YÖKDİL ve Y.Doç.Dr. ların “acil neşter” beklentisi!…

BİR AÇIKLAMA:38 yıllık bir akademisyen/sanatçı, 24 yıldır “İstanbul Türk Müziği Günlerini/Festivali”ni ve sempozyumlarını düzenleyen bir kişi olarak; bütün müzik kurumları ve yöneticileri  ile iletişim halindeyim. Bir çoğu arkadaşım, öğrencim, devrem… Bu seneki sempozyumda yine, çoğu yeni 44 akademisyenle birlikte olacak, Güzel Sanatlar Eğitimi-Toplum Bilimler Etkileşimi’ni ele alacağız. Başta İstanbul Radyosu olmak üzere sanatçılarla, devlet koroları ile ve Müzik STK’ları ile, popüler mezun yorumcularımız ile  birlikteliğim, paylaşımım  devam ediyor.

1987’de aldığım unvanım hala Y.Doç.Dr. ama, alanda; güvenilen, etik, sağlam, iş bitiren, çalışan, liyakata önem veren, üreten bir kişi olarak anılmanın huzurunu yaşıyorum.

Bu köşede bana yazdığınız her konuyu dile getirmem mümkün olmuyor…Daha çok; ortak, paylaşılan, aralarda konuşulan ama dile getirilemeyen, şahsi olmayan, kurumsallığı koruyan v.b. konulara yer vermeye çalışıyorum. Bugünkü konu üzerine en fazla yazı yazan, MEB, YÖK Başkanları ve MV’den söz alan kişiyim herhalde…Ama, görevlerin kısa zamanda değişmesi, işin sonuca ulaşmasını engelledi... O bakımdan aşağıdaki konunun YÖK  Başkanlığı tarafından gündeme alınması ve çözülmesi en büyük dileğimdir.

YÖKDİL’le başarı yükseldi…

Birden sürpriz oldu, YÖKDİL ortaya atıldı, soru şekilleri değiştirildi, çeviriler artırıldı ve puanlar yükseldi, 80-90’lar havada uçmaya başladı. Demek ki istenince oluyormuş…Şimdi, kazananlar artınca “kaliteden ödün mü verilmiş olacak?!.” Sanmıyoruz…

YÖKDİL sorularını  Anadolu Üniversitesi hazırlamış, Ankara Üniversitesi koordinasyonu yapmış. ÖSYM’nin neden ayrı tutulduğu  konumuz değil…

Çünkü, sonuçta üretime ve akademisyene –özellikle sanat/spor alanlarında-  engel olan yabancı dili geçme konusunda yararlı olunmuş. Biz, yıllardır, akademisyenin üretimini açacak, her kararın yanındayız.

Deniyor ki; referandum sebebiyle veya parelelcilerin  atılması ile  boşluk oluştu, YÖKDİL ile çözüme gidildi...Referanduma bağlamıyorum, ama, elbette  darbe teşebbüsü nedeniyle  öğretim üyesi açığı oluştu... Doç.lik jürilerinde sorunlar yaşandığını duyuyoruz…

YÖK’e teşekkürler.  Ama çözüm, sadece  YÖKDİL değil; tecrübeli Y.Doç.leri de kurtarmak gerek…

Y.Doç.lerin yılan hikayesi;  yabancı dil!..

Bana gelen e-maillerde ısrarla YÖKDİL ve yabancı dil konusunu yazmam, peşini bırakmamam isteniyor. Çünkü, 193 üniversitede; yaşları ilerlemiş, üretimleri değerlendirilemeyen, toplantılarda öne çıkamayan, idari görevler alamayan, komisyonlara çağrılamıyan, bilimle/sanatla dolmuş, kendi alanında yeterli yabancı dil bilgisine sahip ama, ÜDS/YDS barajı yüzünden  sıkışmış  BİNLERCE Y.Doç.ten bahsediliyor.

YÖK’ün; bu konuya acilen, gerekirse KHK ile çözüm bulması bekleniyor.

Üniversitelerde, “kalite” diyerek, yıllarca “öğretim elemanları mağdur” edildi. Ve; yanlış yollara sapmayan, “etik Y.Doç.ler en mağdur kesim” oldu…

Konu ile ilgili İlk yazı linklerim (yıl 2007)

(Yıl 2017)

Harran Ün., den, Gaziantep Ün.den, Hakkari Ün. den, özellikle Konservatuar’lardan v.b. o kadar çok yazan var ki…Elbette YÖK ve YÖK üyelerine de gidiyordur.

