Senin şehrin hangisi?
Şehirler vardır. İnsanın kendini bulduğu.. Orada mutlu olduğu.. Oraya ait olduğu.. Sokaklarında kaybolurken kendini bulduğu..
Şehirler vardır. İnsanın kendini bulduğu.. Orada mutlu olduğu..
Oraya ait olduğu.. Sokaklarında kaybolurken kendini bulduğu..
Şehirler vardır. İnsanın havasını başka bir mutlulukla soluduğu.
Sevdiklerine kavuştuğu.. Dostluğu bulduğu.. Karmaşayı
unuttuğu..
Şehirler vardır. İnsanın rahatladığı, kaostan uzaklaştığı.. Hiçbir
şey olmasa bile sadece o topraklarda olduğu için sevinçten
uçtuğu..
Benim de bir şehrim var. İzmir. Sık sık çağırır beni. Sık sık
giderim ben de. Üzmem onu. Özletmem kendimi. Doğduğum, büyüdüğüm,
okuduğum, kültürünü özümsediğim İzmir bambaşka bir dünyadır benim
için.
İzmir seyahatlerimin en sevimsiz tarafı İstanbul’a dönüşleri
kuşkusuz. İzmir’e her gidişimde nasıl mutluluktan uçuyorsam,
İstanbul dönüşlerinde o kadar yoruluyorum. Son yolculuğumda da
böyle oluyor tabii. İstanbul uçağına biniyorum. Uçak hava
trafiğine, ben yoğun duygu trafiğine karışıyorum. Hemen yazmak, bir
şeyler karalamak istiyorum. Ah! Kalemim ve not defterim diğer
çantamda kalmış! Hostesten istiyorum. Tamam diyor. Bir taraftan
çay-kahve servisi yaparken diğer taraftan bana kağıt kalem bulması
zor gibi. Hemen vazgeçiyorum. Servis edilen sandviçimin yanına
istediğim elma suyunun hiç tadı yok. Çünkü benim tadım yok. Kahve
de içemem. Zira İstanbul-İzmir arası uçuşlarda havalanmanız ile
inişe geçmeniz bir oluyor. Hem elma suyu hem kahve içmek için vakit
yok. Zaten canım da istemiyor. Kahve demek keyif demek çünkü benim
için. Keyifliysem kahve ister canım. Şimdi keyifsizim. Kahve
çekmiyor canım. Kitabım da bitti. Havayolunun dergisini bir önceki
uçuşumda okumuştum. O da iptal. Mecburen düşüncelerimle baş başa
kalıyorum. Sonra bir de duygularım ekleniyor. Düşüncelerim beynime,
duygularım kalbime saldırıyor. Sevdiklerimi ve İzmir’i şimdiden
özlemiş olmanın burukluğu ile sevgilimin İstanbul’da beni bekliyor
olmasının mutluluğu birbirine karışıyor. Garip bir duygu çorbası
haline geliyor hissettiklerim. İfadesiz bir suratla önümdeki ekranı
izliyorum. İnişe geçiyoruz.
Ait olduğunuz şehirle yaşadığınız şehir farklıysa siz de bu berbat
ruh hallerine tanıdıksınızdır. En şehir merkezli olmayan insanların
bile vardır bir şehri. Olmak için can attığı.. Aslında hep orda
yaşadığı.
Benim şehrim İzmir. Her İzmir’e gidişimde çocuklar gibi şen olurum.
Kıpır kıpır olur içim. Aslına bakarsanız, hep orda yaşarım
ben..
https://www.facebook.com/Evrim.Akses
https://twitter.com/evrimakses