Cumhurbaşkanımızın; “eğitim” ve “Y.Doç.liği kaldırın” talimatları neden sonuçlanamıyor?!..

dimi ama demokratik ülkelerde her konuda c.başkanı emreder emir tak yerine getirilir

Yardımcı doçentler, onlarca yıl üniversitelerde ders vermiş, hatta zor şartlarda üniversiteleri sırtında taşımış, ama ÜDS’den 65 alamamış, bilimsel kapasiteleri yüksek, belki de önemli buluşlar yapabilecek kapasitedeki insanlardır. Bu ülkenin idealist yardımcı doçentlerinin önünü kapatıp bilime ve hayata küstürmenin ülkemize bir şeyler kazandırmadığını bunca yıldır gözlemlemekteyiz. Şurası muhakkak ki, bu yardımcı doçentler, bir şekilde yolunu bulup yabancı dil sınavını halledememiş ama bunca yıl üniversiteleri sırtında taşımış, üstlendiği her görevi hakkıyla yapmaya çalışmış, bilim olarak her türlü yeterliliğe ve yetkinliğe sahip bulunan bilim adamlarıdır. Tek suçları birtakım yollara tevessül etmemiş olmaları ve dolayısıyla örümcek ağına takılmalarıdır. Bir anlamda diyebiliriz ki, önlerine konan ve hiç sönmeyen kırmızı ışıkta durmalarıdır. Ancak kırmızı ışıkta durmak bu kadar uzun; cezası da bu kadar ağır mı olmalıdır?...

Türkiye'de bilim ve üniversiteler, Yabancı dilde bir tek basit bir cümle bile kuramayacak kadar yabancı dilden uzak olup ama yabancı dil sınavlarından 80-90 çeken rüşvetle veya başka yollarla sınav geçmiş olan PROF.LAR SULTASIndan kurtulmadıkça hiç bir zaman ileriye gidemeyecektir. Yardımcı doçentliğin kalkmaması hususunda “İddia ediyoruz; kim kalkmasın diyorsa, mutlaka dosyalarına ve yabancı diline bakılmalı.” Yeniden dil sınavı yapılsın bakalım bu güruhtan kaç kişi, kaç puan alacak merak ediyorum. Bu güruh her zaman bilimin gelişmesinin önünde duracak ve ülkenin gelişmesine engel olacaktır. Bütün yard. Doç.lere tavsiyem, seçimler yaklaşmakta ve bizler de buna göre oy vermeyi düşünmeliyiz. Artık beklemekten ve ortalıkta dolaşan söylentilerden bıktık. Bunda bu kadar bekletilecek ve uzatılacak bir durum yok ki! “Y.Doç.’lik yıllara göre değerlendirilmeli, 5-8 yıldır Y.Doç. olanlar Doç., 10 yıl ve üstü Y.Doç.ler ise Prof. olarak müktesebi olan unvana kavuşmalıdır…”