BIST 8.717
DOLAR 32,34
EURO 35,10
ALTIN 2.240,38

Star gazetesinde tam olarak ne oldu?

“Bunca yıllık yol arkadaşlığı, niçin, neden bu kadar hoyratça sonlandırıldı?” sorusu herkesin kafasını meşgul ediyor.Gördüklerimi ve anladığımı sizinle paylaşayım.

Aylardır umut veren, keyifli, neşeli bir yazı yazmak için fırsat kolluyorum.

Şaka yapayım, neşeli yazayım, okurlarımın da içi açılsın istiyorum.

Fakat fırsat vermiyorlar. Ne yazık ki ülkemizde umut verici bir tablo yok.

Star ve Akşam gazetelerinin üst düzey yöneticilerinin işten atılması konusuna hiç girmeyecektim. Fakat o kadar çok kişi arayıp “ne oluyor?” diye sordu ki yazmak zorunda kaldım.

Diğer taraftan olup bitenlerin ülkemizin geleceğiyle de ilgisi var.

Eh, yazalım bakalım…

***

Birkaç gün önce iktidara yakın medyada üst düzey bir tasfiye gerçekleşti

Kimse ne olduğunu bilmiyor. Olup bitene bir anlam veremiyor.

“Bunca yıllık yol arkadaşlığı, niçin, neden bu kadar hoyratça sonlandırıldı?” sorusu herkesin kafasını meşgul ediyor.

Gördüklerimi ve anladığımı sizinle paylaşayım.

Önce birkaç olaya dikkatinizi çekeceğim.

1- Sabah gazetesi aylardır Ali Babacan’ı diline dolamış. İtibarsızlaştırmak, gözden düşürmek, değersizleştirmek için elinden geleni yapıyor.

Bazen “Paralel yapının elemanı” diyor, bazen ise “milli ekonominin önündeki en büyük engel” olarak gösteriyor.

Hükümetin kıdemli bir mensubu hakkında, Erdoğan’ın damadı ve kardeşi tarafından yönetilen bir gazetede bu tür haberler çıkmasını nasıl yorumlamalıyız?

2- Geçtiğimiz ay yine Sabah gazetesi Diyanet İşleri Başkanı’na resmen savaş açtı.

Diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez, Gezi sürecinde açıkça Erdoğan’dan yana tavır almıştı.

 Hatta “Kabataş Camii ile alakalı öyle görüntüler izledim ki açıklasam ortalık karışır” diye ipe sapa gelmez cümleler bile etti.

Fakat geçtiğimiz günlerde Diyanet, ATV’de yayınlanan “Kertenkele” dizisini eleştirip, bu dizinin camilerde çekilmesine yasak koyunca kıyamet koptu.

Sabah gazetesi Mehmet Görmez aleyhine büyük bir kampanya başlattı ve Mehmet Görmez’i “Paralellerin adamı” ilan etti!

3- Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yakın arkadaşı olan, onun önerisiyle atanan YÖK başkanı Gökhan Çetinsaya geçtiğimiz günlerde istifa etmesine fırsat bırakılmadan görevden alındı.

Yerine herkesin “Alo Fatih” namıyla tanıdığı Fatih Saraç’ın kardeşi Yekta Saraç atandı.

Tanıyanlar bilir, Yekta Saraç’ın en önemli özelliği Erdoğan’ın isteklerini tartışmadan, itiraz etmeden yerine getirmesidir.

4- Yine birkaç gün önce RTÜK, ATV grubuna seçim yasaklarını deldi diye bir ceza kesti.

Bunun üzerine yine Sabah gazetesi birkaç gündür mahallede tanına bilinen RTÜK başkanı Davut Dursun aleyhine sert bir kampanya başlattı.

Davut Dursun’a Sabah gazetesinin bu kadar fütursuzca yüklenmesi akıl alır gibi değildi.

Fakat kimse üzerinde durmadı.

Üstelik bunları sadece Sabah gazetesi yapmıyor. Sabah’ın hedefe koyduğu isimler, sosyal medyada bazı devşirme AK Partililer eliyle hakaret yağmuruna tutuluyor.

***

Hepimiz bunları görmezden geldik.

