BIST 9.080
DOLAR 32,35
EURO 35,10
ALTIN 2.310,71
HABER /  GÜNCEL

Trabzon iftar vakti 2016 ezan saatleri sahur vakitleri

TRABZON için iftar vakti bugün saat kaçta iftara ne kadar kaldı? 2016 İmsakiyesi'nde iftar vakitleri ile birlikte sahur saatleri ve ezan vakti de yer alıyor. Diyanet imsakiyesi ile vakitler.

Abone ol

TRABZON'da iftar bugün kaçta sahur vakitleri ne zaman giriyor? Bu soruların yanıtını Trabzon İmsakiye 2016 takvimi veriyor. İftar vakitleri ile birlikte sahur saatleri ve sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı ezan saatleri de bu takvimde yer alıyor. 

Diyanet İşleri Başkanlığı bu seneki fitre miktarını da belirledi. 2016 yılı fitre miktarı 15 lira olarak duyuruldu. Oruç tutmayanlar da fidye bedelini bu rakam üzerinden hesaplayacaklar. Her gün için 15 lira oruç fidyesi ödenmesi gerekiyor. Hiç oruç tutmayan bir kişinin Ramazan ayı fidye miktarı 450 lira tutuyor. 

TRABZON İFTAR SAATİ SAHUR VAKİTLERİ

Trabzon imsakiyesinden gün gün iftar vakitleri ve sahur saatlerini görebilirsiniz. Bugün iftar saat kaçta olacak sorusunun yanıtı sıra ezan vakitleri de imsakiyede yer aldı.

EN GÜZEL İFTAR DUASI

Ramazan ayında iftarın olmazsa olmazı duasıdır. Türk halkının kulağında en çok yer eden iftar duası ise TRT'de 40 yıldır Ramazan programlarında okunan duadır. Hemen herkesin hafızasında yer alan iftar duası ilahiyatçı Faruk Ermemiş tarafından kaleme alınmış. 40 yıldır aralıksız okunan TRT'deki iftar duası Türkçe sözleri şöyle;

-Allah'ım senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım. Ey, bağışlaması bol Rabb'im, beni, ailemi, milletimi, devletimi ve inananları koru. Rahmetini, yardımını esirgeme ülkemizden. Bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter. Amin.

PEYGAMBERİMİZİN İFTAR DUASI

Peki peygamberimizin iftar duası ve Türkçe manası nasıldır? Hazreti Muhammed iftarını açarken şu duayı okurdu;

-“Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü.”

peygamberimizin iftar duasıTÜRKÇE MANASI : (Ey Allah’ım, Senin rızan için oruç tuttum ve Senin rızkınla orucumu açıyorum.)

Peygamberimizin orucunu açtıktan sonra da şöyle derdi; “Susuzluk gitti, damarlar ısındı, inşallah Tealaya sevap kesinleşti.”

İslam alimlerinden Abdullah ibni Ömer Radiyallâhu ise iftar vakti şöyle dua ederdi: “Allah’ım, bütün kâinatı kaplayan rahmetinin hakkı için beni affet, günahlarımı bağışla.”

2016 YILI KADİR GECESİ NE ZAMAN?
Ramazan ayında yer alan ve bin yıldan hayırlı olarak nitelenen Kadir Gecesi 2016 yılında 1 Temmuz 2016 cuma gününe denk geliyor. Kadir gecesi dualar ve namazlarla ifa edilecek.

2016 YILI FİTRE NE KADAR?
2016 yılında fitre ve fidye miktarı belirlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl için miktarı günlük 15 lira olarak duyurdu. 

2016 yılı Sadaka-ı Fıtır miktarı mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak tespit edildi.

ORUÇ FİDYESİ NEDİR?

Fidye bazı ibadetlerin yapılamaması ya da yapılması sırasında birtakım kusurların işlenmesi halinde ödenen dini mali yükümlülüktür. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kişiler, daha sonra kaza etmesi mümkün olmayan kimseler oruç tutamadığı her gün için fidye öder. Bir fidye miktarı bir sadaka-i fıtır miktarı kadardır.

