BIST 9.525
DOLAR 32,61
EURO 34,81
ALTIN 2.494,04
HABER /  GÜNCEL

Referandum rüzgarı tersine döndü evet mi hayır mı önde?

En son referandum anketi sonuçlarını bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, anket sonuçlarına göre 'evet' rüzgarının esmeye başladığını yazdı.

Abone ol

Referandum sürecinde rüzgar tersine döndü.

Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, referandum kampanyasının başında kendini hissettiren 'hayır' rüzgarının zayıfladığını, 'evet'çilerin yarışı önde götürdüğünü yazdı. 

"Referandumla ilgili yeni bir sürecin içine girildi. Evet-hayır oranında değişiklikler başladı. İbre ‘Evet’e döndü. Kampanyanın başında ‘Hayır’ çıkarsa, bir kriz ve kaos yaşanır kaygısıyla hareket eden piyasalar, ‘Evet’i satın almaya başladı" tespitinde bulunan Selvi bugünkü köşesinden şunları yazdı:

"...

16 Nisan sonrasına ilişkin olarak hesaplar ‘Evet’e göre yapılıyor, istikrar bozulmayacak, kaos yaşanmayacak seçeneği tercih ediliyor. 16 Nisan’da sandıktan çıkacak ‘Evet’ oranının önemi büyük olacak. Yüzde 55 artı şeklinde anlamlı bir ‘Evet’ çıktığı takdirde, siyasi irade güven tazelemiş olacak. Kampanyanın başında ‘Hayır’ rüzgârı kendisini hissettiriyordu. ‘Evet’ kampanyasında ise bazı yol kazaları yaşanıyordu. Ancak ‘Evet’ cephesi toparlandı. Bundan sonra ‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasındaki makas açılabilir.

Peki sonra nasıl oldu da bu rüzgâr tersine döndü?

Hayırcılar sürekli olarak karamsarlık pompalıyor. Söylemleri heyecan vermiyor. Umut vaat etmiyorlar. Oysa kitleler umudu satın alır.

- Kılıçdaroğlu’nun evet çıktığı takdirde cumhurbaşkanı ile başbakan arasında kriz çıkacağı yönündeki gafı.

- Hollanda’nın Aile Bakanımızı sınır dışı edip, vatandaşlarımızın üzerine atlarını ve itlerini sürmesi.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara çıkması. Cumhurbaşkanlığı sisteminin içeriğinin anlatılmaya başlanması.

İbre ‘Evet’e döndü ama buna rağmen AK Parti hatalarıyla yüzleşmeyi eksik etmiyor. Sanıyorum seçim başarısını da ona borçlular.

ESKİ BAKANLARDAN UYARILAR

Başbakan Binali Yıldırım’ın eski bakanlarla toplantısında yapılan özeleştiri bu açıdan çok önemli.

- 1.5 milyona yakın genç, oy kullanacak. Gençlerde 3. sıradayız. Gençlere yönelik yeni bir şeyler geliştirmemiz lazım.

- MHP ile beraber olmaktan kaynaklanan bir sorunumuz var. Batıdaki Kürtlerin durumu nedir?

- FETÖ’den yargılamalar yerli yerine oturamadı. Bir kişi tutuklanıyor ama onunla kalmıyor. Onun yakınları da var. Onlar bize düşman oluyor. Yargıda işler iyi gitmiyor.

- Kullanılan dil problemli. Ötekileştirmeyeceğiz, pozitif bir dil kullanacağız dedik ama olmadı. Biz kucaklayıcı bir dile sahiptik. Bu kez yukarıdan bakan ve ötekileştirici bir dil kullanılıyor.

- Baykal’ın Peygamberimizle ilgili sözlerini tartışıyoruz ama bizim içimizdekileri konuşmuyoruz.

- Kampanyada diğer partilerle karşı çok sert bir dil kullanılıyor. 17 Nisan’dan sonra yüz yüze bakmak zorunda kalabilir, tükürdüğümüz testiden su içebiliriz.

- CHP bize ‘tek adam’ diyor biz de ‘Atatürk de tek adamdı’ diyoruz. Biz siyaseti CHP’nin tek adamlığını tenkit ederek siyaset yaptık. Ama geldiğimiz noktada CHP’nin tek adamlığına sığınıyoruz.

Burada bir madde eksik bırakılmış. O da başta Meral Akşener olmak üzere ‘Hayır’ çalışmalarının bazı valiler tarafından yasaklanması. Yasaklar her zaman tersine teper. 1988’deki eski siyasetçilerin yasaklarının kaldırılması referandumu sırasında Özal’ın gözüne girmek isteyen dönemin valisi, Demirel’i Antalya’ya sokmamıştı. Ama o olay Türkiye çapında Demirel rüzgârının esmesine yol açtı. Yasaklar her zaman yanlıştır ve her zaman muhalefeti besler.

CHP’NİN MOLAYA İHTİYACI VAR

AK Parti, basketbol maçlarında olduğu gibi mola alıp, kampanyanın gidişatını masaya yatırıyor. Benzer bir molaya CHP’nin ihtiyacı var. Çünkü kampanya süresi uzadıkça CHP’nin nefesi tükenmeye, ‘Hayır’ kampanyası heyecanını kaybetmeye başladı. Kemal Bey, aynı şeyleri tekrar ediyor. Zaman zaman da gaf yapıyor. Başkanlık sistemi gelince cumhurbaşkanı ve başbakanın sürtüşeceği yönündeki sözleri unutulmuş değil. Aynı şekilde 3 Milyon Suriyeli’ye vatandaşlık verecekleri gibi altı doldurulamayan iddialar inandırıcılığı törpülüyor.

AK Parti bir anlamda kendi yüzüne aynı tutmuş. Benzer bir aynanın CHP’nin yüzüne tutulmasına ihtiyaç var. Hem de acil bir şekilde.