BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,79
ALTIN 2.509,30

Yöneticilikte “tenakuzlara” yer verilmemeli!…

Cumhurbaşkanı,Faruk Çelik,Yöneticilik, tenakuz,Rektörler, K.Öztürk,M.Övür,Sanatçıların 2014 teşvikleri,YÖK, H.Yayman, D.Akalın. H.Koçyiğit

Tenakuz; Arapça bir kelime olup, çelişki anlamına gelir. Tenakuza düşmeyen kişi yok gibidir, ama, yönetimde olanların sürekli düşmesi işleri arap saçına çevirebilir.

Bir kişi; bölüm başkanı, konservatuar müdürü olacağı  zaman her şeyi değiştireceğini, tek söz sahibi olacağını zanneder, Oysaki rektör’ün  bile öyle yetkileri yoktur. Hatta Bakanların ve Başbakanlarında belirli bir yere kadar yetkileri vardır. Kurumlarındaki yönetim kurulları, üst kurumlar görüşleri ile kararlara yön verirler.

Örnek bizden olsun:Bir arkadaşım, her toplantıda konservatuarları eleştirirdi. Sonra kısmet oldu, bir konservatuara müdür oldu. Kendisini aradım, “hayırlı olsun, hadi bakalım hep eleştirirdin, şimdi suyun başına geçtin, eleştirdiklerini yap” dedim. Yaklaşık bir yıl sonra görüştüğümde; “nasıl gidiyor, her şeyi değiştirebiliyor musun?” dedim. “Ne değiştirmesi hocam, yönetim kurulu, senato, üniversite yönetim kurulu, rektör’e anlatabilirsin, inandırabilirsem olabiliyor” dedi.

Rektörlerimiz de  seçimler sırasında bolca söylemlerde bulunurlar, kitapçıklarda yazılanların dışında özel sohbetlerde söyledikleri şeyler vardır. Atanırlar, yıllar geçer o özel sohbetlerde kesin hatlarla çizdikleri hiç bir şey değişmez…Çünkü, gelecek seçim oy korkusu gerçekleri kenara iter...

O bakımdan,  üst yöneticilerin; söyledikleri ve uyguladıkları aynı   olmalıdır. Olmazsa güvensizlik başlar, o da iyi bir şey değildir.

Kısaca, “yapacağın kadar konuşmak” en doğrusudur.

Hani deniyor ya;  siyasetçi olarak “Sn. Erdoğan, içindekileri saklayan biri değil, açık açık söylüyor.” diye…

Sn. Cumhurbaşkanı bir grup yorumcuyu –sanatçı yazıldı- kabul etti.

Eski haber: “Sn. Cumhurbaşkan’ı bazı sanatçıları kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlanan isimler arasında Muazzez Ersoy, Hülya Koçyiğit, Zerrin Özer, Burak Kut, Demet Akalın ve eşi Okan Kurt, Metin Özülkü ve eşi Eda Özülkü, Hakan Peker ve Esra Erol yer aldı.” (Basından-30.01.2015)

                Tabi, buradaki bazı isimler ve eşleri tepki çekti. “Neden popüler alanın isimlerini kabul edip, onurlandırıyor. Akalın ve  eşi ne arıyor, H.Peker yıllardır ortada yok, Neden gerçek sanatçıları kabul etmiyor v.b.” diye… Elbette, arada bazı isimler kaynayabiliyor. Burda önemli olan, bu isimleri toplayıp makama götüren kişi olmalı… (H. Koçyiğit makama saygı ve biraz daha dikkat lütfen.) Herhalde Sn. Cumhurbaşkanı, listeye bakınca “şunlar gelmesin” diyememiştir diye düşünüyoruz. Ve arkasından gelen haber, eleştirenleri haklı çıkardı.

                YENi haber: “Zonguldak’ta özel bir organizasyon tarafından düzenlenen konserde sahne alan Akalın, aralarında tartışan seyircilere “Gidin dışarıda ne b.ok yerseniz yiyin” dedi. (Basından-26.03.2015)

                Şimdi burada “kim tenakuzda kalmış veya tenakuzda bıraktırılmış” siz karar verin. Çünkü; maalesef popülerlerin  ağzı böyle- değişecek değiller ya!... Davet edeni de zorda bırakırlar…

                Bir diğer tenakuz örneği de Sn. Çelik’in bir konuşmasından;

Eski haber (05.04.2015): “Bakan Çelik,'da katıldığı 11 Nisan Parkı temel atma töreninde yaptığı konuşmada emekli maaşlarına yapılan zam miktarına değindi. Zammın bütçeye bağlı olarak 100 lira yapılmasını uygun gördüklerini vurgulayan Çelik, "Emekliye 100 lira zam yaptık. 500 lira da yapabilirdik. Ama bunun acısı çocuktan, ekmekten ve otobüs fiyatından çıkardı. Çıkardı da çıkardı. Yani eski  olurdu. Eski  olmayalım diye hesaplı kitaplı gitmek durumundasınız" diye konuştu.Çelik, bir yandan ülkenin emeklisine, memuruna ve  işçisine sahip çıkmaya devam ederken diğer yandan da milletin ihtiyacı olan parkları, yolları ve köprüleri yapmayı sürdüreceklerini ifade etti”   ()

