BIST 9.717
DOLAR 32,47
EURO 34,96
ALTIN 2.436,18

“ Yüksek Lisans ve Dr. yabancı dil programlarında” kimler ders verirmiş?!.

Yabancı dilde eğitimde ders vermek, özel şartlar gerektiriyor.

GÜNCEL/2017 MAAŞLARI:  2017 yılı için; Arş. Gör. maaşı (7/1)4.369 lira olurken, Prof.maaşı (1/4) 7. 417 lira, Müsteşar maaşı (1/4) 9.498,Genel Müdür maaşı (1/4) 8.335, Sözleşmeli Personel  tavan ücreti 5.257, Öğretmen maaşı (1/4) 3.363 (7/1) 3.007 oldu. Yeni başlayan bir  Arş.Gör. ile 20-30 yıl çalışan Sanatçı Öğretim Elemanı maaşı farkı dikkat ederseniz 850 tl civarında. Sanatçı Öğretim Elemanları gösterge rakamları 3600’de kaldığı  ve yıllardır söylenmesine/söz verilmesine  rağmen 6400’e yükseltilmediği için, maaşlar sürekli eriyor. Oysa başlangıçta Genel Müdür seviyesinde düşünülmüştü. İkramiye ve teşvik ikramiyesi maaşlara katılmıyor. Oysa TRT bunu çoktan çözdü. Bu durumda çoğu sanatçı öğretim elemanı emekli olamıyor, yaş haddini bekliyor, bu da kadroların yenilenmesine imkan vermiyor. Memur Kültür-Sen’de aynı görüşte ve  2017’de çözülecek denilmişti. Devlet Toplulukları/koroları/orkestraları (2000 sanatçı) ve Konservatuar Sanatçı Öğretim Elemanları (400  sanatçı) çözüm bekliyor, diğer kurumlardaki gibi biraz olsun rahat etmek istiyor.

Gelelim konumuza…

Vay arkadaş,bu nasıl iştir; her gün yeni bir şey daha öğreniyor, karamsarlaşıyoruz…YÖK, yönetmelik yayınlıyor, ama uygulama yok…(http://www.inter/yok-ve-degistirilmesi-gereken-yanlis-uygulamalar-1227684y.htm)

“Bu nasıl idarecilik, denetleme, yönetmeliği göz ardı etme” anlamak mümkün değil…

“Suç var, suçlu yok”, her idareci “başarılı” (http://www.inter/herkes-basarili-ise-muzik-alani-sorunlari-nicin-cozulmuyor-1574807y.htm)

Malum, üniversitelerde yabancı dilde eğitim –biliyorsunuz, biz sanat/kültür ve sporda öğretimden yanayız- konusu bir türlü çözülemedi.  Müzik alanında da –mesela İTÜ MİAM, İTÜ TMDK Müzikoloji- yabancı dilde -lisans, yüksek lisans ve doktora/sanatta yeterlik- eğitim programları var. Ama, bir konu varmış ki –gözümüzden kaçmış- ağzımız açık kaldı…

Araştırmamıza göre, özellikle sanat/spor alanlarında bu kurallar uygulanmıyormuş!…

Her UDS’yi geçen, “yabancı dilde eğitimde” öğretim elemanı –yönetmeliğe aykırı- olmuş, ders vermiş…

Ve, şikayetler olmuş ki, yeni bir yönetmelik daha hazırlanmış…

Demek ki, Y.L., Dr./Sanatta Yeterlik öğrencilerine; ödev verip, çeviri yaptırmakla,onları sempozyumlarda kullanmakla   “yabancı dil eğitimi yapılmış olmuyormuş.”

“Üniversitelerin ve oralardaki hocaların varlık sebebi nedir? Kısaca iki şey: 1. Alanlarında üretilmiş bilgileri öğrenmek, yeni bilgiler üretmek, analitik düşünme yeteneğini geliştirmek, sonuçta ilmî ve fikrî gelişmeye katkı sağlamak. 2. Bu bilgi ve fikirleri öğrencisiyle, toplumuyla paylaşmak suretiyle o bilim yuvasını kuran, hocalarını yetiştiren devlete ve millete borcunu ödemek. Bir ülkede bilim kuruluşları bu iki noktada ne kadar başarılı olursa, ülke ve millet de o kadar başarılı ve hızlı gelişir. Modern dönemde önce Batı, ardından Uzak Doğu tecrübeleri bunu gösterdi. (Manevi gelişme için aynı şeyler söylenemez ama o başka bir konu.)”

Bizler ve eğitim yazarları, yıllardır bunları  yazınca, kötü oluyoruz birileriyle, mobbinge maruz kalıyoruz.

Etik olmayanlar, işlerine çomak sokulmasını istemiyorlar ve yine de kazanıyorlar, olan yine öğrencilere oluyor…

Çünkü; denetim yok, yönetmelikleri bilen yok, ama herkes büyük/başarılı idareci!...

Acı ve komik değil mi?

Konuyu açalım isterseniz;

Yabancı dille eğitim yapılan bölümlerde ders verecek öğretim elemanları ve öğrenciler için YÖK bir yönetmelik yayımlandı.

