkaç sefer dinleme imkanı buldum, konuşmaklarını bir bütün olarak değerlendirdiğimiz zaman ülkenin huzur ve sükunetinden yana bir tema ile bu tür çalışmalarını yürüttüğü hissi bende uyandı. Onun için bu çalışmalarını önemsiyor, diğer yetkili etkili kimselerin de onu model almasını bekliyorum.

Bizim gibi yazar-çizer kimselere düşen bu azimli kardeşlerimize katkıda bulunmaktır.

Edindiğim bilgilere göre Ahmet hocaya karşı en kibar davranan yine Metin bey olmuş, hatta platformdan inerek kendisini güvenli bir ortama ulaştırana kadar onunla eşlik yapmıştır. Bu nazik tavrından dolayı kendisini tebrik ediyorum.

Keşke ben bu yazımda güvenli ortam kavramını kullanmasaydım. Asıl benim hazmedemediğim mevzu da oydu, yani bir konferansta bir öğretim üyesinin düşüncesini bu şekilde bastırmak ve küçük düşürücü ifadelerle kesmeyi içine sindiremedim.

Ne yaparsak yapalım bende de Kürt duygusallığı var. Haksızlığa tahammül edemiyoruz. Ama kendini kaybetmiş Kürtler gibi sağa sola saldırmıyoruz, ne başkasına hakaret ediyoruz, ne de bölücülük yapıyoruz. Vatanımızın bütünlüğü içinde insanımızın daha mesut yaşaması için kalemimizle kudretimizle çalışıyoruz, bu uğurda çalışanları da alkışlıyoruz.

İnancım o ki Vekilimiz Metin Külünk de öğretim üyesi Ahmet İnan da bu türden nitelikli kimselerdir.