BIST 9.530
DOLAR 32,46
EURO 34,78
ALTIN 2.477,90

Unutturup Çalmak İstedikleri!

Bizim onların görünen boyutları yüzünden gözümüz kamaşırken onlar bizdeki görünmeyen boyutların avcılığını yapmaya çalışıyorlar!

Pazar günü ÖNDER'e bağlı Pendik PİHMED derneği tarafından Liseli gençler ile hasbihal etmek üzere davet edildim.

Geleceğimizin teminatı olacak gençlere boyutlar üzerinden bir tespit çalışması ile seslenmeye kanat getirdim.

Söyleşideki kelamın özetinin de özetini burada paylaşmayı arzuladım.

Kâinattaki canlı-cansız her şey üç boyut olarak yaratılmış durumda.

İnsanda üç boyutlu bir varlık.

En-boy-derinlik üçgeninde bir varlık.

Bizi aile tablosu içerisinde şekillendiren boyut “en”.

Mesleklerimiz, hayallerimiz ve olmak istediklerimizi oluşturan boyut “boy”.

Aklımız, becerilerimiz, düşüncelerimiz, istidatlarımızın boyutu “derinlik”.

Üç boyutun dışında görünmeyen ve yapılandırmamız gereken boyutlar da var.

Bunların idrakinde değiliz!

İnsanın insan olabilmesi, kul olabilmesi için görünmeyen boyutları inşa etmesi gerekiyor.

Üç boyutun dışında bizden istenenler var!

Çevremizdekilere faydalı olma noktasında çabalarımız var mı?

Bizim dışımızda ki insanlara faydalı ve verimli olabileceğimiz haller var mı?

21.Yüzyılda küresel anlamda egoist bir insanlık var!

New York’lu bir kişinin 24 saati ile bizim 24 saatimiz son zamanlarda benzeşmeye mi başladı?

Aynı sosyal medya üyesi olarak aynı kareye bakıyor, aynı eğlence anlayışına mı sahip oluyoruz?

Üç boyutun dışına çıkamamış sıradan insanlarız demektir!

Yaratılışın vücut bulduğu boyutların dışına çıkamamışız demektir!

Bizim diğer boyutları keşfetmemiz ve hedefler belirlememiz gerekir!

İnsanların şu anda dünyada en çok peşinde koştuğu şey para ve itibar!

Küresel dünya düzeninde baktığımızda para olmadan itibar elde edilmiyor!

Bu ikisi için Allah; De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin." (Ali İmran/26) diyor!

O zaman bu ayeti düşündüğümüzde rahat olmalıyız.

Karanlık tünele girmiş bir şeyler ararken tünelin ucundan bize ayet ışık tutuyor!

Bunun karşılığında Allah bizden ölçülü bir şekilde çalışmamızı istiyor sadece.

Biçim olarak ortaya koyduğumuz üç boyut dünyada herkesin koştuğu Allah’ın elinde olduğu boyutlar.

Allah üç boyutun elinde olduğunu ve bizden diğer boyutları yapılandırmamızı istiyor.

Yüzyıllar öncesinde Gazali’den, İbni Sina’dan, Farabi’den söz edebiliyor iken şu anda söz edebileceğimiz insanlarımız yok!

Çünkü üç boyuta hapsolmuş bir insan yaşantısı var ve insanlar olarak da birbirimize bunu öğretiyoruz!

Kitap okuyor muyuz?

Ecdadımız ilim ile vaktini kütüphanelerde geçirirken biz lüks kafelerde üç boyutun içine hapsolmuş kalmış durumdayız!

Akrabaya, arkadaşlara dokunabiliyor muyuz?

Çevremizde bizden imdat bekleyen fark etmediğimiz insanlarımız var!

İnsan olabilmenin boyutlarını inşa ettiğimizde fazlasını verecektir zaten O.

Ne demek insan olmak?

Yakınlarımıza ve akrabalarımıza sahip olduğumuz mesleklerle tepeden mi bakıyoruz?

Biz büyüdükçe onlar küçülecekse bir kez daha üç boyuta hapsolduğumuzu düşünelim!

İnsanlaşmak sürecinde farklı boyutları yakalamamız gerekmiyor mu?

Sahip oluklarımızın O’ndan olduğunu, canımızın sahibinin olduğunu ve küçük çıkarlar doğrultusunda tevhit inancımızı bozduğumuzu düşünelim!

Kabaca üç boyutta kalmış oluruz!

Ümmet için ne yapıyoruz sorgulamalıyız?

Mağdur olan çevremizdeki insanlar için ne yapıyoruz?

Tevhit inancımızda, davamız için neler yapıyoruz?

Modern dünyanın icatları, akıllı cihazları, teknolojileri gözümüzü kamaştırıyor!

Bizim onların görünen boyutları yüzünden gözümüz kamaşırken onlar bizdeki görünmeyen boyutların avcılığını yapmaya çalışıyorlar!

Taşıdığımız inançlı ruhun, şecaatin, erdemin, eminliğin, güvenilirliğin ve dinamizmin avcılığına soyunmuş durumdalar.

Görünmeyen boyutların pratikleri üzerinde durmamız gerektiğini ve kendimizi silkelememiz gerektiğini düşünüyorum!