THY Genel Müdürü iddialara cevap verdi
Abone olDoç. Dr. Temel Kotil sima olarak tam bir Rizeli. Konuşmasıyla ise yarı Amerikalı. Cin gibi zeki olduğu gözlerinden belli.
Yüzü hep gülüyor, sanki çene ve diş yapısından. Bıyıkları, dindar tanımıyla, "Üst dudak derisi açıkça görülecek şekilde" kısa tıraşlı. 20 yıllık eşi, lise mezunu Remziye Hanımla İstanbulda tanışıp evlenmişler. İkisi erkek, biri kız üç çocukları var. 18 yaşındaki Bilal Ali, bir şiir tutkunu. İnternette "Poetika" adlı bir web sitesi var. Özel Fatih Koleji mezunu, siyaset okumak için Amerikaya gidiyor. Ortanca Enes Seyfullah, bu yıl Arjantinde yapılan 17. Uluslararası Biyoloji Olimpiyatında altın madalya kazanmış. Geçen yıl Çinden de gümüş madalyası var. O da ağabeyi gibi ilk öğrenimini Michiganda yapmış. 12 yaşındaki Kübra ise Şefkat İlköğretim Okulunda okuyor. Temel Kotil, İTÜ Uçak Mühendisliği mezunu. Ardından devlet bursu kazanıp ABD Michigan Üniversitesinde master yapmış. Üstüne makine mühendisliği lisansı alıp, doktora da yapmış. 1991-93 arasında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesinde doçent olmuş. 1994-1997 arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi APK Daire Başkanı olmuş. 2001de ABDde Illinois Üniversitesinde misafir profesör olarak bulunmuş. Daha sonra New Yorkta AIT Incin mühendislik bölümünü yönetmiş. Mart 2003te THY Teknik Genel Müdür Yardımcılığına getirilmiş. 18 Nisan 2005ten beri de THY Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi.
THYnin 16 Haziran 2006 Cuma günü 17 seferi iptal etmesi şirketinizin tarihine "Kara Cuma" olarak geçti herhalde. O olaydan sonra kimleri görevden aldınız?
- Modern yönetim mantığında görevden alma diye bir kavram yok. Eğer bir sorumlu aranıyorsa, birinci derece sorumlu, genel müdür olarak benim. Sadece bazı arkadaşlar yer değiştirdi, o kadar. Biliyor musunuz, o günden sonra bu şirket daha kenetlendi birbirine. Sistem aksaklıklarını tespit ettik, yeni yazılım da devreye girdi, yolumuza devam ediyoruz. Kara Cumanın olduğu tarihte günde 470 sefer yapıyorduk. Şu anda 520leri geçtik. Türkiyede 1000 otobüs seferi yapacak kadar yolcu taşıyoruz.
12 MİLYON DOLARLIK REKLAM
İptal kararlarını kim verdi?
- Bütün iptal kararlarını bizzat ben verdim. Ben de o gün operasyon merkezindeydim. Saat 17.00 itibariyle ipin ucunun kaçtığını anladım. Belki iptaller biraz fazla oldu ama, ertesi günün rezervlerini de harcamamak için buna mecburdum. Bir uçağı şu anda ortalama 12 saat havada tutuyoruz. Unutmayalım, geçmiş yıllarda bu süre altı saatti. Uçaklarımızın akşama kadar kuş gibi uçması gerekiyor. Bunları yerde bir saat tutuyoruz. Eğer iki saat tutarsak hiçbir tehir olmaz ama zarar ederiz. O zaman fiyatlarımızı artırıp şirketi küçültme yoluna gideriz. Belki dışardan yanlış algılanıyoruz ama, biz burada kuruşun hesabını yapıyoruz. Bizim dönemimizden önce 12 bin çalışan, 10 milyon yolcu vardı. Şimdi yine 12 bin çalışanımız var, yolcu ise 18 milyon. İşte bizim bütün sihrimiz burada. Bütçemizde ciddi bir kár var, yakında ikinci çeyreği açıklayacağız. THY ilk olarak 12 milyon dolar harcadı bu yıl reklama. Bunun çok ciddi bir kısmı yurtdışına gitti. BBC, CNN, Newsweek, Times gibi. İlk olarak global bir çıkış yaptık, global anlamda "Biz de varız" dedik. Yurtdışında inşa ettiğimiz imaj fevkalade iyi gidiyor.
