BIST 9.645
DOLAR 32,57
EURO 34,70
ALTIN 2.417,74
HABER /  POLİTİKA  /  SP

SP lideri Erdoğan'ı fena yakaladı!

SP lideri Kamalak 2015'te barajı düşürebileceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan'a ilginç bir soru yöneltti

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER

ANKARA -Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak 2015 seçim barajının bir kaç puan düşebileceğini açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan'a
bir dönem sonra Meclis'te olmayacağı sözünü hatırlatarak yanıt verdi. Kamalak, "Bu son dönemin değil miydi?" diye sordu.

Başbakan Erdoğan'ın TOBB'un Genel Kurulu'nda seçim barajıyla ilgili sözleri tartışma konusu oldu. Kamalak Erdoğan'ın verdiği tarihin ciddi bir çelişki içerdiğini belirterek İnternethaber'e şunları söyledi:
"2015'te zaten Başbakan millekvekili olmayacak. Başbakan söylemleri arasında çelişki meydana geliyor. Bu benim son dönemim diyor. Sanıyorum Cumhurbaşkanlığına geçecek, o zaman da Anayasamıza göre tarafsız olması gerek. Tarafsız olan Cumhurbaşkanı'nın parti üzerinde fiili etkisinin olması beklenmez. Bu yönde bir ilgi gösterirse bu da tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanına yakışmaz."

BAŞKANLIK SİSTEMİ MÜMKÜN DEĞİL

Kamalak'a Erdoğan'ın zaman zaman tartışmaya açtığı, "Başkanlık sistemini hedeflemiş olabilir mi?" diye sorduk. Kamalak'ın bu soruya yanıtı ise net oldu:
"Türkiye Başkanlık sistemine geçemez. Zemin buna uygun, hazır değil."

BARAJ İÇİN İSTİKRAR SAVUNMASINA İMALI YANIT

Başbakan seçim barajının devam etmesi gerektiğiyle ilgili bugüne kadar yaptığı pek çok konuşmada ülkenin istikrarı için bunun şart olduğu mesajı vermişti. Son açıklamasında da bu değerlendirmesini sürdürdü ve "İstikrar ve güven için bir süre daha bu barajı korumamız lazım" dedi.

"Baraj iyiyse neden daha fazla ertelemiyoruz, kötüyse neden 2015'te düşereceğiz" diyen Kamalak, Başbakan'ın güven ve istikrar gerekçesine ise şu imalı yanıtı verdi:

"Belli bir istikrar vardır sağolsunlar. İşsizlik iktidarları döneminde yüzde 6'dan 12'ye geldi. Terör onlar iş başına geldiğinde düşük yoğunluklu iken bugün Başbakan'ın konvoyuna dayandı. Gelir dağılımı adaletsizliği artıyor. Cari açıkta rekor kırılıyor. Her vatandaş istikrarlı biçimde borçlanıyor, hatta henüz doğmamış çocuklar bile borçlu durumda. İstikrardan maksat buysa bunlar doğru ama hepsi olumsuz."