BIST 9.125
DOLAR 32,37
EURO 34,97
ALTIN 2.325,60

Tarihe bir not daha bugün soruşturma başladı

Kurtuluş Tayiz’in, Yıldıray Oğur’un ve Hüseyin Gülerce’nin yazdıkları Mustafa Bozkurt’un itirafları da ortadadır.

Geçen hafta Yüksek Öğretime Geçiş sınav sonuçları açıklandı. Daha önceki yıllarda tüm illerde dereceleri “toplayan” Gülencilerin okullarından sadece bir tanesi derece yaptı. Bu “tikel” başarı üzerinden çete, geçen sene Mart ayında sosyal paylaşım sitesinden paylaştığım “Tarihe not düşülsün, bu seneki lys’de bu çetenin dershaneleri ya da okulları birincilik çıkaramayacak çünkü soruların çalınması bitti” mesajı ile ölünün dirilmesi gibi mucizevi bir heyecan yaşadı.

Haşhaşilerin bu mesajı, bugüne kadar yaptıkları tüm pislikleri temize çıkaracak bir veri olarak görmelerini ve buna birkaç gün sevinmelerini özellikle ve bilerek seyrettim. Kim ne diyecek diye bekledim ve izledim. Son derece verimli bir sosyal psikoloji deneyi gibi deneklerin tamamını izledim. Notlar aldım. Deyim yerinde ise bu süre zarfında örgütün röntgenini çektim. Haşa bir vahiy meleği gibi gördükleri ve her gün onlara “kazanacaklarını” telkin eden casus konsorsiyumundan gazetelerine, Torinolu Şabandan kaçak ajanlarına, abilerinden internet sitelerine kadar hepsi, hatta belki baş Haşhaşi de dahil olmak üzere ama hepsi “tarihe not düşülen” bu mesaj üzerinden tüm kirlerini temize çıkaracak bir yol bulmuşçasına twitleri birkaç katına katladı.

Alufte işlerinden Ananasa, röntgencilikten tespih-takke işlerine, böcek işlerinden casusluğa, kriptoların yabancı istihbaratlara servis edilmesinden ihanete kadar tüm pisliklerini temizleyebilecekleri bir ışık gibi gördüler.

Kanunsuz dinlemeleri, MİT Müsteşarına operasyonu, siyasi iradeyi tanımayan yetkisiz eşkıyaların MİT tırlarını durdurmalarını, milletin alın terini himmet adı altında toplayıp götürüp ABD’deki lobilere kendi şahsi çıkarları için peşkeş çekmelerini, kesilmeyen kurban paralarını, Anadolu’dan doğan sermayedarlara yönelik operasyonlarını velhasıl tüm pisliklerini temize çıkaracak bir tutamak olarak gördüler. CHP’ye topladıkları oyların günahını temizleyecek bir cankurtaran simidi bulmuş gibiydiler.

Demek ki çok kirliymişler. O kadar kirin içindeler ki alakasız bir konu ve alan üzerinden bile kendilerini arındırmak için ölümüne saldırganlaştılar. Sahiden çok nefessiz kalmışlar. Bu da onlara özel kıyağım olsun. O kadar itibar kaybına uğramışlar ki son derece sıradan bir konu üzerinden “ölü bir sosyolojiyi” dirilteceklerine inanmışlar. Bizim Urfa’lıların deyimi ile sahiden yazığım geldi…

Yazdıklarıma gelince, benim “tarihe not” mesajımın asıl içeriği bu çetenin “sistematik” olarak soru çaldığına dair tüm toplumsal kesimlerde var olan ve aynı zamanda yargıya da intikal etmiş olan bir konuya işaret etmektir. Nitekim bugün de Cumhuriyet Başsavcılığı 2010 yılındaki KPSS sınavında 420 kişinin tam net yaptığı ve bunların büyük çoğunluğunun cemaate mensup okullarda ve kurumlarda çalıştığının tespit edildiği bilgisi üzerinde yürütülen soruşturma kapsamında operasyon başlatmış bulunmaktadır.

Benim o twitten kastın bu çetenin bireysel bir başarı elde edemeyeceği değildi tabi ki. Bilirim ki “başarmak” ve “kazanmak” bu çetenin işidir. Çünkü onların hayat felsefesi sadece ve sadece kazanmak üzerine kuruludur. Yine çok iyi bilirim ki Gülenciler için “kazanmak ya da başarmak” imandan, ahlaktan, değerlerden ve ilkelerden çok daha kıymetlidir.

Bu bildiğimi ve kanaatimi münferit bir öğrencinin elde ettiği bir başarı derecesi de asla değiştiremez. Sahiden benim o mesajım bu grubun okullarının ve dershanelerinin ekonomik itibarını zedeleyecek bir anlam da içermektedir. Eğer kendilerine güveniyorlarsa niçin beni dava etmiyorlar. Her sözümüze dava açan avukatlarına ne oldu? Bunu dört gözle bekliyorum. Sınav sorularının çalındığına dair şaibelerin bitirilmesi için en doğru yol bu konuda kapsamlı bir mahkeme sürecinin gerçekleşmesidir. Zaten devam eden bir soruşturma da var, tüm iddiaların toplandığı kapsamlı bir dosyanın teşekkülüne birlikte katkıda bulunalım.
Hodri meydan…

Bunun yanında şunun da altını çizmek isterim, daha önceki yıllarla mukayese yapıldığında tüm illerdeki okullarından ve dershanelerinden artık birinci çıkarma işinin son bulmuş olduğu benim dediğimi doğrulamaktadır. Elbette benim kastım bir iki münferit başarı değildir. Ayrıca kendi emeği ve bireysel başarısı ile birinci olanın hakkını teslim edip mevzubahis olanın şahıs olmadığını da vurgulamak isterim. Hiç kimsenin hakkını ihlal edecek bir imada dahi bulunmam, bulunmak istemem.

Son iki konu daha, çetenin 2010 KPSS sınavında soru çaldığına dair yürütülen soruşturma kapsamında emniyetin bu sabah başlattığı son dakika operasyonu ile bu yazının aynı güne denk gelmiş olması onların deyimi ile çok hoş bir “tevafuk” olmuş ve böylece rezillik tescillenmiştir. Rabbime hamdolsun.

İkincisi de hayatta karşıma çıkıp konuşabilecek cesarete ve zekaya sahip olamayan “kurşun askerlerin” bana küfretmelerine fırsat veren bir iletişim aracını kullanmayı gerçekten kendime yediremiyorum. Düşünün, Torino’lu “tuzluk” bile fikir beyan eden “kişi” olabiliyor…