Yabancı dil barajı,  yıllardır YDS/ÜDS/KPDS’de  50-53,75 arasında kalıp doktoraya başlayamayan binlerce cevheri  ve 60-63,75 arasında kalan Yrd. Doç leri de  çaresiz bıraktı.

Artık,  2073’ü hedeflemiş,193 üniversite kurmuş ülkemizde, mağduriyet  devam edilmesin/giderilsin ve yeni bir sayfa  -bilim/sanat üretiminin arttığı -  açılsın  istiyoruz.

 8-10 yılı dolduran Y.Doç.Dr. ların, “bir yönetmelikle müktesebi olan ünvanlara yükseltilmesi” ile; yıllar, tecrübe, birikim, liyakat kazanmış olacaktır. Yoksa, yeni gençlerin kazan(ıl)ması ile hocaları geride bırakılacak, hakları verilmeyecekse,  kurumlar içinde mutluluk ve denge sağlamak zor olacaktır. Hatta müktesebi olan unvan verilirse, yeni kurulanlara kurucu olarak,  2-3 seneliğine bile gidilir ve çok faydalı olabilir.

Geçen gün, Doç. sınavı jüriliği   için İstanbul’a gelen arkadaşlarla (İzmir, Malatya, Ankara, Burdur, Niğde) –ki çoğu arkadaşım, şimdi hepsi Prof. - sağolsunlar beni görmeden gitmiyorlar. Sohbet ettik, hepsi  Prof. oldukları halde, yabancı dilin bu şekilde uygulanmasına, Uçak Müh. ile konservatuarın, müzik bölümünün bir tutulmasına karşılar. Çünkü; doğru bir tane…Sanatta, yabancı dille değil; eserler ile/konserler ile/üretimler ile yarışılmasını doğru buluyorlar. Kurumlar içi ve arası barış ve muhabbetin unvanlarla gölgelenmesini doğru bulmuyorlar. Bu arada Müzik Üniversitesi arama konferansına da katılmışlardı, bilgilendik. Yani, herkes; alanda “liyakat” diyorlar. Bizden bir kez daha söylemesi…

YÖK Başkanı anketi…

Bu arada; YÖK Başkanı Y. Saraç geçtiğimiz hafta resmi twetter hesabı üzerinden YÖKDİL sınavına ilişkin bir anket düzenlemiş ve  adaylara,  sınavı 2017 yılı sonuna doğru yapmayı planladıklarını, 2. YÖKDİL sınav tarihinin daha erken bir tarihe çekilip çekilmemesi konusundaki fikirlerini sormuş.

CEVAP: Eylül sonu veya Ekim başında yapılması isteniyor….

 İkinci ankette ise adaylara YÖKDİL sınavının ikinci bir yabancı dilde yapılacak olması durumunda, hangi dilde yapılmasını istediklerini sordu. Saraç, adaylara ikinci yabancı dil seçeneği olarak ise Almanca, Arapça, Fransızca ve Farsça seçeneklerini sundu. Elbette, 1.sınavın sadece İngilizce olması eşit olmamış…

CEVAP:  Almanca, Arapça, Fransızca isteniyor…. (Eşitlik için 3 dilde olmalıdır)

YÖK Başkanı Y.Saraç, şunları söylemiş; “….Bununla birlikte YÖKDİL sınavının sonuçlarının ilan edilmesine kısa bir süre kala ham sonuçlara baktığımızda YDS’ye göre başarı oranının ciddi bir şekilde yükseldiğini görmekteyiz. Bundaki en büyük amil, YÖKDİL’in “alana özgü” olması ve “alanın terminolojisini” sorgulamasıdır. Sınavın içeriğine bağlı olarak ortaya çıkan başarı oranına baktığımızda akademi lehine ne kadar isabetli bir karar almış olduğumuz anlaşılmaktadır. Diğer taraftan YÖKDİL Sınavına girenlerin çoğunluğunun akademisyen olduğu görülmüştür. Doktora yapmak isteyen öğrencilerimizin önemli bir kısmının ilk kez yapılan bu sınavdan haberdar olmadıkları için sınava giremedikleri de öğrenilmiştir. Doktora yapmak isteyen öğrencilerimizin çeşitli vasıtalarla Kurulumuza yoğun bir şekilde ilettikleri YÖKDİL Sınavının ikincisinin yapılması yönündeki taleplerini ilgili kurullarımızda görüşeceğimizi belirtmek isterim.Öğrenci ve akademisyen dostu “Yeni YÖK” olarak yükseköğretimde kalite odaklı uygulamalara imza atmaya devam edeceğiz.”

