BIST 9.807
DOLAR 32,50
EURO 34,96
ALTIN 2.429,97
HABER /  GÜNCEL

Şemdin Sakık'tan çılgın iddialar

Diyarbakır’da faili meçhul soruşturmaları yürüten özel yetkili savcı, Şemdin Sakık'ı tanık sıfatıyla dinledi.

Abone ol

Sakık, Bingöl’de 33 erin cuntanın kurduğu Doğu Çalışma Grubu(DÇG) tarafından şehit edildiğini, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın kendi askerine vurdurulduğunu, Albay Rıdvan Özden'i ise DÇG’nin öldürdüğünü iddia etti.

Daha önce terör örgütü PKK'nın iç infazlarıyla ilgili savcıya ifade Sakık, bazı gazetelere de gönderdiği mektuplarda dile getirdiği iddiaları savcıya anlattı. 

DOĞU ÇALIŞMA GRUBU

Sakık, silahsız 33 erin katledildiği 1993 yılındaki olayın Doğu ve Güneydoğu'da “Doğu Çalışma Grubu” adıyla örgütlenen cunta ekibi tarafından yapıldığını belirtti. Sakık, “Batı Çalışma Grubu'nun Doğu ve Güneydoğu'daki örgütlenmesi olan Doğu Çalışma Grubu, o yıl fiiliyata geçti. 1993'te yaşanan acı hadiselerin tamamının yönetimi ele geçirmeyi amaçlayan ve kanın akmasını isteyen bu cunta ekibinin işi. 33 asker olayı bir grup kızgın PKK'lı tarafından gerçekleşti ama planlayarak, istihbarat alarak gerçekleştirdikleri bir eylem değildi. Bu askerler birileri tarafından kendilerinin önüne atıldı ve Doğu Çalışma Grubu'nun ikinci planı bu olaya dayandırılarak hayata geçirildi.” ifadelerini kullandı.

BAHTİYAR AYDIN'IN VURULMASI

Sakık’ın şunları anlattığı öğrenildi: “1993 yılında Uğur Mumcu, askeri icraatın başı Eşref Bitlis, askeri istihbaratın başı Cem Ersever, Türkiye Cumhuriyeti devletinin başı Turgut Özal, bir dönemin Asayiş Komutanı Hulusi Sayın, jandarmanın etkili albaylarından İsmail Selen, Turgut Özal'ın sağ kolu Adnan Kahveci ve daha birçok üst düzey komutan, siyasetçi ve aydın tasfiye edilerek, yerlerine savaşı bütün vahşetiyle sürdürme eğiliminde olanlar getirilerek 33 asker olayı sürecine gelindi. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın vurulduğu saatlerde bölgedeydim. Aydın'ı ‘çatışma var' diyerek Lice'ye getirip orada, hemen helikopter pistinde vurdular. Anında kendilerini telsizden aramış, ‘Paşanızı vuracak kadar kudurdunuz' dediğimde küfrederek telsizi kapatmışlardı.”