YENİ UÇAKLAR GELİYOR
"Kara Cuma" henüz unutulmuş değil.
- "Kara Cuma"nın THYnin başarısız bir günü olarak tarihe not düşüleceğinin farkındayız. Medyanın da bazı yanlış anlatımlarıyla, bütün başarılarımızı örtecek kadar yansıması oldu. Milli takım olduğumuz için, medyanın bizi bu kadar çok hırpalamasını bütün kadro olarak garipsedik. THYde bir daha "Kara Cuma"lar olmayacağından eminim. Yeni uçaklarımız geliyor, 130 uçağa çıkıyoruz. Eski 737-400ler filodan çıkıyor, Airbus 310lar kargo uçağı oluyor. Uçaklarımızın yaş ortalaması beşe düşüyor. Genç, pırıl pırıl bir filo elimize geçiyor. Bu Avrupada, hiçbir yerde yok, sadece bizde var. Bu şirkete 13 doktoralı, 180 mastırlı girdi. Çoğu Amerikadan, Boğaziçinden mezun. Bu şirketin iyi olması için, ne gerekiyorsa yapıyorum, yapacağım da. Bu konuda çok hırslıyım, çok iddialıyım. Bugüne kadar yarım bıraktığım hiçbir şey olmadı. Çünkü, her yaptığım işi çok sevdim.
Ankaraya giderken su biter mi, bitti. Bir keresinde de light kola bulamadılar. Meğer, uçağa sadece üç şişe veriliyormuş. Bu nasıl büyüklük?
- Uçak seyahatinde bol miktarda içecek ikramı yapılmasını en çok ben istiyorum. Çünkü, uçaktaki hava kuru, insanın çok aşırı likit ihtiyacı oluyor. Bunun için yeni bir bardak örneği getirdim. Geçen aylarda büyüttüğümüz bardakları, şimdi daha da büyütüyoruz. Yener Bey, kabinde yolcu ne istiyorsa onu vermek üzere kurulu bizim sistemimiz. Ama, sizin yaşadığınız olaylar gösteriyor ki, hálá kısa kaldığımız noktalar var. Biz milli takımız, bayrak taşıyıcıyız, 73 yıldır. THYyi kurması Atatürkün bir başka devrimi aslında. 1950de DC-3lerin gelişi, rahmetli Turgut Özalın ilk Airbus-310u getirmesi de sonraki devrimler. Ben kısa bir dönemde 24 yeni hat açıp uçuş ağını 500 bin kilometreden 600 bin kilometreye çıkardım. Tevazuu bir yana bırakırsak, bu da bir devrimdir. Biz Türkiyenin modern görüşlü en büyük şirketlerinden biriyiz.
PERSONEL YETERLİ
THYde bütün olarak personel fazlalığı var mı, yok mu?
- Havayollarında personel sayısı, taşınan yolcu / kilometreyle ölçülüyor. Şu anda kabin ve kokpit personelim yeterli, benim için. Kabinde toplam 2451, kokpitte ise 176 personelim var. Kabin görevlilerinin 1825i kadın, 626sı erkek. Biz kabinde üç kadının yanına bir erkek koymak istiyoruz.
Bir tane başörtülü gördünüz mü
THYde gün geçmiyor ki, tecrübeliler gönderilip, yerine havacılıkla hiç ilgisi olmayan muhafazakar hanımlar, beyler atanmasın.
Bu kadrolaşma değil midir?
- Ben yönetici kadrolarını yüzde 25 azalttım Yener Bey, siz hangi kadrolaşmadan bahsediyorsunuz? Bir tane başı örtülü hanım gördünüz mü?
Ben genel müdür olarak çalışanlarımı, "Hiç sosyal değilsiniz" diye eleştiriyorum. Bu ayın 13ünde piknik yapıyoruz, dört bin arkadaşımızı bekliyoruz. Her gün ayrı bir bölümle sabah kahvaltısı yapıyorum. Bunlar da THYde yaptığım ilkler. Eğer buraya insan doldurma niyetim olsa, en başta müdür sayısını azaltmazdım. Aksine, kadroyu azaltıp üretimi arttırıyoruz.
