BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,89
ALTIN 2.436,42

Yeni Başkanın Söyleyemedikleri!

“Davası davamızdır” nidası ile hem Reis sevdalısı hem de ABD sevdalısı! Sizce de bir tenakuz kokusu yok mu bu duruşta!

ABD’de koltuğuna oturmaya hazırlanan Trump, popüler çıkışlar yapıyor. Bir strateji uzmanı gibi konuşmaları dikkat çekiyor.

Satır aralarına bakılırsa söyleyemedikleri söylediklerinden hayli çok. Yakın gelecekte önemli kırılmalar yaşanacağı şimdiden ortada.

Trump Nato’nun misyonunun miadını doldurduğunu söylüyor. Bunu hayra yorabilir miyiz?

Bir önceki sabık başkanın gelişi de ala-yı vala ile kutlanmış, adından bile ne çıkarımlar yapılmıştı!

Şimdi siyasi geçmişi ortada olan bir yapının; yeni başkanından insanlık adına beklentiler var!

Çevremdeki bazı insanların Batı hayranlığı, dahası ABD veya Obama hayranlığı beni şaşırtıyor açıkçası.

Çünkü bu insanlar kendi ülkelerinin geleceğinin inşası adına dava bilinci ile odak noktalarını oluşturduklarını söylüyorlar!

“Davası davamızdır” nidası ile hem Reis sevdalısı hem de ABD sevdalısı! Sizce de bir tenakuz kokusu yok mu bu duruşta!

Sahi Batı yakın geçmişte neler yaşamıştı? Savaş temel kavramdır Batıyı anlamak için.

İki kutuplu dünyanın Sovyet Rusya ile ABD arasındaki notaları ve gövde gösterilerine tanık olundu yıllarca.

Çok geriye gitmeden hatırlamaya çalışalım; ABD, Vietnam’da sıcak denemeler yapmaktan geri durmadı.

1991’de Sovyet Blok’unun çökmesinin hemen ardından çıkan Körfez Savaşı gerilim rotasını güneye çevirdi.

Dikta rejimlerin payandasında devam eden çıkar süreci 91’de doğrudan Irak’ın Kuveyt’i işgalini bahane ederek Irak’a çöktüler.

Küresel emperyalizm Ortadoğu’ya elbette hayat öpücüğü kondurmamıştı. Yeni bir dönemin işareti veriliyordu.

2003’te ABD’nin ikinci kanlı girişimi Irak üzerinde gerçekleşti!

2010’da Arap Baharı ise İslam Coğrafyasında biriken gazın alınması için yeni bir plandı!

Suriye, bütün İslam dünyası adına acı bir bedel ödedi. Hayalet şehirleriyle 21. Yüzyılın fotoğrafında, Batı medeniyetinin dünyayı yönetme anlayışı çerçevelenmiş oldu.

Obama’nın devrettiği Trump’ın bugün oturacağı koltuğun arkasındaki fon böyle. Bu dekorun önünde ondan insanlık hayrına yeni şeyler bekleniyor!

Batıda ne zaman bir politika değişikliği olsa dünyada acılar yaşanıyor.

Yenilen darbelerin biçimi değişiyor. Batının ne sıcak ne de soğuk dönemleri dünyaya barış getirdi.

NATO kurulduğu günden bu yana dünyaya bakın; ne göreceksiniz?

İnsanlığın derin bir birikiminin üzerinde oturuyor bugünün insanı!

Erdem adına, insanlık adına kurulan teşkilatların getirisi ortada!

Güvenliği tehdit altında olan bir Suriye’li için BM bir sığınak olabildi mi bu güne kadar?

Trump konuşmaya devam ediyor; Avrupa Birliği’nin dağılacağından söz ediyor. İngiltere öngörüsünün tuttuğunu iddia ediyor.

Anlaşılan Avrupa yeniden dizayn edilecek.

Güçlenen bir Türkiye resmi ve değişen küresel güç dengesi karşısında gelecekten umut etmek hakkımız.

Batının kültü karşısında edilgen kalan hayranlara inat yeni kuşak aidiyete bağlı olmayacak.

Şimdi sorgulayıcı yeni jenerasyon var.

Siber alanda gençler hiçbir kült karşısında edilgen değiller. Güç dengelerinde derin yarılma onlarla birlikte geliyor.

Bütün dünya ülkelerindeki yeni jenerasyonun yakın gelecekte yönetime geçmesiyle BM, NATO ve AB gibi kült yapılar tarihe karışacak.

Trump konuşuyor! Batı’da ne zaman bir adam konuşsa sol göstermiş oluyor. Bakakalırken sağdan yiyoruz.

Bugüne kadar yemedik mi?

Soruyorum Obama ya da ABD sevengillere?

Fakat gençlerimiz yemeyecek. DEAŞ ve FETÖ gibi projelere bel bağlayan küresel güçler yeni bir nesille tanışacak.

Akılla kalbi, ilimle erdemi  bir arada yaşayan ve dünyanın beklediği örnekliği sergileyen gençlikle tanışacaklar.

Dünya düzeninin değişeceği gün gibi ortada.

Yeni dünya düzeninde gariplerin kitabı okunacak.

Temennimiz bu, gerçek te bu; ‘akıbet yani gelecek O’ndan sakınanlarındır’