Ya Hulusi Paşa imzalasaydı!..

15  Temmuz hain darbe girişiminin ardından çok şey yazıldı çok şey çizildi,çok şey anlatıldı..

Bazı kesimler Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ı acımasızca eleştirdi..

Öyle ileri gittiler ki ”Hulusi Akar ile gezmeye bile gitmem” deme küstahlığını gösteren tipler ortaya çıktı…

Son yazımda dile getirdim CHP Genel Başkan yardımcısı Konsolos Öztürk Yılmaz  Akar Milli Savunma Bakanı olunca “Utanmıyor musunuz?” deme hadsizliğini ortaya koydu!..

Ama şu bir gerçek ki;

15 Temmuz hain darbe girişiminin başarılı olmasının Ordu’da bütün yollarını tıkayan darbecileri çırılçıplak ortada bırakan adam Hulusi Akar Paşa’dan başkası değildi…

Hakkın teslimi bu…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkın teslimini yaptı..

O geceye dönelim..

15 Temmuz gecesi saat 20.50’de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Paşa’nın odasına giriliyor…

“Komutanım bu iş bitti ve herkes yola çıktı” denilerek Akar’ın başına silah dayanıyor, boğazı kemerle sıkılıyor…

Önüne imzalaması için darbe bildirisi konuluyor…

O “Yanlış yapıyorsunuz vazgeçin” diyor..

O esnada arkadan bir başkası el havlusu tarzında bir şeyle, hem ağzını hem burnunu kapatarak nefes almasını engellemeye çalışıyor…

Kolunu boğazına dolayıp sıkıyor…

İp türü bir cismin boğazına sürtünmesiyle, nefes almakta güçlük çekip debelenirken bir başkası plastik kelepçeyi bileklerine takıyor...

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, cunta ile işbirliğine yanaşmıyor…

Ardından istediği suyu içtikten sonra 'Abdest alıp namaz kılacağım, üzerimi değiştireceğim' diyerek arka taraftaki dinlenme odasında üzerini değiştirip namazını kılıyor...

Namazı bittikten sonra montunu giyiyor…

Özel Kuvvetler’den gelen darbeciler, Akar’ı koluna girip Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndan çıkararak Akıncı Üssü’ne götürüyorlar…

Hulusi Paşa darbecilerin önüne koyduğu bildiriyi imzalamayınca bütün planları bozuluyor…

Emir komuta olmayınca çırılçıplak ortada kalıyorlar... 

                                                  *

Bunları tekrar neden yazıyorum!

15 Temmuz gecesinin 1 numaralı kahramanı Hulusi Akar Paşa’dır…

Evet evet Hulusi Akar Paşa’dır…

Darbenin ordunun bütününe yayılmasının önünü kesen adamdır…

Ne yazık ki bugüne kadar hiç kimse hakkını teslim etmediği gibi özellikle muhalefet cephesinden ağır eleştirilere, hakaretlere maruz kalan Hulusi Paşa, 15 Temmuz gecesi o hainlerin istediklerini yapsaydı darbe girişimi başarılı olurdu…

Birilerinin zoru bu nedenle belli!

Son yazımda dile getirmiştim. CHP Genel Başkanı Öztürk Yılmaz’ın utanmaz bir şekilde ‘Şimdi de kalkmışsın Milli Savunma Bakanı oluyorsun. Utanmıyor musun?’ diye Paşa’ya hakaret etmesinin nedeni bu mu?

Hulusi Paşa’ya 15 Temmuz gecesinden sonra tepki gösteren, kin kusanların gerçek niyetini şimdi daha iyi anlıyoruz…

Zorları o darbe bildirisini neden imzalamadığı mı?

AK Parti ve MHP dışında herkesin Paşa’ya saldırmasına anlam vermek mümkün mü?

CHP’nin de, HDP’nin de, FETÖ’nün de, PKK’nın da, dış güçlerin de varlığından rahatsız oldukları isim Hulusi Akar değil mi?

