BIST 9.778
DOLAR 32,58
EURO 35,03
ALTIN 2.435,57

Vay ki Gençtim Ölümle Paslanmış Buldum Sesimi!

Siz buna kapitalizm deyin, illuminati, mason locaları, Amerika ve İsrail, emperyalizm deyin her ne derseniz deyin bilmemiz gereken şu ki;

Yazı yazmaya başladığım dönemlerde niyetim çok fazla siyasi ve güncel konulara ilişmek değildi.

Lakin bunun da bir hizmet olabileceği kanaati ile bu konuları da yazmaya çalışıyorum.

Bugünkü yazım asıl hedefime yönelik bir muhteviyata sahip.

40 yaşına geldikten sonra daha yeni yeni İslam'ı anlamaya aday olduğumu müşahede ediyorum.

“Vay ki gençtim ölümle paslanmış buldum sesimi.”* “Müslümanım!” demek ne kadar da kolay geliyordu dilime.

Bu kelimenin ne kadar ağır anlamlar içerdiğini anlayabilmem için Rabbimin beni ağır imtihanlardan geçirmesi gerekiyordu belki de…

Hem ahlaki müflisliği hem ekonomik müflisliği tecrübe etmiş biri olarak artık bu kelimenin iyi kavranması gerektiğini fark ediyorum.

Kişinin Allah'a teslim olması, sadece O'nu İlâh ve Rabb bilip O'na kulluk etmesinin adıdır Müslümanlık.

Ayağı kayma, sürçme, yamulma, çamura batma, dibe vurma, günaha girmek olacaktır, çünkü insanın fıtratında vardır bu.

Kulluğa mugayir işler yapmış olsak bile asıl önemli olan, tekrar geri dönüş yapıp tek İlâh ve Rabbin kapısına yönelmektir.

Dar ve en kısa anlamıyla din bir yaşam tarzı ve gidilen yol demektir.

Bu bağlamda kişi nerede, ne için, nasıl, kiminle, nereye yürüyorsa dinide o yol üzerinedir.

Gidilen yolun ve yaşantı tarzımızın İnd-i İlâhi'de adı İslâm, bu yol ve tarz üzerine olanlara ise Müslüman denir.

Müslüman için ibadet sadece namaz, oruç, hacc gibi emirler değildir. 

Yaşamın bütünü ibadet esaslı bir kulluktur. Kulluk, hayatı Allah'a teslim etmektir. 

Bundan önceki yıllarım, Rabbim haricinde, genel olarak dünya güzelliklerini “İlâh” bilmekle geçti.

Evet, onlara “İlâh-Rab” demiyordum, onlara ibadet etmiyordum ama onlar benim vazgeçilmezlerimdi.

Çevremde, özelde kendimden yola çıkarak dini değerlerin dar bir alana hapsedildiğini görmekteyim.

Din özel anlarda yaşanılası, özel durumlarda geçerliliği olan bir olgu haline gelmiş durumda. Ramazan günlerini yaşadığımız bu günler en büyük örnek!

Günümüz fotoğrafında çok net bir şekilde görülen; Türkiye'de namaz kılan, dini değerler hassasiyetine sahip olduğunu söyleyen ve kendisini inançlı bireyler olarak atfedenler, bu söylemlerin tam tersi bir eylem içerisindeler.

Toplum olarak dünya ve içindeki güzellikler bizim için esas gaye halini almış durumda.

Günümüz Müslümanları dünyacı ama ahiret iddialı… 

Kimin kuluyuz ve bizim gerçek Rabbimiz kim sorusunu sormak gerekiyor kanaatimce?

Bir düşünelim, çok sevdiğimiz, arkasında yürümekten onur duyduğumuz, aralıksız takip ettiğimiz, kıymet verdiğimiz şahsiyetlerin, kuruluşların, yapıların söyledikleri, bizim için adeta bir ayet hükmünde değil mi?

Allah bizden koşulsuz bir teslimiyetle iman etmemizi ve O'na tamamen teslim olmamızı istiyor.

Bunca Kelime-i Tevhit çekerken, imanla alakalı ayetlerin gündelik hayatta boğazımızdan aşağıya inmiyor oluşunu nasıl açıklayabiliriz ki?

Ayet okuyanı inşa etmiyorsa neden okunuyor?

Müslümanlar olarak ideallerimizle, eylemlerimizle uygulamalarımız arasında ne kadar benzerlik var?

Merkeze aldığımız kişinin tarzı hangisidir?

Medyanın, siyasilerin ve starların sunmuş oldukları mı yoksa bizi terbiye eden gerçek ve tek olan İlâhımızın sunmuş olduğu tarz mı?

Bize nasıl düşünmemiz, eğlenmemiz, giyinmemiz-yememiz gerektiğini, hâsılı nasıl yaşamamız gerektiğini pompalayan ve bunu da bütün silahlarıyla destekleyen güçlü bir elden bahsediyorum.

Siz buna kapitalizm deyin, illuminati, mason locaları, Amerika ve İsrail, emperyalizm deyin her ne derseniz deyin bilmemiz gereken şu ki; arkasından gidip takip ettiğimiz ve yaşamaktan büyük haz duyduğumuz her bir şey bizim dinimiz olmakta.

Rabbimizin yaşam tarzımız için bizlere söyledikleri ve öğütledikleri var iken, bunun karşısında alternatif olarak bize sunulan siyaset, müzik, diploma, kariyer, konforlu yaşam, moda. vs. gibi birilerinin vadettiği bu din dışı yaşam tarzı ve buna boyun eğerek koşulsuz itaat eden biz “Müslümanlara” soruyorum...

Dinimiz nedir?

*İsmet Özel dizesinden