BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,81
ALTIN 2.514,85

Tek Kapılı Oyunda Kazanan Olmak!

Yalnız çocuklardır kazananı tek kapılı oyunların. Çünkü “kaybetmek” henüz içini doldurmamıştır zihinlerinde. O, yalnızca yeni yeni öğrenmeye başladıkları pek çok kelimeden biridir. Sayısız tecrübeyle kabuklarını kalınlaştırmamıştır daha. Hatta sevilebilir

 

Yalnız çocuklardır kazananı tek kapılı oyunların. Çünkü “kaybetmek” henüz içini doldurmamıştır zihinlerinde. O, yalnızca yeni yeni öğrenmeye başladıkları pek çok kelimeden biridir. Sayısız tecrübeyle kabuklarını kalınlaştırmamıştır daha. Hatta sevilebilir bir kelime bile olabilir!

İşte bu yüzden yalnızca çocuklardır tek kapılı oyunların kazananları! Ama biz öyle miyiz? Biz çoktan öğrendik kaybetmeninin binbir rengini. Sabırlı sabırsız işledik motiflerini bir bir zihnimizin kıvrımlarına ve büyüttük gerektiğinde gözyaşımızla sulayarak.

İşte bu yüzden açılmayan kapıları sevdik en çok! En çok o kapıların önünde bekledik. En çok o kapıları yumrukladık açılmayacağını bilmenin verdiği buruk rahatlıkla. Ağlamayı sevmemiz bu yüzden belki de. Bu yüzden arabesk şarkılara yatkınlığımız. Yakınmayı sevmemiz bu yüzden. Bu yüzden tavşan kanı çayı sevmemiz gece yatısına kalınmış dost sohbetlerinde.

Ya diğer kapılar? Onları çalmayı hiç düşünmedik. Hatta istemedik içten içe. Ya açılırsa! Sonrası muamma! Belirsizlik ne büyük pranga! Bağladı bizi önce yüreğimizden. Sonra dilimizden. En son elimizden.

Oturduk. Kahredici hezimetleri düşündük bir daha, bir daha. Bildiğimiz başarısızlığı düşünmeyi sevdik. Belirsizliği, belki de geleceği bile isteye erteledik. Ve yarım kaldı hayat. Düşlerimiz yarım kaldı. Hayıflandık. “Ben ne istedim de oldu sanki” dedik. Yerde duran taşı tekmeledik, canımız yandı. Taşı suçladık!

Ağıtlar yaktık bazen geçip giden ömre. “Daha dün gibiydi” dedik. “Hey gidi günler hey” cümlesini bağrımıza bastık. Tüm dost sohbetlerinde kıtlama şeker niyetine sıkıştırdık dilimizle damağımız arasına. Tadına doyamadık.

Ne geçti elimize? Hiç!

Öyleyse? Kaldırmalı kolumuzu usul usul. Belki de korka korka. Ve çalmalı bir bir diğer kapıları da. Ya açılırsa!