Elbette eleştiri aldı bu konuşma; “memura zam yapınca hemen enflasyon patlıyor, ama kendilerine gelince hiçbir şey olmuyor” diye..Çünkü, o günlerde MV maaşları ve emeklilerine zam konuşuluyordu. Arkadan haber patladı:

Yeni haber (07.04.2015): “Meclis tatile girmeden önceemekli vekillerezam haberi geldi. Cumhurbaşkanlığı bütçesine yapılan yüzde 9.2 artışlaemekli vekillerin maaşına da dolaylızam yapılmış oldu. 2015 Bütçe Yasası’yla Cumhurbaşkanlığı bütçesine yapılan yüzde 9.2’lik artışın, maaş artışları Cumhurbaşkanlığı bütçesine endeksli olanemekli milletvekillerine de şimdiye kadar görülen en yüksek maaş artışını getirdiği ortaya çıktı. Buna göre, artıştan yararlanma oranları bir süre önce yüzde 32’den yüzde 45’e çıkartılanemekli milletvekillerinin maaşında önemli bir artış oldu.Ocak ayındaemekli milletvekillerinin maaş zammı 740 lira oldu. Artışla,emekli milletvekillerinin maaşı, 7 bin 500 liraya çıktı. Emekli vekillerin maaş artışları, yılda bir kez cumhurbaşkanının bütçesine bağlı olarak yapılıyor. Halen milletvekilleri aylık 14 bin 500 lira maaş alıyorlar. Eğer milletvekili aynı zamanda emekliyse maaşı 22 bin liraya ulaşıyor.” (07.04.2015- )

Burada  Sn. Bakan “tenakuzda kalmış” oldu.

Bu tür tenakuzlar halk arasında gözden kaçmıyor.

Artık, halkımız; haberleri, basını, tartışmaları yakından takip ediyor…

O nedenle, tenakuzda kalmamak için halka değer/önem vermek,

Halk “balık hafızalıdır, 2 gün konuşur  unutur” gibi söylemlerle küçümsememek lazım…

ETİK DAVRANIŞ/TEŞEKKÜRLER: AK Parti’den 18, CHP’den 20,  HDP’den 8, MHP’den 8 gazeteci ve yazar MV adayı gösterildiler. Bu adayların artık seçime kadar köşelerin e ara vermelerini, seçildikleri takdirde de köşelerini kapatmalarını bekliyoruz.

 “Kişisel değerlendirmelerim, gazetecilik etiği ve sizlere olan saygımdan yazılarıma siyaset arası veriyorum. Uzattım biliyorum. Sözün kısası makbuldür. Peki öyleyse sağlıcakla kalınız. Allaha emanet olunuz” (Hüseyin Yayman/AK Part, İst. 1. Bölge,14.sıra MV adayı)

 “…..Bu yüzden yaklaşık 25 yıl oturduğum İstanbul 3. Bölgeden milletvekili adayı oldum. Türkiye'nin gelecek 10 yıllarını ilgilendiren bir seçime giderken, Türkiye'yi değiştiren ve yol açan AK Parti saflarında olmak istedim.Çünkü "Yeni Türkiye"nin kuruluşunu sağlayacak, ilk kez sivil anayasa yapacak, çözüm sürecini hayata geçirecek ve ucubeye dönen siyasal sistemi başkanlıkla taçlandıracak bir ekibin, yüce Meclis'teki bir üyesi olmak müthiş heyecan verici...Eminim bu hedef sizleri de heyecanlandırıyor.Seçim nedeniyle yazılarıma ara verdiğimi de bilginize sunuyorum. Saygılarımla...”  (Mahmut Övür-AK Parti,3. Bölge 14.sıra MV adayı)

SİYASETTE BOY ÖLÇÜSÜ!: "……Yazarlığa ve mesleğime yeniden hız verdim, itiraf edeyim daha rahatlamış haldeyim. Siyaseti denemeseydim içimde kalacaktı. Boyumun ölçüsünü aldım! Lakin durumum vahim, şimdi AK Parti'nin bazı icraatlarını eleştirsem, 'aday olamadı, eleştirmeye başladı, nankör' diyecekler. Eleştirmesem, 'hala beklentisi var AK Parti borazanının' diyecekler. Allah'ım siyasi berdel olmak ne kadar zor bir durum!"(Kemal Öztürk, Yeni Şafak yazarı-Eski A.A. Gen.Müd.)

Güncel Not:  Konservatuar akademisyen/sanatçılarının 2013 Aralık Teşvik ikramiyeleri (260 sanatçı) nihayet 10.04.2015 te YÖK Genel Kurulu’ndan geçerek MEB’e ulaştı. Yani bu ay imzalar tamamlanırsa 16 aylık bir gecikme söz konusu olacak ama gecikme faizi yok!.. Tabi bu gecikmenin faturasını çalışan/üreten sanatçı/akademisyenler çekiyor. Şimdi de 2014 Aralık teşviklerinin YÖK’ten gelmesi bekleniyor. Bu gecikmeler sanatçıları mağdur ediyor. Aylarca bekletip sonra imzalamayla ne yapılmak isteniyor anlaşılamıyor… Yine söylüyoruz, üniversitelerin gönderdiği teşvik listeleri YÖK Genel Kurulu'na sokulmamalı, Başkanın imzası ile MEB'na gönderilmeli.  Yeni Türkiye’de sanatçılara da gereken değer verilmeli diye düşünüyoruz…