Üsküdar-Yenikapı ve Kars-Tuzluca hattı

Denizin derinliklerinde muazzam bir eser... Üsküdar'dan Yenikapı'ya doğru yapılan 4 dakikalık yolculuk Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yüzüne yansıyan yorgunluğu silip atıyor. 

"Atı alan Üsküdar'ı geçiyor" sözünü tarihe gömen bir espri patlatıyor Binali Yıldırım:

- Bundan böyle Marmaray'a binen Üsküdar'ı geçecek.

Haksız değil!

Açılıştan önce Marmaray'a bindim, Üsküdar'dan Sirkeci'ye, oradan Yenikapı'ya... Son durak ise Kazlıçeşme... Binali Bey'in deyişiyle, Üsküdar- Yenikapı hattını 4 dakikaya indiren Marmaray'da iki lafın belini bile kıramadık.

Yol bitti çünkü... 

*

Kafasını geçmişin paslı çengelinden kurtaramayanlar için böylesi bir eserin nihayete ermesi elbette pek iç açıcı değil. Denizin 60 metre derinliği bunların kafalarından daha aydınlık.

"Felaket duası" ediyorlar.

Süleyman Özışık'ın da yazdığı gibi, balık avına çıkmışlar.

"Yıkım" senaryoları yazıyorlar...

Tünellerin kaymasından söz ediyorlar...

İktidar iş yapıyor, onlara yapılan işi konuşmak düşüyor... 

* 

Görüp yaşamak lazım.

Gidip görmek lazım.

Üsküdar- Yenikapı hattında 4 dakikalık bir yolculuk her şeyi anlatıyor.

Yukarıda ahkam kesmek yerine aşağıya, denizin dibine insinler.

Her şeyi görecekler...

Hissedecekler ve muhalefet paçalarından fışkırsa bile, doğruyu konuşacaklar.

Direniyorlar...

Onlar direnedursun, "atı alan" pardon Marmaray'a binen Üsküdar'ı çoktan geçmiş oluyor!

Hayırlı olsun! 

 
Kars ve Tuzluca'da yeni şeyler öğrendim

İki gün doğup büyüdüğüm topraklarda gezdim. Dostlar özellikle yerel seçimlere meraklı olanlar diyor ki:

-Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat.

Ne anlatayım, sağlığınızı, güzelliğinizi gördüm...

Şaka tabii ki...

Çok şey gördüm, yeni şeyler öğrendim.

Marmaray araya girdi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı (kutlu olsun) etkinlikleri de olunca gördüklerim ve öğrendiklerim arada kaynamasın diye, yazıyı yarına bıraktım. Kars'ta sürpriz bir isimle karşılaştım. Kars'ı yönetmeye talip biri...

Tuzluca'da gördüklerimden çok, duyduklarım beni çok şaşırttı.

Pakizer ve Berna Yüce kardeşlerin misafirperverliği ise şaşırtıcı değildi. Onlar ve dostları hep böyleydi...

Uzatmayayım, yarın görüşeceğiz...