BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  SAĞLIK

Türkiye'nin sigara  karnesi!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan ''Türkiye'de Tütün Ekonomisi ve Tütün Ürünlerinin Vergilendirilmesi'' raporu, Sheraton Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Abone ol

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, ''Belediye encümenleri, sigara yasakları ile ceza yetkilerini yüzde 15-20 düzeyinde kullanıyor. Mahalli idarelere yetki verilmesi için kanun değişikliği gerekli ve bunu düşünüyoruz'' dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan ''Türkiye'de Tütün Ekonomisi ve Tütün Ürünlerinin Vergilendirilmesi'' raporu, Sheraton Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Basın toplantısında konuşan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, kapalı yerlerde sigara içilmesini yasaklayan yasanın çıkarılması aşamasında zorluklarla karşılaştıklarını, ''nargile içilen yerlere izin verilsin, 84 bin kahvehane kapatılabilir'' gibi gerekçelerle yasada istisnalar yaratılmaya çalışıldığını belirterek, yasanın uygulanmasından sonra TESK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığından aldığı verilerden, ikram sektöründe, kapanan işletmelerden daha fazla sayıda işletmenin açıldığını, istihdam sayısının arttığını tespit ettiğini söyledi. 

Yasakların uygulanması konusunda ''kapalı alan'' tanımının yeniden yapılması gerektiğini vurgulayan Erdöl, ''fermuarlı naylonlarla kapalı alanlar oluşturulduğunu, bu fermuarlar açılarak açık alana dönüştürüldüğünü'' anlatarak, bunun denetmenleri yanıltmaya yönelik bir uygulama olduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığının bu konuda son çıkardığı genelgenin son derece yararlı olduğunu, ancak cezai uygulamalar kararlı adımlar atılması gerektiğini kaydetti.

Dünya Sağlık Örgütünün ''sigaradaki ÖTV oranının yüzde 63'ten yüzde 65'e çıkarılması'' önerisinde hükümetin tutumunun ne olacağının sorulması üzerine Erdöl, ''Verginin artırılmasının tüketimi azalttığı bilimsel bir gerçek. Bugünlerde 2011 bütçesi TBMM'de görüşülüyor. Kanun değişikliği için zaman yok. Vergiler zamanı gelince değiştiriliyor. Önemli olan mevcut kanunun uygulanması. Türkiye'de sigara yasaklarında (yönetici hastalığı) var. Yöneticiler makamlarında sigara içtiği için çalışanlar da yasağa uymuyor. Önce yöneticiler tedavi edilmeli'' diye konuştu.

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Elif Dağlı da sigarada ÖTV'nin yükseltilmesi konusunda, seçim öncesi ve sonrasında hükümete baskının devam edeceğini belirtirken, uluslararası sigara şirketlerinin Türkiye'deki yöneticilerinden birinin ''Maliye müsteşarı ile görüştük, vergiler bizim istediğimiz gibi çıkacak'' diye merkez yöneticilerine bilgi veren, 1993 tarihli yazısını panelde sundu.

Raporu sunan DSÖ Baş Ekonomisti Ayda Yürekli de gelecek dönemdeki seçimler düşünülürse sigaradaki ÖTV artışının çıkmasının zor olduğuna dikkati çekerken, vergi ile ilgili düzenlemelerin bakanlar kurulundan daha kolay, parlamentodan daha zor geçtiğini söyledi. 

AÇILIR-KAPANIR KAPALI ALANLAR SORUNU...

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Irmak, 2008'de çıkarılan sigara ile mücadele kanunu ''Türk milletine bir armağan'' olarak nitelendirirken, ''Kapalı alanlardaki sigara yasağı, halk sağlığını koruma için yapılan en önemli uygulama. Bu yasak, her yıl 50-100 bin vatandaşın sigaraya bağlı hastalıklardan erken ölmesinin önlenmesi anlamına geliyor'' dedi. 

Bakanlığın aldığı önlemlerden sonra sigarayı bırakma ilaçlarına erişimin arttığını, bu ilaçların kurulan 200 civarındaki sigarayı bırakma polikliniklerinde bedava dağıtıldığını anlatan Irmak, sigarayı bırakma hattını şimdiye kadar 195 bin kişinin aradığını, telefonla hizmet veren personel sayısını 3 katına çıkaracaklarını bildirdi. Kapalı yerlerde sigara içme yasağından sonra ikram işletmelerinin hatırı sayılır yatırımlar yaparak sigara içilen ''açılır-kapanır kapalı alanlar'' yarattığını kaydeden Irmak, 15 gün önce gönderilen genelge ile ''açılır-kapanır  alanların da kapalı alan sayılmasını ve buralarda sigara içilmesi halinde ceza uygulanmasını sağladıklarını''  ifade etti. 

Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer de Avrupa'da sigaraya bağlı akciğer kanserinin en yüksek görüldüğü ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerken, her yıl 150 bin kanser hastası belirlendiğini, bunun 90 bininin sigaraya bağlı kanserler olduğunu söyledi.

Tuncer, ''9 günlük bayram tatilinde trafik kazalarında ölenlerin 2 katı kadar insan, her gün kanserden ölüyor. İliklerimize kadar donmamız gereken bir tablo bu. Kanserden ölen insan sayısı, yıllık 120 binden, 2030'da 500 bine çıkacak. Bunlar için harcanan tedavi masrafı da 2,3 milyar avrodan 10 milyar avroya ulaşacak. Hiç bir ekonomi bu yükün altından kalkamaz. Benim hedefim sigaranın yok edilmesi. Türkiye'yi sigaranın giremediği bir ülke yapmak, bana onur verir''  diye konuştu. 

Türkiye'nin ''Avrupa'da ilacın en ucuz satıldığı ülke olma'' politikası güttüğünü hatırlatan Murat Tuncer, ''sigara konusunda da en pahalı ülke olunmasını'' önerirken, satış noktalarının iyi denetlenmesi ve suistimallere sert yanıtlar verilmesi gerektiğini vurguladı. 

Yeşilay Derneği Genel Başkanı Muharrem Balcı da sigara ile mücadelede sadece fiyatı artırmaya yönelik politikaların tüketicilerin tepkisini çektiğini, tüketicilerin kızıp önce sigarayı içmediğini, sonra tekrar artırdığını söyledi. Balcı, sadece sigara ile değil, alkol bağımlılığı ile de mücadele edilmesi gerektiğini, dernek olarak bundan sonra daha aktif olacaklarını belirtti. 

Öğleden sonra düzenlenen panelde konuşan uzmanlar da uluslararası şirketlerin baskısı ile kurumlar ve gelir vergisi gibi şirketlerden alınan vergilerin oranları düşürülürken, tüketicilerden alınan dolaylı vergilerin oranını ve devlet gelirleri içindeki payının sürekli yükseldiğine dikkati çektiler.

DSÖ'nun bugün açıklanan Türkiye'de sigara raporunda, sigaradaki maktu verginin paket başına 2,65 liradan 3,10 liraya çıkartılması veya ÖTV oranının yüzde 63'ten yüzde 65'e yükseltilmesi önerilirken, bunun içicilerin sayısını 1 milyon azaltırken, 560 bin kişinin erken ölmesinin önlenmesini sağlayacağı, buna karşılık tüketim vergisi gelirinin 16,8 milyar liraya, toplam gelirin 20,6 milyar liraya çıkmasına yol açacağı belirtilmişti.