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA YABANCI DİL ÖĞRETİMİ VE YABANCI DİLLE ÖĞRETİM YAPILMASINDA UYULACAK ESASLARA İLİŞKİN YÖNETMELİK 23.06.2016’da yürürlüğe  girmiş.

Amaç

MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, yükseköğretim kurumlarında yabancı dil öğretimine ve yabancı dille öğretimin amaç, kapsam, uygulama ve değerlendirme hususlarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak kurulan yükseköğretim kurumlarında yapılan her türdeki yabancı dil öğretimi ve yabancı dille öğretimi kapsar.

Dayanak

MADDE 3 - (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi, 44 üncü ve 49 uncu maddeleri ile 14/10/1983 tarihli ve 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

MADDE 5 - (1) Yabancı dil öğretiminin amacı, öğrenciye aldığı yabancı dilin temel kurallarını öğretmeyi, yabancı dil kelime haznelerini geliştirmeyi, yabancı dilde okuduğunu ve duyduğunu anlayabilmeyi ve kendisini sözlü veya yazılı olarak ifade edebilmeyi; yabancı dilde öğretimin amacı ise ön lisans, lisans ve lisansüstü diploma programı mezunlarının alanlarına ilişkin yabancı dil yeterliliklerini kazanmalarını sağlamaktır.

Buraya kadar bir sorun yok, madde ve amaçlar çok güzel hazırlanmış... Sorun şimdi başlıyor:

Yabancı dille öğretim ve yabancı dil hazırlık sınıfı

MADDE 8 -

(7) Yükseköğretim kurumlarında yabancı dille verilen derslerin bu dile hakim olan öğretim elemanları tarafından ve bu dille verilmesi sağlanır.

Bu programlarda ancak aşağıdaki şartlardan birini taşıyan öğretim elemanları yabancı dilde ders verebilirler:

  1. a) Türkçe dışındaki öğretim dilinin, öğretim elemanının anadili olması.

  2. b) Öğretim elemanının lisans veya doktora öğreniminin tamamını öğretimin verileceği dilin anadil olarak konuşulduğu ülkede bu dille verildiği bir programda tamamlamış olması.

  3. c) Öğretimin verileceği dilin resmi dil olarak kabul edildiği bir ülkedeki, Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınan ve ülkenin resmi dilinde eğitim veren yükseköğretim kurumlarının birinde toplamda en az bir yıl (iki yarıyıl) öğretim elemanı olarak çalışmış ve ders vermiş olması, bu durumu ilgili yükseköğretim kurumundan resmi olarak belgelendirmiş olması ve ilgili yükseköğretim kurumundan ayrılmasının üzerinden en fazla iki yıl geçmiş olması.

ç) Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen merkezi yabancı dil sınavları ile eşdeğerliği kabul edilen uluslararası yabancı dil sınavlarından yüz (100) tam puan üzerinden asgari seksen (80) puanla başarılı olması. (Çalışılan yükseköğretim kurumundan ayrılan ve iki yıldan fazla öğretim elemanlığına ara verenlerin başka bir yükseköğretim kurumuna öğretim elemanı olarak geçişinde de söz konusu merkezi yabancı dil sınav puanlarına ilişkin belgeleri ilgili merkezi sınavın geçerlilik süresine göre yeniden ibraz etmeleri gerekir.)

(8) Yükseköğretim kurumları, öğretim elemanlarının yabancı dilde ders verebilmesine ilişkin yetkinliğini ölçmek ve karar vermek için yedinci fıkranın (ç) bendinde yer alan asgari puanların üzerinde puan belirleyebilir ve deneme dersi de dahil ilave şartlar getirebilir.

GEÇİCİ MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce;
  1. a) Türkiye'deki bir üniversitede derslerin sadece yabancı bir dilde verildiği lisans, yüksek lisans veya doktora programında öğrenimini tamamlamış olması nedeniyle bu Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce yükseköğretim kurumlarında bu yabancı dilde ders veren öğretim elemanları, sadece halen kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunda yabancı dilde ders vermeye devam edebilir.
  2. b) Yükseköğretim kurumlarında merkezi yabancı dil sınavında ilgili dilde 80 ve üzerinde puana sahip olması nedeniyle yabancı dilde ders veren öğretim elemanları, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumundan başka bir yükseköğretim kurumuna geçmesi halinde yabancı dilde ders vermeye devam edebilir.
  3. c) Yükseköğretim kurumları yabancı dilde eğitim veren programlarındaki öğretim elemanı kadrosunu, 8 inci maddede yer alan asgari şartlara uygun olarak 2017-2018 eğitim öğretim dönemi başına kadar sağlaması gerekmektedir. Bu şartların sağlanamaması halinde, yükseköğretim kurumlarının yetkili kurullarının teklifi üzerine programların öğretim dilinin Türkçe'ye çevrilmesine Yükseköğretim Kurulu karar verir.

Anladınız mı, ne demek istediğimi?

Gördünüz mü, uygulanmayan maddeleri?!

Eeeeeeeeee!!!!!!

Konu ile ilgili bir soruşturma duydunuz mu?

