BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,82
ALTIN 2.431,32

Sizce de biraz abartmıyor muyuz?

Dizi dizi sınavlar, haziranın başından itibaren devam ediyor.Herkes aynı sıkıntıları ve zorlukları yaşıyor.Ama bu durumu hem kişisel hem de toplum olarak biraz abartmıyor muyuz?İşte abarttığımız yönlerimiz.

Dizi dizi sınavlar, haziranın başından itibaren devam ediyor.

Önce SBS öğrencileri, şimdi “Ah bir üniversiteye girsem!” diye rüyalar gören üniversite yolcuları, sonra da “Ah bir atansam!” diye düşler kuran KPSS çalışanları.

Evet, biraz sıkıntılıyız.

Biraz stres, biraz heyecan olabilir.

Yoğunluk?

Hiç sorma!

Gecemizi gündüzümüze katıyor, harıl harıl çalışıyoruz.

Ama, bu stresi, sıkıntıları, zorlukları, yoğunluğu, yorgunluğu,

Sadece siz yaşamıyorsunuz.

Herkes sizinle aynı sıkıntıları, zorlukları ve yoğunluğu yaşıyor.

Sizden önce de milyonlarca arkadaşımız bu sorunları yaşadı.

Bu zorluklara katlandı.

Bu engelleri aştı.

Yaşadığınız bu sıkıntıların hepsi normal ve geçici.

Hepsi geçecek.

Onun için abartmayın lütfen!

Anneler ve babalar, sizler de abartmayın.

Abartıp, gereksiz yere çocuklarınızı germeyin.

Sonuçta, herkesin çocuğu bu sınava giriyor.

 

Son gün

 

O gün için özel tavsiyeler vardır.

Faydalanabilirsiniz.

Aslında en güzeli ve faydalı olanı, normal bir günü nasıl yaşıyorsak, öyle yaşamaktır.

Tabii, tam bir yıl boyunca hatta daha fazla, normal bir gün yaşamadığımız için normal bir günü nasıl yaşadığımızı unutuyoruz.

Gezin, dolaşın, eğlenin işte…

Bunlar bizim gençlerimiz için biraz lüks, ama o gün yapın işte.

Büyükleriniz sizden bunu istiyor.

Neyse, bu ayrı bir konu.

Ama lütfen son gün olayını abartmayın.

Özel piknikler, özel sınav eğlenceleri, partiler filan.

Bunları abartılı buluyorum.

 

Uyku

 

Bu konuyu, en çok abarttığımız konu olarak görüyorum.

Şu bir gerçek ki; uykunuz gelince nerede olursanız olun, nasıl olursanız olun, uyursunuz.

Sadece uykunuz gelmemiştir ve gelmesini bekliyorsunuzdur.

Bunun için o gün sabah erken kalkın ve çay, kahve ve enerji içeklerinden uzak durun.

Her şeyi doğal akışına bırakın.

En kötü ihtimalde bile, bunca zamanlık emeğinizi bir kaç saatlik uyku mu etkileyecek?

Ben uyumadan girip, iyi puanlar alan çok kişi tanıyorum.

İnsan beyni, iki günlük uykusuzluğa dayanma özelliğine sahip.

Sonuçta uykuyu abartmayın.

Ne kadar uyursanız uyuyun;

Sınavda, zihninizdeki bilgiler ve karşınızdaki sorulara konsantre olursunuz.

Bunun dışında her şey, sizin için çok küçük birer sorun olarak kalır.

Buları düşünmeye bile fırsatınız olmaz.

Gereksiz sorunları unutur gidersiniz ve sadece sorulara odaklanırsınız.

 

Yapamadığım sorular ve hatalarım

 

Kendinize basit, küçük ve insani hata yapma payı bırakın.

Elbette yapamadığımız sorular olabilir.

Elbette hatalarımız olabilir.

Herkes hata yapar.

Herkes düşer.

Ama düştüğü yerden kalkar.

Bu, çok. normal ve doğaldır

Bunun için hatalarınızı ve yapamadıklarınızı normal görün.

Yapamadığınız sorularda, hazırlayanlara, “iyi dilek ve temennilerde bulunup” duygusal davranmak yerine, mantıklı olun, derin bir nefes alıp bir sonraki soruya geçin.

Ve her bir sorunun yeni bir soru ve yeni bir başlangıç olduğunu hatırlayın.

 

Bir öneri de medya ve Başbakan’a

 

Her sınav döneminde, medya kuruluşları çocuklarımızın yüreğini ağzına getirecek başlıklar atarlar:

“Sınav heyecanı dorukta.”

Onların çoğunun, çocukları düşündükleri filan yoktur.

Sınava girecekleri rahatlatalım, sakinleştirelim diye bir kaygıları da yoktur. Ve bu yaptıkları haberlerin, girecek kişilere gerilim pompaladıklarından da haberleri yoktur.

Lütfen bir kere de, sınava gireceklere faydalı olabilecek bir başlık atın.

Mesela işte benden bir manşet:”Oh be nihayet bitecek!”

Alın bir tane daha; “Herkes emeğinin karşılılığını alacak”

Ve bir de yayına çıkardığınız uzmanların yanında, geçen yıl derece yapmış bir öğrenciyi konuk edin. O neler yaptığını anlatsın.

Sayın Başbakanımız da, her sınav döneminde, çocuklarımızın sınavların altında ezildiğinden bahseder, dershanelere gitmek zorunda kalmalarını eleştirir.

Bunlar güzel sözlerdir ve tam da daha sonraki yıllarda sınava girecek çocukların ve de onların velilerinin duymak istediklerini dile getirir. Ama bu yıl girecek öğrenciler ve velilerin duymak istediği sözler, bunlar değildir.

Ve sınav haftasında söylenir ve unutulur.

Sayın Başbakanımızdan beklentimiz, sınav dönemlerinde vaatler vermek yerine, sınava girecekleri yüreklendirecek, motive edecek sözler söylemesi daha faydalı olur.

Çünkü diğeri, şu an girecek öğrencilerin sınav öncesinde moralini bozmakta ve motivasyonlarını kırmaktadır.

Bunu Sayın Başbakan fark etmeyebilir ama etrafındaki danışmanları da mı fark etmez.

Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu da bir yenilik daha yaparak, sınava gireceklere yönelik, şu anki durumlarına katkı sağlayacak konuşmalar yapabilir.

 

Son söz

 

 Sınava girecek arkadaşlarımız diyebilir ki; “Tabii senin tuzun kuru, klavyenin tuşlarını tıkırdatıp bunları yazmak kolay. O kadar basitse, sen gel yap. Bu sınav, benim için çok önemli ve büyük bir sınav!”

Ben de derim ki; “Evet bu sınav önemli ve büyük bir sınav, bunu biliyorum.

Ama bildiğim başka bir gerçek daha var. O da:

Sizler de sınavdan daha önemlisiniz,

Ve sınavdan daha büyüksünüz.

Lütfen gidin ve adam gibi mücadele edin.”