Aynen öyle…

Çünkü 15 Temmuz gecesi ordunun içinde örgütlenmiş hainlere başına silah dayanmasına rağmen geçit vermeyen adam o…

Ankara’da emekli bir komutanla sohbet ediyoruz…

“Bakın Osman Bey. 15 Temmuz gecesi Hulusi Paşa başına silah dayayan, boynuna ip geçiren darbecilerin önüne imzala diye koydukları darbe bildirisini imzalamış olsaydı ‘EMİR KOMUTA’ olarak o darbe girişimi kesinlikle başarılı olurdu…

Sokaklara insanların çıkmasını bırakın başlarını camlardan çıkaramaz, Cumhurbaşkanımızı, Başbakanımızı ve bakanları ilk baştan alırlardı. TV’lerde yayın mümkün olmazdı.

Hulusi Paşa’nın direnmesi, kesinlikle kabul etmemesi daha baştan darbecilerin orduya topluca hükmetmelerinin önünü kapattı.

Yoksa Hulusi Paşa darbe bildirisini imzalamış olsaydı bütün ordu emir komuta zincirinde hareket ederdi. Yakın tarihte Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının TV’ye çıkarak okudukları 12 Eylül 1980  darbe bildirisini yaşadık.”

                                              *

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasında liderinin sesini dinleyerek sahaya inen Türk milletinin payı çok büyüktür…

Ama başına silah dayanmış boynuna ip geçirilmiş şekilde önüne koydukları bildiriye imza atmayan “Bana müsaade edin abdestimi alıp namazımı kılayım” diyen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşa, darbe girişimini önleyen ve önüne set ören ilk adamdır…

Direnci o kırmıştır…

‘Emir Komuta’ yaptırmayıp ordunun topluca hareket etmesinin yani darbe girişiminin içerisinde olmasının önüne geçmiştir…

Yoksa halk sokağa inmeden Genelkurmay Başkanının da evet diyerek yani ‘emir komuta’ olarak desteklediği o darbe girişimi kim ne derse desin başarılı olurdu…

Allah korudu..

O nedenle Hulusi Akar Paşa 15 Temmuz gecesinin kahramanıdır…

Ona hakaret edenlerin nedeni artık iyice ortaya çıkmıştır…

Bunlar bugün Hulusi Akar'dan özür dilemesi gerekenlerdir..

Başta CHP Genel Başkanı ve yönetimi!..

Hem o günlerde  'Kontrollü darbe'diyeceksin..

Hemde bugün çıkıp "15 Temmuz  bir destandır" diye açıklama yapacaksınız..

Ne söylesem...

Akar'a 'Utanmıyorsun" diyenler asıl utanması gerekenler insanlar olarak bugün hala siyaset sahnesinde gevelemektedir..

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hulusi Paşa'yı Milli Savunma Bakanı yapması hem sivil otorite hemde TSK içinde büyük bir şanstır.

Milli Savunma Bakanlığı Paşa'ya anasının ak sütü gibi helalinden çok ama çok yakışmıştır...

15 Temmuz bir kahramanlık destanı ise bu destanın yazılmasında boynunda ip başında silah o bildirinin altına imza atmayıp"Bana bir seccade" diyerek abdestini alıp namazını kılan Hulusi Paşa'nın önemli bir kahramanlık öyküsü vardır...

Hainleri o gece ordudan ayıplayıp çırılçıplak ortada bırakıp devleti adına "Başkomutan" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kader arkadaşı olduğunu belgelemiştir. 

Bir düşünün Hulusi Paşa o gece ordunun bütününe emir verecek o bildiriyi imzalasaydı neler olurdu!..

Düşünün...

Düşünün...

Sonra Hulusi Akar kimdir cevabını verin...

Bay Kemal!

Benim halkım der ki;

Hulusi Akar adamdır adam!..

*

15 Temmuz nedir? sorusuna en güzel cevabı Cumhurbaşkanı Erdoğan vermiştir;

15 Temmuz, sadece FETÖ’cülere değil, aynı zamanda tüm darbecilere, darbe heveslilerine, terör örgütlerine ve onların arkasındaki güçlere verilen en net cevaptır.Şehit yakınlarımızın ağzından dökülen “Evlatsız olunur, vatansız olunmaz” cümlesi, milletimizin metanetinin yanı sıra fedakarlığının da sembolüdür. 

Nokta;

.