BIST 9.080
DOLAR 32,36
EURO 34,96
ALTIN 2.324,88
HABER /  GÜNCEL

Sünni-Şii bloklaşması felaket demektir!

HDP Hakkari milletvekili Adil Zozani, Ortadoğu'daki mezhepsel ayrılığın felaket olacağını söyledi.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Dün akşam, CNN TÜRK'te Ankara Günlüğü programında Hande Fırat, Utku Çakırözer ve Hüseyin Yayman, IŞİD'in Musul'u işgal etmesini tartıştı.

Irak'taki IŞİD ilerleyişini yorumlayan Hüseyin Yayman, Türklerin Musul ve Kerkük rüyasının gerçek olabileceğini söylerken bölgedeki Sünni blok için PKK'nın da yer alabileceğini söyledi...

Bu açıklamaya itiraz HDP Hakkari milletvekili Adil Zozani'den geldi. Zozani, "Türklerin Kürtlerle mezhep farklılığına dayalı bir ittifak arayışı tehlikeli bir arayıştır." dedi. İNTERNETHABER'e konuşan Adil zozani şunları söyledi:

KÜRTLERİN İTTİFAK ARAYIŞI DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENLİDİR

Kürt siyasetinin Ortadoğu ittifakları mezhepsel ayrılıklar zeminine oturmaz. Böyle bir algı Ortadoğu sorununun kalıcı çözümüne katkı sunmaz. Kürtler farklılıkların bir aradalığına inanır ve bunu paradigmalarının temeli olarak kabul ederler. Kürtleri 20'inci yüzyıl sonları itibariyle var eden olgu laik-demokratik paradigmadır. Ortadoğu'da geleceğin inşaası mezhep veya etnisitelerin egemenliğine dayanmaz, bu çıkmaz yoldur. Kürtlerin Ortadoğu'da ittifak arayışı demokratik modernite eksenlidir.

SÜNNİ-Şİİ BLOKLAŞMASI FELAKET DEMEKTİR 

İran, Irak, Suriye ve Türkiye dörtgeninde Kürt siyaseti, farklılıkların biraradalığı üzerinden, dini ve mezhepsel kimlikler baskılanmadan, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyor. Sünni-Şii bloklaşması yeni felaketler demektir. Türkiye'de bu ayrışmaya hizmet edecek yeni bir algının oluşması Ortadoğu'nun felaketi anlamına gelir. Uluslararası aktörler kaos yaratarak dizaynda pay sahibi olmak istiyorlar.

TÜRKİYE'NİN KÜRTLERLE İTTİFAKI SÜNNİ EKSENLİ OLMAZ

Gerçek şu ki; Ortadoğu'da dengeler bozulmuş ve yeni bir dizayn süreci başlamıştır. Bu süreçte Türkiye'nin Kürtlerle ittifakı Sünni eksenli olamaz. Kürtlerin de Türklerin de bu zeminde ittifakı zorunların çözümüne katkı sunmaz. Demokratik modernite zeminine dayalı bir ittifak Ortadoğu'ya yeni bir ufuk açacaktır, aynı zamanda serbest girişim ve demokrasi ekseninde yeni kutuplaşmalara evrilen yeni dünya sistemine, ana medeniyet akımının şekillendiği Ortadoğu coğrafyasında yeni bir eksen oluşumuna hizmet eder. Üç semavi dinin doğup yayıldığı bu coğrafyada ana medeniyetin şekillendiği maddi gerçeklik, farklılıkların bir arada olmasıdır. Medine sözleşmesinin gereklerini yerine getirmek bu yönüyle günümüz açısından elzem bir ihtiyaçtır.