BIST 8.725
DOLAR 32,34
EURO 35,13
ALTIN 2.237,45
HABER /  GÜNCEL

Sırrı Süreyya İmralı'daki kritik görüşmeyi anlattı!

Abdullah Öcalan için kurulacak olan sekreteryanın detaylarını paylaşan Sırrı Süreyya Önder, İmralı'daki kritik görüşmeden çarpıcı notlar aktardı.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Abdullah Öcalan ile İmralı'da kritik bir görüşme yapan HDP vekili Sırrı Süreyya Önder IŞİD kuşatmasındaki Kobani krizi ile zor günler yaşayan çözüm sürecinde gelinen noktayı anlattı. CNN Türk ekranlarında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtlayan Önder İmralı'daki kritik görüşmeden çarpıcı notlar aktardı.

Öcalan ile yaptıkları görüşmeden notlar aktaran PKK lideri için kurulacak olan sekreteryanın detaylarını paylaştı. Sekreterya üyelerinin aynı zamanda müzakere heyeti olacağını açıklayan Önder heyet üyelerinin kendisi, Pervin Buldan, İdris Baluken, Hatip Dicle olacağını söyledi. Önder, çözüm sürecinin yol haritasında nelerin yer aldığını dair ayrıntılar da verdi. Önder'in açıklamasını göre, bir sekreterya kurulacak, Akil insanlar arasından ve başka bir kafileyle yeni bir gözleme heyeti oluşacak, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı bunları delege edecek, 7-8 komisyon kurulacak (Bunlar arasında Meclis'te kurulanlar da olacak). HDP'li vekil, Abdullah Öcalan'ın 'Devlet beni araçsallaştırarak yol alamayacağını kavramış durumda' mesajını verdiğini söyledi.

İşte HDP'li vekilin açıklamalarından satır başları:

15 METRE KARELİK BİR ALANDA KALIYOR

Öcalan'ın şartları değişmedi. 20'nin üzerinde görüşme yaptık şimdiye kadar. Bu kez de aynı yerde görüştük. Fotoğrafları da düşmüştü, o masada görüşüyoruz. Toplasanız 15 metre kare bir alanda kalıyor. Daha önce 4-5 metre kare karelik bir odada kalıyordu.

"VİLLA İDDİASI GİBİ ŞEYLER AYIP"

Villa iddiası gibi şeyler ayıp şeyler. Bunlar çok avam yaklaşımlar. Çünkü bu insan barışı inşaa etmeye çalışıyor. Görüşmeler, çalışmalar, yapması lazım. Bu kısıtlı imkanlarda bunları yapmaya çalışıyor. Bu Sayın Öcalan'ın değil ülke olarak bizim talebimiz olmalı. Barışın teminatıdır bu, o nedenle koşullar düzeltilmeli.

"ÖCALAN ŞU ANDA BİZİ İZLİYORDUR"

Başlıca haber kanallarını izliyebiliyor. Şu anda bizi de izliyor. Sabah 6'da kallkıyor ve gün içinde okuma yazma ile geçiyor, akşamları televizyon izliyor çünkü görüşmelerimizde anlatıyor.

Bir sekreteryası olacak. Bir müzakere heyeti olacak. Bu heyet herhalde duvara konuşmayacak. Karşılarında birileri olacak. Başmüzakereci Sayın Öcalan'dır. Ciddiyetsiz ve spekülasyona açık açıklamalar yapıyorlar. Hep ne aldı ne verdi tartışması yapıyorlar. Sayın Öcalan bir vasiyet olarak söyledi: Ne aldattım, ne aldandım.

SEKRETERYADA KİMLER OLACAK?

Büyük bir müzakere sürecine girilecek. Bozucu alanlar masaya yatırılacak. Bunlara çözüm seçenekleri üretilecek. Yukarıdan aşağı hiçbir barış önerisinin kalıcı olması mümkün değil. Kendisi 9 ana başlıkta, güvenlik eğitim, kadın, hakikatle yüzleşme gibi başlıklar. Sekreteryanın üç üyesi belli. Pervin Buldan, ben, İdris Baluken olacak. Parlemanto dışından kadın hareketinden bir arkadaş. Hatip Dicle olacak, sekreterya böyle olacak. Devletle görüşmeleri siyasetle görüşmeleri yapacak. 5 kişilik sekreterya müzakere heyetinin de bir parçası olacak"

MÜZAKERE HEYETİNDE KANDİL'DEN BİRİ OLACAK MI?

