BIST 9.090
DOLAR 32,37
EURO 34,99
ALTIN 2.325,61

Sıkıyorsa sorun bakalım!

Avcılar'daki vakayı biliyorsunuz. Hani şu kendilerine polis süsü verip bir kadını yerlerde sürükleyerek kaçıran şehir eşkilarını...
İstanbul'un pos bıyıklı emniyet müdürü açıklama yapıyor;
"Her gördüğünüz yelekliyi polis sanmayın"
Eee! Peki nasıl ayırt edeceğiz?
Akıl veriyor pos bıyıklı müdürüm;
-"Kimliğini sorun" diye...

Düşündüm, ben bugüne kadar hiç bir polise kimliği sorabilmiş miyim diye... Hayır...
Neden peki?
"Sıkıyor" çünkü...

Eğri oturup doğru konuşalım...
Polise kimlik sormaktan çekinmeyen bir Allahın kulu var mı bu ülkede? Sorup da başı ağrımayan kaç kişi çıkar aramızdan...
Arkasında dayısı olmayan...
Milletvekili oğlu ya da kızı kimliği bulunmayan...
Zengin bir aileden gelmeyen...
Var mı vatandaş cephesinden polisten "tırsmayan"...

"Sıkıyorsa" sorun bakalım...
Hemen bir tutanak tutuverirler;
-"Polise mukavemet etti" diye..
Diğer polis memuru da şahidi olur...
Alın başınıza püsküllü bela...

Ha bu olmadı diyelim...
-"Hadi yürü karakola" dediler varsayalım...
Güven içinde o karakola giden kaç kişi çıkar aramızdan...
Daha geçen gün zihinsel özürlü bir genci döverek öldürdüler karakol kapısında... Dövende polislerdi, öldüren de...
Sıkıyorsa bu vakaları duyduktan sonra güven içinde gidin karakola...

Bütün polislerimiz aynı değil tabi ki...
Ama "iyisinin" hangisi olduğunu nereden bileceğiz...
"Kötüye çattığımızı" nasıl anlayacağız...
Özünde "korku" değil polise karşı duyduğumuz da...
"Bezginlik" tek kelime ile yaşadığımız...

O yüzden diyorum ki...
-"Sayın pos bıyıklı müdürüm..."
Biz sade vatandaşlar bir hayli "tırsmış ve bezmişiz"...
Hani siz söyleseniz polislere...
-"Önce kimliğinizi gösterin, sonra işlem yapın" diye...
Zahmet olacak gerçi ama...