YÖKDİL Sınavı Sonuçları; “Yüksek lisans ve doktora eğitimi başvurularında, Doçentlik başvurularında, TUS ve DUS sonuçları uyarınca yapılan yerleştirme işlemlerinde, Öğretim Üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına atamalarda (Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi, Uzman, Okutman, Çevirici, Eğitim - Öğretim Planlamacısı)” alımlarında geçerlidir.

Not: 30 günde YÖKDİL sınavlarına hazırlık ilanları artmaya başladı. Ne girişimci   insanlarız!....

LİSANS OLMADAN, YÜKSEK LİSANS OLUR MU?...

1/ İTÜ Miam kurulduğunda yüksek lisans ve doktora programı yapacak denilmişti. Ve,  lisansı müzik olmayan bir çok genç, yabancı dilleri de iyi olduğu için, müzik alanındaki yeteneklerini de kullanarak bu programları bitirdiler. Bir çoğu da İTÜ TMDK’da,  ünvan alarak görev aldılar. YÖK’ün; lisans alanı neyse, o alanda Doç. ve Prof.  unvan ve kadro alınır yönetmeliği bir çok yerde olduğu gibi burada da delindi.

Bir süre sonra da eşbaşkanlar, bir rapor vererek, diğer müzik kurumlarının yetersiz olduğunu, mutlaka Miam’ın alt birimlerinin kurulması gerektiğini 5. Yıl çalışma raporuna yazdılar. Bu fazla dikkate alınmadı ve olmadı. Miam o kadar özgür ki; kim derse giriyor, derse girmeyenin yerine kim giriyor, dersler nasıl yapılıyor belli değil. Zaten, çok vasat olan web sayfasında bir bilgi de yok.

2/ Üsküdar Üniversitesi, Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü 2015 yılında kurulmuş, 2016 yılının Şubat ayında “Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı” başlıklı “tezsiz yüksek lisans programını” başlatmış ve ilk öğrencilerini 2015-2016 Bahar Döneminde kabul etmiş. Müdür; Prof.Dr.  Elif Erhan, Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, yine aynı üniversitede Yüksek Lisansını,Doktorasını  tamamlamış…Kadroları; Edebiyatçı,tarihçi ve ilahiyat mezunu.

Alt yapıda, ön lisans ve lisansta ilgili hiçbir birimi/bölümü/eğitimi olmayan, Türk toplumunda önemli bir yeri olan “tasavvuf kültürü” ile ilgili  yüksek lisans eğitiminin olması –amaçları çok iyi de olsa- doğru olmasa gerek…Eğitim ücreti: 17.500 Tl.

3/ Okan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, 2014’te kuruldu ve öğrenciler daha mezun vermeden, aynı yıl SBE altında “Müzik Yüksek Lisans” açıldı. Yapı ve programlar Haliç Ün. ile birebir… Çünkü, Okan Ün.Konservatuvarı idari kadrosu, aynı uygulamayı Haliç Ün. Konservatuvarı kurulurken de yapmışlardı. Konservatuvar ücreti:27.500

Daha lisans çıktıları alınmadan, nasıl  YL ve Dr./Sanatta Yeterlik programlarını açılıyor?, anlamak mümkün değil…

Yoksa biz mi yanlış düşünüyoruz?!…

GÜNEŞ YAKARTEPE’NİN BAŞARISI: İTÜ TMDK Kompozisyon (Bestecilik) Bölümü Lisans öğrencisi. Esenler Belediyesi’nin düzenlediği dokuz Balkan ülkesinden dokuz şehrin bir araya getiren “Uluslararası Tarihi Su Yolu Şehirleri Buluşması” Etkinliği Açılış Konser ve Su Resitali ile başladı.“ULUSLARARASI TARİHİ SU YOLU ŞEHİRLERİ BULUŞMASI AÇILIŞI” için Bestelediği Segah FUZULİ Su kasidesi Bestesini İcra etti…  Ayrıca Piyano Su Resitali “Water Music” Handel Çaldı...   

Piyano ve Solist SU KASİDESİ Şiir: FUZULİ Şiiri Güfteyi Güncel Türkçe Uyarlama ve Beste Güneş Yakartepe 

Water Music Beste: George Frederick Handel Su Müziği Güneş Piyano ve Çello 

Piyano ve Çello Su Kasidesi Şiir: Fuzuli Divan Türkçe Söz ve Beste Güneş Yakartepe 

 ,  , 

Kişisel Web Sitesi:  

Osmanlı Web Sitesi:     

Müzik ve Piyano

WebSitesi:        

Henüz öğrenci iken bu kadar güzel /başarılı çalışmalar yapan Karatepe’yi desteklemek lazım. İlginizi bekliyor. Ev Tel: (212) 553 52 90 - Cep tel: (533) 512 86 74