Masada Kandil'den bir isim olacak mı sorusuna bir yanıt veremem. Ama olmalı mı derseniz evet olmalı. Önümüzdeki haftadan itibaren sekreterya devreye girebilir diye düşünüyorum. Her gün İmralı'ya gitmek şeklinde çalışmaz. Çünkü çalışma gündemini takip edeceğiz. İmralı'da cezaevi olmayan bölümde sekretarya üyeleri için bir yer tedarik edilebilir. Ama sonuçta bunlar hep detaylar. Bizim ekmek gibi su gibi barışa ihtiyacımız var. O halde bu sorunu gereken derinlikte ele almak lazım.

KANDİL ÖCALAN'I ZAYIFLATMAZ!

Öcalan ve Kandil arasında çelişki var deniyor ama doğru değil. Kandil bu işin doğrdudan muhatabı. Eğer savaş çıakrsa bombalar onların üzerine yağacak. O neden meselenin bir yönü de güvenlik yönüdür. Ama Öcalan'ı zayıflatmak ya da oyalamak içinde olan kimse yoktur. Kürt hareketinde böyle düşünen birisi bunu anlatacak ikinci bir kimseyi bulamaz. Öcalan bölgede masaya demokratik bir teklif getiren tek lider.

"KIRILMA NOKTASI SURUÇ'TAKİ MÜDAHALE"

Sırrı Süreyya Önder, Kobani eylemlerinde yaşananlarla ilgili soruları yanıtlarken, hükümetin tutumunu eleştirdi. Güvenlik güçlerinin Kobani'den kaçanların Türkiye'ye sığınması sırasında yaşananların kırılma noktası olduğunu söyledi:

"Hem Öcalan hem biz hem kandil hem bölge halkı Kobani duyarlılığını en yüksek volümle muhataplarımıza anlatmaya başladık. Hükümet güven oyu almadan öncesine kadar gidelim. Kobani Suruç’un mahallesidir. Biz bu durumu devlet katında dile getirdik. Bir ara bu insani yardım koridoru için PYD’ye Türkiye söz verdi. Bu PYD’nin talebi, Türkiye’nin alandaki olumlu yaklaşımıydı. İlk buradaki kırılma polis ve jandarma istisnasız o alana yaklaşan çünkü herkes oraya gitti, jandarma herkesi gazladı. Biz bunu yapmayın dedik. Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiği yaklaşımı nereden çıktı diyorlar ya, en önemlisi oradan çıktı. Sınırdan uzaklaştırma ve gazlama çabaları olunca muhataplarımıza şunu önerdik, ortak bir tahsis edelm burada çadırlarımız olsun, mutfak olsun, ilk yardım çadırı olsun. Birlikte kararlaştıralım. Ondan sonra halk şöyle düşündü. 'Bunlar bizi sınırdan uzaklaştırmak istiyor, burada bir şey dönüyor' diye düşündü. Bunu muhataplarımıza kavratamadık."

ASKERE ELEŞTİRİ

Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci hakkında hükümet ile ordunun ayrı düşündüğünü öne sürdü. "İki eğilim çatışma halinde. Bugüne kadar asker bildiri yayınlıyor muydu? Şimdi albaya kadar bildiri yayınlayacak. Bir teğmen, seçilmiş siyasetçiye saygısızlık ediyor. Kuvvet komutanları çağırıp onu taltif edecek. Böyle bir şey olur mu? Biz seçilmişiz, bizim üstümüzde var mı? Altındağ’da bayrak indirildi. Oranın belediyesi de açıklıyor, yanlışlıkla olmuş." dedi.

"BİR YAPI, SÜRECİ BOZMAK İÇİN ÇALIŞIYOR"

Önder, Abdullah Öcalan'ın 'Kobani düşerse darbe olur' sözleri hatırlatılınca da, "Kobani düşerse Türkiye’de darbe olur diyor çünkü halk bunu kabullenemez. Topraklarımızda polisten çok yabancı istihbarat unsurları cirit atıyor. Bu sürecin başından beri, meselenin içinde olan biri olarak söylüyorum. Bir yapı bu süreci bozalım, güçten düşürelim diye uğraşıyor. Bu çaba daha bir gün soluk kesmedi. İlk İmralı’da görüşmeler başladığından Paris cinayetleri oldu. Gladyo biraz takatsizleşti ama çalışmaya alttan alta devam etti." diye konuştu.

Sırrı Süreyya Önder, Kobani'de yaralananların Türkiye'ye getirilmesinde sınırdaki görevlilerin direndiğini söylerken, "Özgür Suriye Ordusu, El Nusra âlâyla valayla oraya uğurlanırken, Kobani’de çatışma başladığında yaralıları 7 saatte alamadık içeriye. Adam can çekişiyor. Biz içeri alamıyoruz. Bunu Davutoğlu’na anlattıktan sonra çözüldü mesele" ifadelerini kullandı.