BIST 9.717
DOLAR 32,47
EURO 34,96
ALTIN 2.436,18
HABER /  GÜNCEL

Zaman yazarı Ali Ünal'dan Diyanet Başkanı Görmez'e sert eleştiri!

Zaman yazarı Ali Ünal, bugünkü yazısında DİB Başkanı Mehmet Görmez'in 'hırsızlık fetvası'nı eleştiriyor, Gülen cemaatinin maneviyat çaldığı açıklamasının 'iftira' olduğunu yazıyor.

Abone ol

Zaman yazarı Ali Ünal, "Hadisler ışığında AKP/Görmez ve Camia" yazısında, geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in çok konuşulan ve tartışılan 'hırsızlık fetvası'nı çok sert eleştiriyor.

Ali Ünal, Mehmet Görmez'in 'Milletin maneviyatını çalmak, para çalmaktan daha büyük günahtır" yönündeki fetvasına ilişkin "Camia'nın milletin maneviyatını çaldığı iftiradır" diyor.

İşte Ali Ünal'ın "Hadisler ışığında AKP/Görmez ve Camia" yazısı:

Vicdan ve insaftan nasibi olanın Camia hakkında söyleyemeyeceği bir söz varsa, o da, Camia'nın milletin maneviyatını çaldığı iftirasıdır.

"BU İFTİRAYI ATAN DİB BAŞKANI..."

Bu iftirayı atabilen bir DİB Başkanı ise, önce, Camia'nın müesseselerine ibadetsiz giren yüzbinlerce gencin çok büyük çoğunluğu o müesseselerden yalnızca kendilerine üniversite ve iş kapılarını açacak yeterlilikle değil, aynı zamanda ibadetlerle ve ahlâkî faziletlerle donanmış olarak ve zararlı alışkanlıklara düşmekten korunarak çıkar ve aynı hizmetler belli ölçülerde 160 ülkede verilirken, DİB'in oldukça zengin vakfı ve 100 bin kişiye yakın kadrosuyla orantılı olarak nesillerin ahlâk ve maneviyatına gerçekten hangi önemli katkıda bulunduğunu varsa vicdanına sorması gerekir.

Ayrıca, bugün ülkemizde Din, ilim ve kültür adına DİB ve ilâhiyatların ne ölçüde müsbet tesir ve katkı sağlayabildiği de tartışmaya açıktır.

....

"DİB HANGİ HİZMETİ YAPTI?"

Her biri maneviyat ve ahlâkta çöküntü demek olan gelişmeler, AKP iktidarlarında daha önceleri görülmediği ölçülerde artmadı mı? Bunlar karşısında DİB hangi hizmeti yaptı? Bu menfilikler ortamında en geniş çapta ahlâk ve maneviyat hizmetini veren Camia olmadı mı? Siyasî iktidarın memuru olarak bu gerçeklere gözünü, kalbini kapayan Görmez, apaçık iftirasıyla bütün bu menfîliklere hizmet etmiş olmuyor mu?