BIST 9.525
DOLAR 32,60
EURO 34,76
ALTIN 2.497,48

Yalanlarınız batsın!

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselamın dediği gibi “kurtuluş doğruluktadır” dolayısıyla yalanın yarı yolda kalacağı ortadadır. Benim kanaatim budur.

Şu referandum propaganda çalışmalarına bakıyorum, bu 18 maddenin açıklamasını en açık ve en sade yapan özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sonra Başbakan da bazı tereddütlü maddeleri açıklamaya çalışıyor ama muhalefet, maddelerden bağımsız soyut subjektif ve yuvarlak ifadelerle yanlış bir algı oluşturma dışında bir şey yaptığı yok maalesef.

Özellikle suistimal ettiği maddeler de şunlardır.

*Meclis feshediliyor. Yeminde söylüyorum yalandır. Fesih demek yukarıda dokunulmaz bir güç olacak onun konumu yerinde kalacak ama başka bir oluşumu dağıtacak halk diliyle izah etmek gerekirse fesih budur. Mesela Mustafa Kemal birinci meclisi fesih ederken kendisinin cumhurbaşkanlık makamı yerinde durdu değil mi?

Peki burada böyle mi hayır böyle değil. Çünkü cumhurbaşkanı seçimleri yenileme karını veriyor ve hem kendisi hem de meclis birlikte seçime gidiyor. Bu karar çok risklidir Cumhurbaşkanı tarafından, çünkü eğer elinde güçlü bir gerekçe yoksa bu kararı halka anlatamaz. Ayrıca bunu da bir defa yapabilir eğer ikinci defa yaparsa kendisi bu da aday olamaz. Gel gör ki mecliste seçimleri yenileme  kararını verebilir. Artık karar sizin.

*Yargıyı kendisi seçiyor. Bu da kaba bir yalan. Bil defa anayasa mahkemesinin üye sayısı 17 olup bunlardan 7 tanesini seçme hakkı ondadır. Peki bu 7 tanesini nasıl seçiyor? Bir ne ona bakalım. Diyelim ki Yargıtay’a ait bir üyelik boşaldı, görev süresinin dolması veya başka meşru bir nedenle, Yargıtay üye şartlarına haiz üç üye Cumhurbaşkalığına sunar o da bu üç üyeden birini seçer mesele bu. Üstelik bir kimse iki dönem başkanlık yapsa 3-5’i ya atar ayada atayamaz. Çünkü AYM üyelerinin görev süreleri 12 yıldır. Artık karar sizin.

*Diktatörlük geliyor. Ne kadar ayıp %51 ile seçilen bir kimseye diktatör demek hangi kitaba sığar? Bu halka saygısızlıktır, vatandaşa güvenmemedir, bu milletin aklıyla alay etmektir, en önemlisi de muhalefetin yetersizliğinin bir işaretidir. 

Bir defa Diktatör öyle beş yılda bir seçilmez, sen diktatörü eleştiremez, ona hakaret edemezsin. Yakın tarihin diktatörlerinden bir Saddam Hüseyin diğeri ise Beşar Esed’di benim şahit olduğum vatandaşları Türkiye’ye geldiğinde dahi muhalif bir mevzuu diline almaktan çekiniyorlardı. Hayata emek vermiş Recep Tayyip Erdoğan gibi onurlu bir kimseye insan diktatör der mi? Artık tercih sizin.

Merhamet merhamet hadi insanları aldattınız böyle yalan yanlış ifadelerle bu halkın kafasını karıştırıyorsunuz Allah’tan da utanmıyor musunuz? Muhalefet böyle mi yapılır?

Bu yeni sistemle koalisyonların dönemi kapanıyor, Hükümet de Meclis de daha rahat çalışma imkanı buluyor. Tıpkı bir arı kovanında olduğu gibi nasıl ki kovanda bulunan on binlerce arı kafile kafile ayrı ayrı işler yapar ancak kovanın yönetimi kraliçe arının elindedir, aynen bizim ülkemizde de herkes içini yapacak fakat  gerekli birimleriyle bir şahsi manevi niteliğinde olan külliyenin istişaresiyle ile kararlar alınacak, işler yürüyecek. Denetim mekanizması ise Meclisin elindedir.  Onun için ben bilerek candan EVET diyorum, artık tercih sizin.

Mesele budur dostlar inanıp inanmamak size kalmış. Ben bu hakikati bilen bir vatandaş olarak şu ucuz muhalefet yapan zevata“yalanlarınız batsın” demekten kendimi alıkoyamıyorum.

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselamın dediği gibi “kurtuluş doğruluktadır” dolayısıyla yalanın yarı yolda kalacağı ortadadır. Benim kanaatim budur.