Tutuklanak cezaevine konulan Feyzi İşbaşaran'ın mahkemeye verdiği ifadesi ortaya çıktı. İşbaşaran Twitter'daki ifadeleri için ilginç bir savuna yaptı...
Abone olEski AK Parti Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Twitter'da 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı. İşbaşaran hakkında "tehdit" suçundan da yurtdışına çıkış yasağı konuldu.
İşbaşaran'ın, mahkemedeki ifadesinde, "Siyasetçi olduğum için, zaman zaman ülke meseleleriyle ilgili yorumlar yaparım. Siyasetçileri de eleştiririm. Zaman zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bazı konulardaki politikalarına karşı eleştirilerim de olmuştur. Ancak herhangi bir hakaret ve tehditte bulunmadım. Savcılıktaki ifademde de belirttiğim üzere, yurtdışından dönerken otelden alındım. Sabahın 05:30-06:00 civarında polis beni aldı" dediği öğrenildi.
"KASTETTİĞİM SARAY ADNAN OKTAR'IN SARAYI"
Polisin kendisine hakkında yakalama emri bulunduğunu, şikayetçinin de Adnan Oktar olduğunu söylediğini ifade eden İşbaşaran'ın, "Ben de savcılıktan veya mahkemeden herhangi bir tebligat veya SMS gelmediğini söyledim. Bunun üzerine ben de 07:15'e kadar Twitter'dan 3-4 adet mesaj yazdım. Bunlar da Adnan Oktar isimli şahsa yönelik mesajlardır. Adnan Oktar isimli şahıs ve müritleri de benim twitlerimi kes-kopyala-yapıştır şeklinde sosyal medyada yazıp, bana ait olmayan mesajlar yazarak ortalığı karıştırmışlardır. Benim mesajlarımda kastettiğim Adnan Oktar'ın sarayı olduğu halde, sanki Cumhurbaşkanlığı Sarayı olarak yansıtmışlardır. Ben onu kastetmiş olsaydım AK Saray olarak açıkça yazardım" dediği öğrenildi.
"BİRDEN TEKME-TOKAT BENİ DARP ETTİ"
İşbaşaran'ın, ifadesinde, "Zira bu şekilde birçok yazım da mevcuttur. Polis merkezindeyken bir şahıs geldi. Sivil polislerden biri zannettim. Kim olduğunu sorduğumda, yalnız kaldığımızda bana anlatacağını söyleyerek polis memurlarının çıkışını beklediğini söyledi. Polisler odadan ayrıldığında, bu şahıs avukat İsmail Barbaros Aslan (Sedat Peker’in avukatı) isimli şahıs olduğunu kendisi bana söyledi. Daha sonra kendisi MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'in kendisini görevlendirdiğini söyledi. Ben de kendisine Şefkat Çetin'i ismen bildiğimi, ancak kendisiyle bir tanışıklığım ve samimiyetim olmadığını söyledim. Kendisini istemediğimi, avukatlarım ile savunma yapacağımı söyledim. Bunun üzerine önüme bir kağıt koyarak Şefkat Çetin'e teşekkür ettiğimi yazmamı istedi. Ben de böyle bir şey yapmayacağımı söyledim. Bunun üzerine masanın etrafından kalkan bu şahıs, benim oturduğum koltuğa gelerek birden tekme-tokat beni darp etti. Bağırmam üzerine, odadan çıkmış olan polisler beni kurtardılar" dediği belirtildi.
"ELEŞTİRİ MAHİYETİNDEKİ 3-4 MESAJ BANA AİTTİR"
Adliye önünde kendisine 2 kişinin saldırdığını anlatan Feyzi İşbaşaran'ın, ifadesinde, "Adnan Oktar ve müritlerinin tezgahları nedeniyle, adliyeye getirilirken kolumda polis memuru olduğu halde 2 kişi bana saldırıp darp etti. Üstüm başım kan içerisinde kaldı. Eleştiri mahiyetindeki 3-4 mesaj bana aittir. Bu mesajlarımda da herhangi bir hakaret ve tehdit söz konusu değildir. Bana ait mesajlarda da kastettiğim diktatör, Adnan Oktar'dır. Saray da kendisine ait saraydır. Bu şahıs adeta bir koloni oluşturmuştur" dediği belirtildi.
İşbaşaran'ın avukatı Sema Aydın ise adliye çıkışında yaptığı açıklamada,"Hakaret nedeniyle tutuklanan herhalde tek insan Feyzi İşbaran diye düşünüyorum" dedi.
Avukat, tutuklama kararına itiraz edeceklerini de açıkladı.
ÖNCEKİ HABERLER