Yanlış uygulama yapanlara  bir ceza verildi mi?

Yoksa taltif mi ediliyorlar?!...

Etiklik ve denetim aranıyor…

Gelecek yazı: Üniversitelerde sorular ve Eğitim-Bir-Sen’in müfredat  raporu…

PROGRAM AÇMA NASILOLUYOR…
“Yükseköğretim Bilgi Sistemi (YÖKSİS) yükseköğretim kurumları ile ilgili tüm bilgilerin toplandığı bir veri tabanı. Yükseköğretim kurumları kendi akademisyen kadrosunu, öğrenci sayısını, mezunlarını, yayınlarını kısaca tüm bilgileri bu sisteme yüklüyor. YÖK, üniversitelerin program açma taleplerini değerlendirirken koşulları taşıyıp taşImadıklarına bu sisteme bakarak, karar veriyor. Çünkü belli bir programın açılabilmesi için aranan öğretim üyesi sayısı şartı var. Örneğin lisans programlarında bu sayı 3. Bu akademisyenlerin unvanının en az yardımcı doçent olması gerekiyor. Yüksek lisans programlarında istenen 2 öğretim üyesinin en az doçent olması şart. Eğer bir program akademisyen sayısı ve unvanı açısından bu kriterleri karşılıyorsa o zaman YÖK açma izni veriyor. İşte üç kâğıt burada ortaya çıkıyor. Bu da birkaç yolla yapılıyor. Bunlardan biri emekli olan akademisyenlere ayda ortalama 3 bin TL teklif ediliyor ve ismi o programın açılması için akademisyen kadrosu içine yazılıyor. İş o boyuta geliyor ki programı açabilmek, yeter akademisyen sayısını tutturabilmek için örneğin siyaset bilimci hoca, sivil havacılık kadrosunda gösteriliyor.” ()
Biz, kurumların lisans mezunu vermeden, Y.L. ve Dr./Sanatta Yeterlik açılmasına baştan beri karşı olduğumuzu –sağduyulu eğitimciler gibi- her zaman belirtiyoruz.
TEBRİKLER YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NE…
“Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, üniversitenin Beşiktaş Kampüsü Oditoryumunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye’ye ve üniversiteye bilimsel katkı veren akademisyenlere her türlü desteği vereceklerini belirtti. Şahin, rektörlük seçimleri sırasında açıkladığı ve görevi devralır almaz hayata geçirmeye başladığı 23 proje hakkında da bilgi vererek,  projelerden bir kısmının gerçekleşmek üzere olduğunu söyledi.Davutpaşa Kampüsü Master Plan çalışması ile ulaşım planını bitirmek üzere olduklarını ve Tematik Araştırma Merkezlerinin bir kısmının bu yıl içinde hizmete gireceğini dile getiren Şahin, araştırma merkezlerinin etrafında gruplanacak akademisyenlerin belirleneceğini belirtti. Prof. Dr. Şahin, konuşmasının ardından, uluslararası saygın dergilerde Yıldız Teknik Üniversitesi adresli 8 ve üzeri yayın yapan 147 öğretim elemanına ödüllerini verdi.” ()
Üniversitelerin; etik çalışan, üreten, proje geliştiren, bilim/sanat  alanında yayın yapan v.b. akademisyenlerini ödüllendirmesini önemsiyor, YTÜ Rektörü’ Prof. Dr. Sn. Bahri Şahin’ne  teşekkür ediyoruz… 

TURİZM 2017’DE  KAYBETMEMELİ!..

Ülkemizde yaşanan son terör olayları futbol turizmini de fena vurdu. Her yıl çok sayıda Alman takımı ikinci yarı hazırlıkları için Belek ve çevresini tercih ederken bu kış Alman birinci ve ikinci liginden tek bir takım bile Belek'i seçmedi. Belek son 20 yılda gerek tesisleri gerekse uygun fiyatlarıyla binlerce takımın ilgisini çekmişti. Geçen yıl Alman birinci ve ikinci liginden 16 takım Belek'te kamp yaptı. Bunlardan 7 tanesi birinci lig, 9'u ise ikinci ligdendi. Geçtiğimiz yıl Alman liginden toplam 16 takım Belek'te kamp yaparken bu yıl tek takım bile Türkiye'ye gelmedi. Almanlar’ın, İspanya'ya gideceği belirtiliyor. Fenerbahçe'nin Antalya kampı esnasında hazırlık maçı yapacağı Hollanda ekibi Go Ahead Eagles takımı, terör olayları nedeniyle Türkiye'ye gelmekten  vazgeçti.”  (Basından)

Terör örgütlerinin son aylardaki amacının, ülkemizi mali bakımdan zora sokmak olduğu anlaşılıyor. Doların yükselmesi, İstanbul- İzmir katliamları,TEK sabotajları v.b. bunun göstergesi... 2016 turizmde kaybedilen bir yıl olmuştu, şimdi de 2017 için çalışıyorlar.. Ülkemiz, bu badireden; birlik ve beraberlik içinde ve güçlü bir şekilde çıkmalı… Aman dikkat!…