Selfie’den Killfie’ye Kendi Ölümünü Çekmek
Devletin ve sistemin son bulması onlar için akla gelebilecek en soy şeydi. Zafer sarhoşluğu içinde hızla kendi sonlarını hazırlıyorlardı.
Siyasette ve siyasi arena da hareketlilik ve canlılık başladı. Bu durumdan mülhem uzun süre siyasi manevralara şahitlik edeceğiz. Bireysel ve toplumsal manevralar gırla gidecek anlayacağınız.
Hemen her zemin ve her an politize rayihasının sarhoşluğunda vücut bulacak belki de.
Belediye seçimleri, adayların belirlenme heyecanı ve belirlenen adaylar mecrasında kimlik bunalımına giren bir toplum.
Öyle tahmin ediyorum ki bu süreçte akıllı cep telefonlarına da çok iş düşecek.
Cep telefonları ile fotoğraf çekme özelliğinin birleşmesinin ardından adına “selfie” denilen bir çılgınlık başlayıp aldı başını gidiyor. Ancak bu selfie çılgınlığının bir de korkunç yüzü var: Killfie
Düşünün, hayatınızın en muhteşem anını yakalamışsınız ve bu anı ölümsüzleştirmek istiyorsunuz.
Hemen üstünüzü başınızı düzeltiyor, saçınızı sakalınızı tarıyor, yüzünüze en güzel gülücüğünüzü yerleştiriyorsunuz. Daha iyi bir çekim açısı yakalamak isterken bir de bakıyorsunuz ki uçurumdan aşağıya düşüyorsunuz.
En güzel anınızı ölümsüzleştirmek için çektiğiniz selfie, aslında sizin killfie’niz yani ölüm fotoğrafınız oluyor. Ne hazin değil mi?
Kişisel hayatta sıklıkla yaşanmasa da nadiren görülen killfie, hem toplum hayatında hem de kişisel hayatta yaşanan bir ironi aslında.
Roma İmparatorluğu en muhteşem dönemlerini zevk ve sefahat içinde yaşarken hızla sonuna doğru yaklaştığının farkında değildi belki de.
Devletin ve sistemin son bulması onlar için akla gelebilecek en soy şeydi. Ancak yaşadıkları zevk çılgınlıkları, sefahat bataklıkları onların sonunu hazırlıyordu.
Zafer sarhoşluğu içinde hızla kendi sonlarını hazırlıyorlardı.
Lale Devrini yaşayan Osmanlı İmparatorluğu da 600 yıllık zaman diliminde en muhteşem zamanlarını yaşarken ve Sadabat’ta gününü gün ederken adım adım sonunu hazırlıyordu.
Dillere destan bir dönem, hemen arkasından büyük bir çöküşü de getiriyordu.
Milyonlar içerisinde yüzüp, paraya para demeyip, har vurup harman savuran insanlar aslında hayatlarının en güzel anını yaşadıklarını sanırken arkasından gelen iflasın içerisinde hayatına son veren insanların hikâyelerini duymuşsunuzdur mutlaka.
Yine aynı şekilde şan ve şöhretin getirdiği çılgınlıkla gece âlemlerine dalan, zevkin bin bir türlüsünü tadan ama tükenmişlik sendromu içerisinde bocalayarak ölen insanların hayat hikâyelerine aşinayızdır hepimiz.
Peki, hayatımızın en güzel selfiesini yaşarken bu anların bizim de killfiemiz olabileceğini düşündük mü hiç?
Bugün yaşadığımız rahat hayatın çarkları arasında rehavete kapılıp sefahat hayatının kapılarını aralayabileceğimizi düşündük mü hiç?
İnsanların bize gösterdiği teveccüh ve ilgileri karşısında şımarıp, kendimizden geçerek şöhretin zirvelerine tırmanırken bir anda kendimizi yalnızlığın ortasında bulabileceğimizi düşündük mü hiç?
Gençliğimize, güzelliğimize, yakışıklılığımıza aldanıp hayatı doyasıya yaşarken bu hayatın aynı zamanda bizi hızla bir yok oluşa götürebileceğini düşündük mü hiç?
Bu durum zikrettiğim şekilde her alanda olduğu gibi siyaset arenasında ve dahi kişisel iletişimlerde ki siyasi manevralarda da geçerlidir maalesef.
Oluşturulan siyasi hamasetin insana kendisini, ölümü, ahireti ve en önemlisi de Allah'ı unutturduğu ağır bir travma dönemini ihata ediyoruz!
Paramıza, zenginliğimize, varlığımıza, makamımıza, siyasi özgüvenimize güvenip hesapsızca harcadığımız servetimizin, vaktimizin aynı zamanda bizi yokluğa taşıyabileceğini düşündük mü hiç?
Eğer düşünmediyseniz ve dahi düşünmediysek bir an önce düşünmenizi ve düşünmemizi tavsiye ederim.
Yoksa hayatımızın selfiesini çekerken bir anda kendimizi killfie fotoğrafının kahramanı olarak bulabiliriz…
Her ne kadar sözlerim şahıslara olsa da diğer bir muhatabım da devleti yönetenleredir.
Bugün yaşanılan ve üst üste kazandığınız zaferlere itibar etmeyiniz.
Bu zafer sarhoşluğu sizi adım adım istenmeyen sona yaklaştırıyor olabilir. Devletin selfiesini çekeceğim derken killfie uçurumunda bulmayalım kendimizi…
Silkinip kendimize gelelim ve arkamızda bizi bekleyen uçurumlardan bigâne halde yaşamayalım vesselam…
SOSYAL MEDYA TAKİP