Pilot maaşı dört ile on bin dolar arasında
Maaşlar ne kadar? Mesela sizin maaşınız?
- Biz 12 bin çalışanımıza yılda toplam 700 milyon dolar maaş ödüyoruz. Benim maaşım brüt 10 küsur bin YTL ama, 16 maaş aldığımız için nete geliyor. Pilotların maaşı dört bin dolarla 10 bin dolar arasında değişiyor. Kabin memurların maaşı ise bin-üç bin dolar arasında değişiyor. Teknik personel, mesaisiyle birlikte bin ile dört bin dolar arasında alıyor. Dört yıl eğitim görmüş teknik lise mezunu bir teknisyenin saatini yurtdışına 40-60 dolar arasında satıyoruz. Fransada bu rakam 80 dolar. Yeterince teknisyen yetiştirebilirsek bu kadar para Türkiyeye kalacak. Öte yandan, 2008de IATA yıllık toplantısını burada yapacak. Bu, Türkiye için gerçekten çok onur verici bir olay. Dünya havacılığı burada konuşulacak. İki bin havacılıkla ilgili CEO, üst yönetici, 400 medya mensubu burada olacak.
Futboldan nefret ederim
Futbola karşı korkunç bir soğukluğum var. Altı yaşındayken mahalledeki ağabeylerle top oynardım. Bir keresinde top alnıma çarpıp, beni yere yıktı. O günden beri hiçbir futbol takımı taraftarı değilim. Amerikada havalimanlarında güvenliğe çok aşırı önem verildiği için, herkese karşı çok kaba davranılıyor. Bu davranışla, sadece Amerikan sivil havacılığı değil, dünya havacılık sektörü yara alıyor. Atatürk Havalimanı da dünyanın en güvenli alanlarından biri ama, bizde kimse rahatsız edilmiyor. Çocuklarım Amerikada doğduğu için çifte pasaportları var. Ben ve eşim ise ABD vatandaşı değiliz. Uçağa ilk kez, İTÜden mezun olduktan sonra ABDye master yapmak için giderken bindim.
İkramda Avrupanın en iyi havayoluyuz
Sayın Genel Müdür, dürüm ve baklava ikramınızdan gına geldi. Kimin buluşuysa ona sabah-akşam yedirin lütfen.
- Bu bizim ikram bölümümüzün fikri. Ne ben, ne üst yönetimdeki öteki arkadaşlar, kendi konularında uzman arkadaşlarımızı etkileriz. Kısa mesafe, yani iki saatin altındaki uçuşlarda daha önceki yıllarda sıcak yemek verirdik. Verip toplamak kabin için zor oluyordu, ayrıca diğer havayollarında da böyle bir ikram yoktu. O zaman biz de kutuya geçtik. Biz ikramda hem kendi, hem de uçtuğumuz destinasyonun damak tadını kombine etmeye çalışıyoruz. Çünkü yolcumuz hem Türk, hem yabancı. Sadece Türk damak tadında bir yemek ikramı yüklediğimiz zaman, bunu yabancılar beğenmeyebiliyor. Ben gurme değilim, gurme danışmanlarımız var, onlar seçiyor. Globalde beğeniyi tutturmaya çalışıyoruz, çok başarılı bir şekilde tuttu da. IATA bizim için yaptığı en son çalışmada, Avrupayla bizi karşılaştırdı. Ön sonuçlar geldi, ikramlarda THY olarak biz en üstteyiz. İkram-sunum konseptinde en iyi havayolu değiliz ama, ikram içeriğinde gerçekten Avrupada bir numarayız. Ayrıca, THY bakım konusunda da, kendini çoktan ispatlamış, ödüller almış bir kurum. Bugüne kadar güvenlikle, bakımla ilgili en ufak bir kusurumuz yok. Hatta, uluslararası sigorta şirketleri bile bize güvendikleri için sigorta primlerimizi düşürdü.
Röportaj: Yener Süsoy
Kaynak: