BIST 9.080
DOLAR 32,34
EURO 35,13
ALTIN 2.304,80
HABER /  POLİTİKA

Sırrı Süreyya'dan yüzde 50 cevap

Yüzde 50 polemiğine BDP'li Sırrı Süreyya Önder de katıldı. NTV'de Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan Önder Taksim olayları hakkında da konuştu

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Başbakan'ın Taksim Gezi Parkı olayları ile ilgili yaptığı açıklamalar oldukça ses getirmişti.

Olay bir Gezi Parkı olayı değil diyen Başbakan Erdoğan'ın, '' Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var. Biz onlara ‘aman sabırlı olun sakın bu oyunlara gelmeyin’ diyoruz'' açıklamasına Sırrı Süreyya Önder'den de cevap geldi.

NTV'de Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan  BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, ''Millet çok yüzde 50'lilerin yer değiştirdiğini gördü. Bu rakam bir anda değişir.'' cevabını verdi.

İşte Önder'in konuşmasından çarpıcı satır başları;

*Nabi Avcı muhalefetin yapamayacağını yaptık diyor? Farklı kesimleri bir araya getirdik diyor.Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

NABİ AVCI NE DEDİ?

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Gezi Parkı olaylarının normal koşullarda bir araya gelmeyecek insanları buluşturduğunu söyledi ve özeleştiri yaptı: 'Muhalefetin senelerce uğraşsa da başaramayacağı bir şeyi 5 günde başardık.'

Keşke hükümet onun aklından daha fazla faydalansa. O bir bilim insanı. Nabi Hoca keşke devamını getirse. Süreci en iyi temsil edecek bir kişidir.

*Muhalefetin ders çıkartması gerektiğine inanıyor musunuz?

Herkes ders çıkartmalı. Hepimiz yeni gelişen süreci, yeni insanı anlamaya çalışmalıyız. Bu lütuf değil. Bunu yapmayan oy alamaz. Ders çıkartılacaksa kentsel duyarlılığı olan bu konuda birikimi olan bir kişi geleceği düşünebilen her şeye inşaat gözüyle bakmayan kişiler bunlar olmalı.  Ben sosyalist olarak yerel seçimlerde adaya bakarak oy veririm.

*İmralı ile 6. heyette yer alacak mısınız?

Oraya geçmeden önce vahim duruma dikkat çekmek istiyorum. Hak arama mücadeleleri barış sürecinin karşıtı olamaz. Tam tersine Kürt halkının barış sürecinde çizdiği en önemli çerçeve yasal anlamda demokratik Türkiye idi. Barış sürecini destekleyen bir süreçtir. 

Biz hiçbir zaman gidecek arkadaşlarımızın ismini tartışma konusu yapmayız dedik. Ben herhangi spekülasyon üretilmesini doğru bulmam. Barış sürecinin sonuna kadar bütün hücrelerimle aktif olarak katkı sunmaya devam edeceğim. Bir ret söz konusu değil. Süreç içerisine kendimi dayatarak yaklaşım içinde olmadım. Ağzımı açıp 'niye göndermediniz' demem. Bir tutum olarak benle sınırlı olmamalı. Artık sivil toplum, bilim insanları, akademisyenler, akil insanlar hepsi İmralı'ya gitmeli. Mahalle kavgası bile böyle bitirilmez. Herkes cesur yaklaşım içinde olmalı.