Necmettin Erbakan'ın vefatının ardından Saadet Partisi cephesinde neler oluyor. Prof. Aydın Ayaydın o mahallede olan bitenleri kaleme aldı...
Abone olİNTERNETHABER.COM-Saadet Partisi'nde ikinci bir Numan Kurtulmuş krizi mi yaşanıyor? Partinin yetkili kurullarında örtülü bir savaş mı var?
Bu sorulara yanıt arayan Vatan Gazetesi yazarı Aydın Ayaydın, Erbakan sonrası Saadet Partisi'nde olan-bitenleri kaleme aldı:
- Saadet Partisi’nde (SP) sular durulmuyor. Eski Genel Başkan Numan Kurtulmuş’a bir iftar gecesinde yapılan kaşıklı çatallı saldırı sonrasında Kurtulmuş ve ekibi SP‘den ayrılıp HAS PARTİ’yi kurdu. Boşalan SP Genel Başkanlık koltuğuna bu kez Milli Görüşün babası Prof. Dr. Necmettin Erbakan oturdu.
Erbakan’ın Genel Başkanlığındaki SP, genel seçimlerden iktidar partisi olarak çıkacağız derken Erbakan hastalanıp tedavi gördüğü hastanede vefat edince, SP kulislerinde yerine oğlu Fatih Erbakan’ın geçeceği konuşulmaya başlandı. SP Genel İdare Kurulu 5 Mart 2011’de toplandı ve 7 saatlik toplantı sonrasında Fatih Erbakan’ı değil, Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ı Genel Başkan seçti.
Asiltürk’ün planı tutmadı
Kamalak’ın Genel Başkan seçildiği Genel İdare Kurulu toplantısında ilginç gelişmeler yaşandı. Başta eski genel başkanlar Ahmet Tekdal ve Recai Kutan ile SP’nin önde gelen bazı isimleri, çiçeği burnunda Genel Başkan Kamalak’la binadan ayrılır ayrılmaz, GİK’in geri kalan diğer üyeleri ilginç bir gelişmeye imza attılar. İddiaya göre Oğuzhan Asiltürk, Erbakan sonrası Genel Başkan olmayı arzu ediyordu. GİK üyelerinden Muhittin Yıldırım ve Abdülvahap Ekinci’yi bu konuda öneride bulunmak üzere görevlendirmişti. Ancak toplantı başlar başlamaz, Recai Kutan, Ahmet Tekdal, Fehim Adak gibi ağır toplar anında Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ı aday olarak önerince Oğuzhan Asiltürk’ün genel başkan olma arzusu bir başka bahara kaldı.
Asiltürk’ün B planı devrede
Yeni Genel Başkan Kamalak ve SP’nin ağır topları binadan ayrıldıktan sonra Asiltürk’ün B planı devreye girdi. GİK üyeleri Muhittin Yıldırım ve Abdülvahap Ekinci “Biz SP’nin Genel Başkanı’nı seçtik. Şimdi de Milli Görüş’ün Başkanı’nı seçelim” önerisinde bulundu. Kimi seçeceğiz denildiğinde Yıldırım ve Ekinci Oğuzhan Asiltürk’ü önerdi ve orada kalan az sayıdaki GİK üyesi Oğuzhan Asiltürk’ü Milli Görüş’ün Başkanı olarak ilan etti.
SP Genel Başkanı ve diğer ağır toplar, kendileri GİK toplantısından ayrıldıktan hemen sonra, gıyaplarında toplantıya devam edildiği ve Milli Görüş Başkanlığına Oğuzhan Asiltürk’ün seçilmiş olduğunu günler sonra öğrendiklerinde SP’de şok yaşandı. En başta Recai Kutan, Ahmet Tekdal, Mustafa Kamalak ve Fatih Erbakan olaya tepki gösterdi. Ortak görüş, eğer Genel Başkan dışında bir organa başkan seçilecekse bunun olsa olsa İstişare Kurulu Başkanı olabileceği yönündeydi. Eğer İstişare Konseyi Başkanı da seçilecekse o kişi GİK’ in bir kısım üyelerinin seçtiği Oğuzhan Asiltürk değil, İstişare Konseyi’nin kendi arasında seçeceği bir kişi olabilirdi. Dolayısıyla Oğuzhan Asiltürk’ün kendisini Milli Görüş’ün Başkanı olarak seçtirmesinin doğru olmadığı, davada çiftbaşlılığı getireceği, böylece de SP’ye zarar vereceği görüşü benimsendi.
Asiltürk’e mektup
SP’ye yakın kaynakların iddiasına göre; Fatih Erbakan da babasının sağlığında hiçbir zaman böyle bir düşünceye sahip olmadı ve tek düşüncesi SP’nin yani Milli Görüşün Türkiye’de iktidar olmasıydı. Eski genel başkanlar Ahmet Tekdal ve Recai Kutan da dahil olmak üzere SP’nin ağır topları bu durumu protesto eden bir mektup kaleme alıp Oğuzhan Asiltürk’e gönderdiler. Bakalım Asiltürk’ün tavrı ne olacak ve Sadet Partisi’ni nasıl bir gelecek bekliyor?
ÖNCEKİ HABERLER
