BIST 9.774
DOLAR 32,52
EURO 34,98
ALTIN 2.435,20
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Süleyman Soylu sakat anlayışı anlattı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Ergenekon davasının görüldüğü Silivri'de yaşananlara tepki gösterdi.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ''Dün Türkiye'yi irtica ve laiklik tartışmaları üzerinden gerenler, bunun üzerinden siyasal kimlik sağlamaya çalışanlar, bugün Türkiye'ye Ergenekon davası ve Silivri üzerinden siyasal kimlik tanımaya ve oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu, son derece sakat bir anlayıştır'' dedi.

AK Parti Siyaset Akademisi'nde ders vermek üzere Bursa'ya gelen Soylu, program öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Silivri'de yaşananların Türkiye açısından talihsizlik olduğunu ve Anayasa'nın 138. Maddesi'ne aykırılık teşkil ettiğini söyledi.

Soylu, Silivri'de yapılmak istenenlerin amacının hukuk devletini kuşatmak olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

''Silivri'de yaşananlar hukuk devletine karşı girişilmiş ve ülkenin yakın tarihinde belki de çok fazla görülmeyen, Türkiye için çok sancılı bir süreci tetikleyen girişimdir. Bunu Türkiye açısından son derece talihsiz bir başlangıç olarak görmekteyim. Sebebi şu; Anayasa'nın 138. Maddesi çok açıktır. Yürüyen bir davada özellikle o davayı etkilemeye, baskı almaya yönelik bütün girişimleri anayasaya aykırılık olarak kabul eder. Orada, uzun yıllardan beri Türkiye'nin en önemli siyasal davası olarak, normal, meşru ve hukuki bir zeminde gerçekleşen bir davayı da resmen hakimler, savcılar ve hukuk devleti kuşatılmak ve baskı altına alınmak istenmiştir. Bu girişimin çok önemli bir sonucu vardır. Sonucu şudur; Türkiye'nin meşru siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi ve onun milletvekilleri yani yasama organının mensupları, tam da anayasanın 138. Maddesi'nde ortaya konulduğu gibi maalesef yargıya baskı yapmak istemişlerdir ve yapmışlardır da.''

HUKUK DEVLETİNE YÖNELİK KUŞATMA

Türkiye'ye, Ergenekon davası ve Silivri üzerinden siyasal kimlik tanımaya ve oluşturmaya çalışıldığını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

''Bu, Türkiye'de şöyle bir sonucu beraberinde getirecektir. Şöyle bir soruyu hep birlikte soralım; yarın KCK davasında BDP'liler yürüyen KCK davasına yönelik böyle bir kuşatma girişimini ortaya koyarlarsa Türkiye'de hukuk devletinin durumu ne olur? Dün Türkiye'yi irtica ve laiklik tartışmaları üzerinden gerenler, bunun üzerinden siyasal kimlik sağlamaya çalışanlar, bugün Türkiye'ye Ergenekon davası ve Silivri üzerinden siyasal kimlik tanımaya ve oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu son derece sakat bir anlayıştır. Çünkü dün yıllarca Türkiye'nin irtica ve laiklik hatta darbeler üzerinden bir şekilde gerginleşmesini sağlayanların parmak izleri bana göre Silivri mahkemelerinin önündeydi. Çünkü biz oradakilerin suçlu veya suçsuz olduğunu ancak hakimlerin ve savcıların yürüyen davanın sonucunda ortaya koyacakları kararlarla anlayabileceğiz. Bu işin arkasında ciddi bir siyasal irade varsa ki var gözüküyor, bunu siyasal irade yanlışlığı olarak görüyorum ve hukuk devletine yönelik kuşatma olarak nitelendiriyorum.''

ÖZAL'IN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN HAZIRLANAN RAPOR

Soylu, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın otopsi raporunun sonucunu da değinerek, şunları kaydetti:

''Bu raporda başka bir sonuç var. Diyor ki; 'Ölüm sebebi belli değil.' Oysa 1993'de rahmetli Özal'ın ölüm sebebi ortaya çıkmıştı. O ölüm sebebi bugün yapılan araştırmada, soruşturmada o gün kuvvetli bir dayanağı olmayan bir şekilde, oraya yazıldığı çok net bir şekilde ortadadır. Bir ülkenin Cumhurbaşkanının ölüm sebebi konusunda devlet aklı yanılıyorsa bu devlet ki herkesin önemli ölçüde endişeyle baktığı bir meselede kendi Cumhurbaşkanı'nın nasıl öldüğüne dair açıklamayı getiremiyorsa, o zaman tartışmamız gereken konu şudur ki; bu devlet bizim o kutsal devlet sınırları içerisinde yıllarca bize gösterilen bir devlet midir? Yoksa sürekli birilerini iktidar yapmak için format atılmış devlet geleneği midir? Türkiye, son 10 yıldaki demokratik gelişmeleri yaşamasa, belki bu bizim kafamızdaki hala müphem olan endişe ortaya getiren bir sonuç doğuracaktı, düşüncesi içerisindeyim.''