BIST 9.548
DOLAR 32,51
EURO 34,58
ALTIN 2.504,80
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Selvi Boylum Al Yazmalım

Türk sinemasının klasiği olan ''Selvi Boylum Al Yazmalım''ın tiyatro oyunu da rekor izleyici çekiyor.

Abone ol

Türk sinemasının klasiği olan ''Selvi Boylum Al Yazmalım''ın tadını tiyatro izleyicisine de tattırmayı başaran Sadri Alışık Kültür Merkezi oyuncuları, bir ''milat'' olarak gördükleri eserin büyük ilgi görmesini herkesin oyunda kendinden bir parça bulmasına bağlıyor.

Ünlü Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov'un romanından Atıf Yılmaz tarafından 28 yıl önce sinemaya uyarlanan eserin tiyatro versiyonuyla izleyicilerin karşısına çıkan Sadri Alışık Kültür Merkezi oyuncuları, Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda izleyicilerle buluştu.

Atıf Yılmaz'ın 1978 yılında yönetmenliğini üstlendiği, Ali Özgentürk'ün senaryosunu yazdığı ve başrollerinde Kadir İnanır, Türkan Şoray ve Ahmet Mekin'in rol aldığı filmin tiyatro uyarlamasında, Kadir İnanır'ın canlandırdığı ''İlyas'' karakterini Kerem Alışık, Türkan Şoray'ın ''Asya'' karakterini İpek Tuzcuoğlu, Ahmet Mekin'in ''Cemşit'' karakterini ise Menderes Samancılar canlandırıyor.

Başrol oyuncularından Kerem Alışık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyun için çok çalışıp emek verdiklerini ve bu emeklerinin karşılığını gördüklerini belirtti.

Klasikleşmiş ve çok beğenilmiş romanların sinema filmlerinin yapıldığını, Selvi Boylum Az Yazmalım eserinin de bunlardan biri olduğunu anlatan Alışık, şunları söyledi:

''Türkiye'ye damgasına vuran bu filmi tiyatroda oynamanın zor olduğunu biliyorduk. Senaryonun hayatın içinden oluşu oyuna ayrı bir cazibe katıyor. Çünkü bu oyunda güzellik, doğallık ve beşeri bir hikaye var. Saygı, sevgi, emek, fedakarlık gibi günümüzde erozyona uğramış kavramların ne kadar önemli olduğunun vurgulanması bu oyunun başarısında önemli etken oldu. Öykü son derece güzel. Bu öyküye benzer binlerce hikaye yazıldı ancak, bence 'Selvi Boylum Al Yazmalım' bir milattır.''

Alışık, 18 kişilik kalabalık bir kadro ile turne yaptıklarını, bunun zorluğuna rağmen herşeyi göğüslediklerini, gördükleri ilginin ise kendilerine güç verdiğini belirterek, ''Bu oyunu tüm Anadolu halkına izletmek istiyoruz'' dedi.

Oyuncu Menderes Samancılar ise doğum yeri Adana'da bu oyunu
sahnelemenin ayrı bir heyecanını yaşadığını belirterek, şunları kaydetti:

''Sevgi mi? emek mi? sorusuna cevap arayan oyunda evrensel bir hikaye var. Irk, din, dil ayrımı olmaksızın herkese hitap eden bu oyunda herkes kendinden bir parça buluyor. Biz bu sinema eserinin tiyatro versiyonu ile ayrı bir tat yaşatmaya çalıştık.

Oyunda, bir yanda sevgi diğer yanda emek var. Emek mi? sevgi mi? derseniz aslında bu kavramların her ikisi de birbiri ile ilişkili. Çünkü emeksiz sevgi, sevgisiz emek olmaz.''

Samancılar oyunu, 20-25 ilde yaklaşık 60 kez sahnelediklerini belirterek, ''Anadolu bize gelemiyorsa, biz Anadolu'nun ayağına gitmeye karar verdik. Sonuçta da iyi ki gitmişiz. Her ilde salonlar bu oyun için tıklım tıklım doldu, gişe rekorları kırdık'' dedi.

HÜZÜNLÜ HİKAYE

''Kan bağı olan mı gerçek babadır yoksa, çocuğa emek veren mi?'' sorusuna cevap arayan bir filmde, yeni yapılan bir baraja kamyonuyla kum taşıyan şoför İlyas, köyün güzel kızı Asya'ya aşık olur. Ancak çalıştığı inşaat şirketinin memuresiyle ilişki kurup evini terk eden İlyas, bir daha geri dönmez.

İlyas'tan hamile kalan Asya, bir süre sonra dünyaya gelen çocuğu Samet ile yalnız başına kalır ve Cemşit Usta ile tanışır. Yıllar sonra çocuğunu almak için geri dönen İlyas, küçük oğlunun babasını Cemşit sandığını görür. Asya da Cemşit'le nikahlanmıştır.

Cemşit'i Asya'ya yakınlaştıran cinsel ya da duygusal bir yakınlaşma değil, daha çok acıma duygusunun ağır geldiği vicdani bir dürtüdür. Cemşit ise Samet'i öz çocuğu gibi sever. İki erkek arasında kalan Asya, bir zamanlar sevdiği adam olan İlyas'a mı dönecek yoksa çocuğuna babalık yapan Cemşit'le mi kalacak? Sevgiyi mi, yoksa emeği mi seçecek? Aklı mı duygularını, duyguları mı mantığını bastıracak? Genç kadın son sahnede Cemşit'i tercih eder.