2016 ORUÇ FİDYESİ NE KADAR? 

Fidye fiyatları her yıl değişir ve bu da Diyanet yetkilileri tarafından açıklanır. Diyanet'in belirlediği sadaka-i fıtır miktarı bu yıl 15 lira olarak ilan edildiği için fidye miktarı da bu kadar oldu. Oruç tutmayanlar her gün için 15 lira vermek durumundalar. Bu alt sınır yani bunun altında oruç fidyesi belirlenip verilemez. İsteyen üstünde bir rakam ödeyebilir. Ramazan ayının tamamında oruç tutmayanların fidye miktarı 450 lira yapıyor.

ORUÇ FİDYESİ İÇİN PARASI OLMAYANLAR NE YAPACAK?

Fidye vermek durumunda olan ancak maddi gücü bulunmayan kişiler ise Allah'tan af diler. Günler uzun olduğu için oruç tutamayan hasta veya yaşlılar kısa günlerde oruç tutarak kaza edebilirler.

ORUÇ FİDYESİ NE ZAMAN VERİLİR?

Oruç fidyeleri Ramazan ayının sonunda topluca verilebileceği gibi, Ramazan ayında günlük olarak ve ayın başında da verilebilir.

ORUÇ FİDYESİ KİMLERE VERİLMEZ? 

Ramazan fidyesi zekat verilen kişilere verilebilir. Yani bireyin kendi torunu veya çocuğuna fidye vermesi mümkün değildir. Bunun yanında dedeye, anneye, babaya, büyük anneye, toruna, hanıma, evlada ve kafire fitre verilmez. Eğer gelin, damat, kayınvalide, kayınpeder, üvey çocuk ve kayınbirader gibi kan bağı olmayan akrabalar fakir ise onlara verilebilir. Hala, dayı, amca, teyze gibi kan bağı olan akrabalara fitre vermek daha çok sevaptır.

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı birdenbire değişiyor. 3 öğün olan günlük beslenme, 2 öğüne düşerken, özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek tüketimi artıyor.

Oysa günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları ramazan ayında değişmiyor. Her zaman olduğu gibi ramazan ayında da amaç; yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak olmalıdır.

ÜŞÜMÜ VE UYUKLAMA

Oruç metabolizmada değişiklikler yaratır. Yaklaşık 12 saat süren açlık nedeniyle metabolizma az enerji harcar, vücut hareketleri yavaşlar, bazal metabolizma hızı düşer. Oruç döneminde yemekten sonra üşüme hissi ve ardından uyuklama oluşabilir, bu aç kalan vücuda hızlı ve fazla miktarda besin girmesiyle oluşan kan şekeri hızla yükselmesi ve hızla düşmesinin yarattığı titremedir.

Ramazanda Sağlıklı Beslenebilmek İçin Altın Kurallar;

Medamerikan Tıp Merkezi Beslenme Uzmanı Müge Arslan, Ramazan ayında dengeli ve yeterli beslenmenin 10 altın kuralına vurgu yaparken, değişen öğün sayısında yemek miktarının abartılmamasını öneriyor. Müge Arslan oruç tutanlara altın tavsiyelerini sıraladı.

Ramazanda Sağlıklı Beslenebilmek İçin 10 Altın Kural

1. Mutlaka sahura kalkılmalı, sahurda hafif besinler tüketilmeli.

2. Sıvı ihtiyacını karşılamak için, günde 2-2,5 litre su tüketilmeli.

3. İftarda ilk önce hafif, az yağlı gıdalarla yemeğe başlanılmalı.

4. Yemekler yavaş yavaş ve az porsiyonlarda tüketilmeli.

5. Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla kepekli ürünler tercih edilmeli.

6. İftarda kızartma ve yağlı besinler yerine ızgara, haşlama, buğulama yöntemleri kullanılarak pişirilmiş hafif yemekler tercih edilmeli.

7. Tatlı tüketmek istiyorsanız, hamurlu, ağır tatlılar yerine sütlü hafif tatlılar tercih edilmeli.

8. Ara öğün olarak meyveye yer verilmeli.

9. Haftada 3 kez düzenli hafif egzersize devam edilmeli.

10. İftar mönüsünü hazırlarken her grup besinden dengeli bir mönü hazırlamaya özen gösterilmeli.