Ne zaman ki medyada benzer bir tasfiye başladı o zaman kıyamet koptu.

Bürokraside, yukarıda sıraladığım olaylara benzer, medyaya yansımayan onlarca değişiklik yapılıyor.

Fakat tasfiye edilen gazeteciler göz önünde oldukları için dikkat çektiler.

Ali Babacan, Mehmet Görmez, Gökhan Çetinsaya, Davut Dursun niçin hedefe konulup gözden çıkarıldıysa Star ve Akşam’daki tasfiyeler de aynı gerekçeye dayanıyor.

Peki nedir bu gerekçe?

***

Yıllardır “dava” için yolsuzluğa göz yumanlar; oy arttırmak amacıyla yapılan, ayrışmayı körükleyen siyasi adımlara ses çıkarmayanlar; Erdoğan’ın isteklerini “Tamam yapalım ama şuna da dikkat edelim” diyerek talebi tartışmaya açanlar; bu istekleri yerine getirirken denge gözetip ayak sürüyenler tasfiye ediliyor.

"Yapalım ama üstü örtülü yapalım ki dikkat çekmeyelim” diyenler gönderiliyor. Yerlerine açıkça çatışmadan ve kavgada yana olan, emirleri gözükara ve hesapsızca uygulayacak birileri getiriliyor.

“İktidar olmak için bazı şeyleri sineye çekebiliriz ama demokrasi süsü verelim” diyenler bir bir gidiyor, “Erdoğan için gerekirse ölür, öldürürüz” diyenler geliyor.

Yani ılımlı, uzlaşmacı, küçük itirazları olan, “Efendim biraz dikkatli yapalım” diyenler sahneden kovuluyor.

***

Üstelik bu insanların istifa etmelerine fırsat verilmiyor! Yolsuzluk, ihanet, kifayetsizlik gibi suçlamalarla işten atılıyorlar ki gelecekte konuşma, eleştirme fırsatları kalmasın.

Konuşmaya başladıklarında “Kovuldular, o yüzden böyle konuşuyorlar” diyerek değersizleştirmek çok kolay.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok kararı, damadı Berat Albayrak ve damadın kardeşi Serhat Albayrak ile beraber alıyor.

Ana çekirdek bu üçlü.

Sabah gazetesi bir anlamda Erdoğan’ın politikalarının da karargahı.

Karargahın işlerini zora sokacak, kararlarını tartışmaya açacak, isteklere ayak direyecek kim varsa gözden çıkarılıyor.

Gezi olayları sonrası Erdoğan’ın İstanbul’da yaptığı İl başkanları toplantısında şöyle dediğini herkes biliyor: “Hiç biriniz bir Yiğit Bulut kadar olamadınız!”

Bunu sadece orada değil her ortamda dile getiriyor.

***

Türkiye artık yeni bir evreye geçiyor.

Çıkarılan yeni yasalar çerçevesinde polise vur emri verilmesi, Molotof kokteylin silah sayılması, yüzlerce yeni TOMA alınması, ‘makul şüpheli’ uygulaması, polise dinleme yetkisi verilmesi… gibi adımların bir anlamı olması gerekiyor değil mi?

Yine Erdoğan en son yaptığı konuşmada şöyle dedi:  “Bizim medeniyetimizde esnaf gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hakimdir hakemdir, gerektiğinde de şefkatli kardeştir.”

Bütün bu tasfiyeler ve konuşmalar Türkiye’nin yeni bir evreye girdiğinin de göstergesidir.

Bu Yeni Türkiye’de, AK Partili de olsa, ılımlılara, “ama” diyenlere yer yok.

Çok sert bir rüzgar geliyor.

Herkesin bileti kesiliyor.

Müthiş bir kışkırtma ve meydan okuma bu.

Bu yeni evrede çocuklarımızı, huzurumuzu, hayatımızı nasıl koruyacağımızı dert etmemiz gerekirken küçük ayrıntılarla uğraşıyoruz.

Star’dan kovulan gazetecilerin durumuna sevineceğinize, Türkiye’nin girdiği bu yeni evrede ne yapacağınızı düşünseniz fena olmaz.

Yorumlarınızı hesabımdan da yapabilirsiniz.

Twitter.com/acikcenk