BIST 9.058
DOLAR 32,32
EURO 35,11
ALTIN 2.292,82

Türkiye hangi terör örgütüne göz yumuyor?

Önce şunun adını bir koyalım. Suruç'ta yaşanan saldırının HDP'yi veya Kürtleri hedef aldığı falan yok.

Önce şunun adını koyalım. Suruç'ta yaşanan saldırının HDP'yi veya Kürtleri hedef aldığı falan yok. Bu saldırı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birliğine ve bütünlüğüne, yani bize yapılmıştır.

Ölen her bir genç Türkiye'nin ayrı bir şehrinden... Saldırının planlayıcısı her kimse, demek ki her bir şehri ayrı ayrı ama aynı anda ayaklandırma amacı gütmüş.

Onun için, "Yine Kürtler öldürüldü" diyerek yapılan katliam üzerinden kurnazca oy devşirmeye çalışmanın ve küstahça açıklamalar yapmanın anlamı yok.

Dünden beri HDP kanadından gelen parça tesirli açıklamalar en az patlayan bomba kadar tehlikeli ve ölümcül...

Yaralılar daha yerde inleyip kıvranırken, "Bu saldırı Türkiye'nin desteklediği IŞİD tarfından yapıldı" açıklaması yapılıyor.

Türkiye'nin birliği ve beraberliği için mücadele edeceğine namusu ve şerefi üzerine yemin eden milletvekili, "T.C.'den hesap soracağız" diyerek insanlar arasında yaşanacak yeni bir çatışmanın fitilini ateşlemeye çalışıyor.

Selahattin Demirtaş, "Artık kendi güvenliğimizi kendimiz almalıyız" diyerek 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi yeni bir vahşetin kapısını aralamaya çalışıyor.

HDP'nin yayın organlarından biri twitter üzerinden yayınladığı mesajda, "O ülkeyi kuracağız ve seni o ülkenin topraklarına gömeceğiz" diyerek Erdoğan'ı ölümle tehdit ediyor.

Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP'yi destekleyen herkesin dudaklarının arasından aynı sözler dökülüyor: "Polis neredeydi ve neden önlem almadı?"

Bu sorunun cevabı çok basit oysa ki...

Yasin Börü ve 50 masum insan barbarca katledildiğinde polis neredeyse, yine oradaydı! O gün ne kadar önlem alabildiyse, önceki gün de ancak o kadar önlem alabildi!

Polise saldıran siz, molotof atan siz, bölgede yolları kapatıp gençlerinize kimlik kontrolü yaptıran siz. Ama "Polis neredeydi, neden gelmedi?" diyen de siz!

Polis orada yoktu tamam da, peki siz neredeydiniz?

Aylardır uğruna kıyametleri kopardığınız Kobani'ye gitmek için yola çıkan o gençlerin yanında biriniz bile yoktu. Kobani'ye yardım götürmekten daha önemli ne işiniz vardı ki o gençlerin arasında yer almadınız?

IŞİD militanları o bölgeden elini kolunu sallayarak gelip geçiyormuş.

Saldırının olduğu aynı gün aynı saatlerde Adıyaman'da bir askeri şehit eden PKK'lı teröristler sınır kapısından vize alarak mı geçti?

Saldırı IŞİD'den gelince "Tecavüz orduları yine bizi öldürdü" diyeceksiniz ama şehit edilen o askere sıra gelince ağzınız çarpılmış gibi tek kelam etmeyeceksiniz!

Niye?

Çünkü o çocuğu sizin kardeşinizin de aralarında bulunduğu PKK'lı teröristler şehit etti Selahattin Demirtaş. Devletin IŞİD'e destek verdiğine dair elinizde bir tek kanıt yok. Ama sizin asker şehit eden PKK'lı teröristler ile kan bağınız, kardeşlik bağınız olduğu ayla güneş kadar gerçek.

Bir katilin, azılı bir teröristin kardeşisiniz. Önce bunun hesabını verin, sonra barış çağrıları yapıp terörü lanetleyin.

Kabul edin ki lanetlediğiniz IŞİD, canlı bomba olmayı, terör estirmeyi sizin desteklediğiniz PKK'lı teröristlerden öğrendi. Sizin "Şehit oldu" dediğiniz PKK'lı canlı bombaların isimlerini ve eylemlerini alt alta yazmaya çalışsam sayfalar yetmez!

Canlı bomba olup onlarca insanı katleden PKK'lı olunca "şehit", ama aynı işi yapan IŞİD'li militan olunca "terörist" öyle mi?

Hayır!

Bu konuda konuşacaksak doğru cümleyi kurmalıyız.

Gerçek olan şu ki PKK ile IŞİD arasında "Kan kardeşliği" var. Sizin dağdaki terörist ağabeyinizle kan bağınız ne kadar gerçekse, PKK ile IŞİD arasındaki "Kan kardeşliği" de o kadar gerçek!

İkide bir kasti tahrik amacıyla, "T.C. IŞİD'e destek veriyor" demenin ne anlamı var?

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın dün istatistikleri verdi. Türkiye, IŞİD'i bundan iki yıl önce terörist grup olarak ilan etmiş. Bugüne kadar IŞİD ile bağlantısı olduğu tespit edilen yabancı uyruklu bin 600 kişi sınır dışı edilmiş, 15 binden fazla kişiye ülkeye giriş yasağı konmuş.Terör örgütüne karşı ülke içinde yapılan operasyonlarda 500’den fazla kişi örgütle bağlantılı oldukları şüphesiyle gözaltına alınmış, 100’e yakın şüpheli tutuklanarak cezaevine konulmuş.

IŞİD'e karşı bunlar yapılırken diğer yandan tutuklu binlerce KCK'lı serbest bırakılmış!

Bu manzaraya dışarıdan bakan halk, "AK Parti PKK terörüne göz yumuyor" diye isyan ederken, "T.C. IŞİD'i destekliyor, terör eylemlerine göz yumuyor. Bütün halkımız kendi önlemini kendisi almalıdır" demek için akıldan yoksun olmak, ya da Selahattin Demirtaş olmak gerekiyor.

Yaptığınız açıklama sonrası kendi önlemini alan gençleri dün çok net gördük Selahattin Demirtaş! İstanbul'un orta yerinde ellerinde uzun namlulu silahlarla cenaze karşılayanların devlete meydan okumasına şahit olduk.

"İstanbul sokaklarında ellerinde silahlarla terör estirenler Doğu ve Güneydoğu'da neler yapıyordur acaba" diye sorduk.  Sonra İstanbul'da bile bu teröristlere müdahale etmeyenlerin Doğu ve Güneydoğu'da nelere müsaade ettiğini sorgulamaya başladık.

Hadi bize söyleyin şimdi...

Türkiye "Aman barış sürecine zarar gelmesin" düşüncesiyle aslında kimlerin terör eylemlerine göz yumuyormuş?