MUTLAKA SAHURA KALKIN!

Sahuru atladığınız zaman ortalama 18 saat gibi uzun bir süre aç kalmanıza ve metabolizma hızının yavaşlamasına neden olur. Uzun süre açlıklarda kan şekeri ve tansiyon düşer, boş midede asit salgısı artar. Halsizlik, baş ağrısı görülebilir. Sahur öğününde genellikle; yağ oranı düşük, protein içeriği yüksek, kan şekerini hızlı yükseltmeyen kompleks karbonhidratlardan oluşan bir öğün olması en idealidir. Sahur öğününü kahvaltı tarzında yapılmalıdır. Örneğin; Süt, peynir, zeytin, kepek ekmek, domates, salatalık, biber, reçel gibi kahvaltılık besinler veya süt, yulaf gevreği, meyve gibi besinlerden oluşan hafif bir öğün tüketmek en doğrusudur.

İFTARDA HAFİF AZ YAĞLI BESİNLER TÜKETİN!

İftar zamanında çok fazla yemek yiyerek midenizi doldurmayınız. Mide gerginliği tansiyonun yükselmesini sağlar. Son yapılan araştırmalar yoğun yemek sonrasında kalbe binen yük nedeniyle kalp krizi riskinin olduğu yönündedir. Yavaş ve az miktarlarda sık yemeye özen gösterilmelidir. Yemekler arasında sıvı alınmalı ki besinlerin sindirimi kolaylaşsın ve ertesi gün susuzluk hissi olmasın. Orucu ilk olarak 1 su bardağı su içtikten sonra, hurma, peynir, domates, zeytin, kepek ekmek ile orucunuzu açmalı veya çorba etli sebze yemeği gibi hafif yiyeceklerle iftara başlanmalı. Bir orta boy pideyi sekiz dilime bölüp bir dilimini alınmalı. Sindirime zaman tanımak adına 15-20 dakika sonra az yağlı/ızgara et yemeği, kurubaklagil, sebze yemeği, salata, ayran, cacık gibi yemeklerle devam edilir. İftarı geniş bir zaman dilimine yayarak ve yemekler yavaş tüketmelidir. Her yudumdan sonra çatal, kaşık ve bıçağı bırakarak tekrar alma tekniğini kullanmak kişiyi yavaşlatacaktır. İki saat sonra; yarım paket bisküvi veya bir porsiyon meyve ve 1 adet diyet bisküvi veya masum bir sütlü tatlı tüketilebilir.

RAMAZAN AYINDA YAPILAN EN BÜYÜK YANLIŞLIKLAR;

ÇOK YEMEK; Bütün gün aç kalındığı için iftarda vücudun ihtiyacından çok daha fazla yemek yenir. Boş olan mideye bu kadar çok yemek yüklendiğinde, sindirim zorlaşarak, bu da midede ağırlık, ekşime, yanma, bulantı, uyuklama gibi sorunlara yol açar. Barsaklarda ise şişkinlik, kabızlık ve gaz gibi problemler oluşabilir.

ÇABUK YEMEK: Yapılan en büyük yanlışlardan biri de çok çabuk ve yeterince çiğnemeden yemek yemedir. Beyin doyma emrini 15-20 dakikada verir, çabuk yemek yenildiği zaman doyma emrini henüz alamadığı için kendimizi hala aç hissederiz ve gereğinden fazla yeriz.

SAHURA KALKMAMAK YA DA SAHURDA ÇOK YEMEK: Bütün gün boş kalan midede asit salgısı artacak ve bu da çeşitli mide rahatsızlıklarına yol açacaktır. Bunun dışında açlık kan şekerinin düşmesi, tansiyonun azalması gibi sorunlarla da karşılaşılacaktır.

İFTARI SİGARA İLE YAPMAK: Aç karnına içilen sigaranın zararları çok daha fazla olduğu için yemekten önce sigara içilmemelidir.