BIST 9.133
DOLAR 32,37
EURO 35,04
ALTIN 2.326,89
HABER /  POLİTİKA

Şener'den hükümete İmralı eleştirileri

Eski Bakanlardan ve kapanan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdulatif Şener, çözüm süreci üzerinden hükümete yüklendi.

Abone ol

Eski Bakanlardan ve kapanan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdulatif Şener, "Şu anda İmralı, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden daha fazla basının odak merkezi haline dönüşmüştür." dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için akşam üzeri karayolu ile memleketi Sivas'a gelen eski Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, Susamışlar Konağı'nda hemşehrileriyle bir araya gelerek sohbet etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Abdullatif Şener, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Suriye'de yaşananlarla ilgili olarak hükümetin baskısıyla Türkiye'deki yayın kuruluşlarının muhalifleri desteklediğini dile getiren Şener, "Onun için de hiçbir vatandaş Suriye'de ne olup bitiyor gerçek boyutuyla anlayamıyor." dedi.

İMRALI DEĞERLENDİRMESİ

İmralı'da yaşanan görüşmelere de değinen Şener, "İmralı'da yapılan görüşmeler Başbakan tarafından verilen talimatla yapılıyor. Görüşmeleri hükümet adına, Başbakan adına yapanlar da Başbakan'ın vekili sıfatıyla ve Başbakanın adına yapıyor. Şu anda İmralı, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden daha fazla basının odak merkezi haline dönüşmüştür. Hatta Başbakanlıktan daha fazla, parlamentodan daha fazla ve daha güçlü bir şekilde Türkiye gündeminin merkezi haline gelmiştir. Bunu ülke olarak, bu ülkenin aydınları, medyası, sivil toplum kuruluşları olarak düşünen herkesin masaya yatırıp farklı boyutlardan değerlendirmesi gerekir." dedi.

Bir gazetecinin 'Görüşmeler PKK'yı bitirebilir mi yoksa AK Parti'ye oy kaybettirir mi?' sorusuna ise Şener, "Vatandaşın bileceği bir şey. Bunu belirleyecek olan vatandaşın kendisidir. Demokrasi bunu gerektiriyor. Dolıyısıyla ortada bir tablo var, bu tabloyu hep birlikte algılamamız lazım. Vatandaş yanlış yapmaz."dedi.

'HALK MANİPÜLE EDİLİYOR'

Siyasetle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Şener, "Çağdaş demokratik değerlere göre yönetilen hiçbir ülkede bir siyasi partinin oyu yüzde 50'lere yaklaşmaz. Eğer bir ülkede bir partinin oyu yüzde 50'ye yaklaşmaş ise o ülkede çağdaş demokratik değerler ayakta değil devrilmiş, yıkılmış demektir. Oyun çokluğu vatandaşın beğenisini göstermez, oyun belli bir sınır üzerinde olması vatandaşın güç merkezleri tarafından manipüle edildiğini ve doğru bilgilenme hakkının gasp edildiğini gösterir. Türkiye'de şu anda yaşanan budur." diye konuştu.