BIST 9.792
DOLAR 32,51
EURO 34,94
ALTIN 2.435,24
HABER /  DÜNYA

Yemen'in hali içler acısı

Yemen'de Ocak ayı sonlarında başlayan halk ayaklanması, siyasi krizin yanı sıra büyük bir sosyal felaketi de yanında getirdi.

Abone ol

Yönetim karşıtı gösterilerde can kaybının yaşanması, başta başkent Sana'da olmak üzere Taiz gibi diğer büyük kentlerde devlet otoritesinin iyice zayıflaması ve El Kaide örgütünün ayrılıkçı güney illeri Aden ve Zincibar'daki kanlı eylemleri, ülke genelinde kaotik ortamı körüklemeye devam ediyor.

Ülkenin aşiret yapısı, siyasi krizin çözümünü zorlaştıran etkenler arasında yer alıyor. Güvenlik güçleri ile Haşid kabile federasyonunun en büyük ailesi Ahmar arasında geçen ay patlak veren sokak çatışmaları haftalarca sürdü, diğer birçok aşiret üyesi silahlı kişiler başkent Sana ve çevresinde kanlı eylemlere girişti.

Aşiretlerin yer yer ele geçirdiği askeri birliklerde de uzun çatışmalar yaşandı. Mayıs ayı sonlarında başlayan sokak çatışmalarında güvenlik güçlerinin Ahmar aşireti lider Sadık El Ahmar'a yönelik baskınları, hükümet karşıtı diğer aşiretleri tahrik etti. Çatışmalara sahne olan yerleşim yerlerinde birçok sivil evini terk etmek zorunda kaldı.

Yemen genelinde bir otorite boşluğu kendini iyice gösterirken, güvenlik güçlerinin gösterilere müdahalesi zaman zaman sivil can kaybına yol açtı. En kanlı müdahale 18 Mart Cuma günü yaşandı. Güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açması sonucu 50'yi aşkın kişi öldü.

EKONOMİK SINIKTILAR

Gösterilerin başladığı günden bu yana Yemen Riyali, dolar karşısında sürekli değer kaybetti. Artan gıda fiyatları, yüzde 40'ı günde 2 dolara geçinen Yemen halkının en büyük sorunu olmaya başladı. Ülke genelinde patlak veren tüp gaz ve akaryakıt kıtlığı nedeniyle benzin istasyonları önünde son bir ayda kuyruk çilesi yaşanıyor.

Günde 10 saati geçen elektrik kesintileri ve şebeke sularının kesilmesi de önemli sorunlar arasında yer alıyor. Sokaklarda kara borsa benzin ve tüp gaz satışı ve gıda fiyatlarının iki katına çıkması, gelinen noktayı gösteriyor.

Petrol sevkıyat hattı üzerinde önemli limanları olan Yemen, Batılı ve bölgesel güçlerce de yakından izleniyor. Ülkenin iki büyük limanı Aden ve Hudeyde'de sevkiyat durma noktasına gelirken, güvenlik gerekçesiyle sık sık kapatılan şehirler arası kara yolları ülkeye gelen gıda ve diğer yardımların sevkıyatının önünde büyük bir engel oldu.

Diplomasi yönünden ise muhalif partiler ile hükümet arasında birçok arabuluculuk girişiminde bulunan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkeler, başarılı olamayınca girişimleri askıya aldı. Sivil kayıplar ve gıda kıtlığının yaşanması üzerine BM İnsan Hakları Komisyonu ve Dünya Gıda Programı, taraflara itidal çağrısında bulundu ve Yemen'in açlığa doğru gittiğine işaret etti.

Hükümet-aşiret çatışmaları Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'e Başkanlık Sarayında saldırıyla sonlanırken, bu saldırıda Salih, Şura Meclisi Başkanı, Başbakan ve birçok devlet görevlisi yaralanmış, 7 koruma ve bir cami imamı hayatını kaybetmişti. Salih ve yaralanan diğer devlet görevlileri tedavi için Suudi Arabistan'a götürülürken,  Salih'in yanına ailesini de alması, muhaliflerce ''rejimin düşüşü'' olarak kutlandı.

SALİH DÖNECEK Mİ?

Salih'in sağlık durumuyla ilgili çelişkili haberlerin gelmesi ve Salih'in ordunun başındaki oğlu Ahmed'in Devlet Başkanlığa vekalet eden Abdu Rabbu Mansur Hadi üzerinde baskı kurması, mevcut siyasi krizin devam etmesine sebep olurken, geçen bir haftalık sürede muhalefetin sık sık tekrar ettiği geçici hükümetin kurulması çağrısının cevapsız kalması protestoların farklı bir boyuta geçmesine neden oldu.

''Değişim meydanı'' adı verilen protestoların merkezi Sana Devlet Üniversitesi önündeki oturma eylemleri devam ederken, Salih'e bağlı askeri birliklerin başkent Sana'daki kontrol noktalarını kaldırmaması ve Salih'e bağlılıklarını sürdürmesi, Salih'in geri dönüş hazırlığı içinde olduğu söylentilerine neden oldu.

Suudi Arabistan ve ABD gibi bazı ülkelerin Salih'in dönmemesine yönelik bir diplomasi sürdürdüğü konuşulurken, muhalefet lehine desteğini açıklayan General Ali Muhsin ve Muhalefet Koalisyonu lideri Dr. Yasin Said Numan'ın Riyad'a gitmesi bir pazarlık sürecinin başladığı şeklinde değerlendiriliyor.

Siyasi gözlemci Ali Saif Hasan, hükümete yakın medya kuruluşlarının Salih'in  döneceğine yönelik haberlerine ılımlı yaklaştığını belirtirken, Salih'in dönüşünün yeniden başlaması muhtemel bir barış sürecine yardımcı olabileceğine inandığını söyledi. Hasan, Salih için, ''Riyad'da da olsa Sana'da da olsa iktidar değişimi için kapısı çalınacak tek otorite'' diye konuştu.

Batılı ve bölgesel güçlerle komşu ülkelerin çözüme yönelik çok açık bir tavır ortaya koymaması, muhalefetin avantajı eline alacak bir hamle yapamaması ve KİK girişimlerinin askıya alınması, Yemen'deki mevcut durumun bir süre daha devam edeceğinin işaretlerini veriyor.