BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  GÜNCEL

Rehine yakınından olay açıklama

IŞİD'in elinden kurtarılan rehinelerden üç kişinin yakını olan Muammer Taşdelen, bu işin burada bitmediğini belirterek, "Birileri bunun üzerinde zafer çığlığı atmasın" dedi.

Abone ol

Türkiye ’nin Musul Konsolosluğu’ndan IŞİD tarafından kaçırılan 49 kişinin 101 günün ardından özgürlüğüne kavuşması, yakınlarını ve tüm Türkiye'ye sevinç yaşattı. Rehinelerin yakınları gözyaşlarına boğuldu.

Kurtarılanlar arasında kızkardeşi Nermin Taşdelen Yıldız, eniştesi Hakan Yıldız ve 1 yaşındaki çocukları Kuzey Deniz Yıldız bulunan Taşdelen, bu sabah aldığı sevindirici haberin ardından yola çıktı.
Yakınlarına kavuşmak için karayolu ile İstanbul 'a giden Taşdelen, Çanakkale İskelesi'nde açıklamalarda bulundu.

"BU İŞ BURDA KAPANMAYACAK"

Rehinelerin gelmesine sevindiklerini belirten Taşdelen, bu işin burada kapanmayacağını belirterek, hem sevincini hem de tepkisini dile getirdi. Taşdelen, "Rehinelerin gelmesi gerçekten çok güzel. Bizi sevindirdi ama bu iş burada kapanmadı. Her şeyden önce bunun hesabını birileri vermeli. O 49 kişi orada niye terk edildi? Niye rehin bırakıldı? Onun hesabı daha verilmedi. Kimse bunun açıklamasını yapmadı. Orada tehdit varken 49 kişinin orada tahliye edilmeden bırakılması zaten başlıbaşına bir hataydı. Birileri bunun üzerine zafer çığlığı atmasın. Biz her şeyden önce gerçekten seviniyoruz. En azından 100 günün sonunda söyleyebiliyoruz ama dediğim gibi Türkiye'de gerçekten tuhaf bir durum var. İnsanlar şunu bilmeli, bugün IŞİD'e bir terör örgütü diyemeyen bir başbakan, herhalde bir şeyleri düşünüyordur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

'ÇOK ÖZLEDİM'

İstanbul ya da Çorlu'da yakınlarını karşılayacağını belirten Muammer Taşdelen, ilk defa televizyonda uçağa bindirilirken gördüğünü söyledi. Taşdelen, sözlerini şöyle tamamladı; "Yetkililer sadece sağlık durumları iyi dedi, öylesine işte bize teselli verdiler. Verdikleri teselliyle bugünlere geldik. Geldik de bu 100 gün içinde yaşadıklarımızı bir biz biliyoruz, bir de Allah. Televizyonlarda gördüm bugün uçağa bindirilirken, iyi görünüyorlardı. Hele bir kucaklaşalım, koklaşalım, sarılalım. Ondan sonra sağlık durumlarını da anlayacağız zaten. Kucaklaşmadan koklaşmadan hiçbir şey bilmiyorum. Çok özledim, 100 gün oldu. Gerçekten çok özledim. Kokularını özledim. Nefeslerini özledim. Seslerini özledim."