BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,95
ALTIN 2.435,45

Polise müjde yok mu?

120 milyon emekliye her bayram bin lira ikramiye, devlet borçlarına yapılandırma, tapusu olmayanlara imar barışı ve işsiz aile bireylerine 3 ayda bir 1500 lira yardım...

12 milyon emekliye her bayram bin lira ikramiye, devlet borçlarına yapılandırma, tapusu olmayanlara imar barışı ve işsiz aile bireylerine 3 ayda bir, 1500 lira yardım...

Başbakan Binali Yıldırım Bakanlar Kurulu'nda alınan kararları bu başlıklar altında açıkladı. 

Daha önce de Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına hatırı sayılır bir zam yapıldığı açıklanmıştı. 

"Türkiye ekonomik krizin eşiğine geldi" diyenlere tokat niteliği taşıyor açıklanan paketler...

Pek yakında bedelli askerlik meselesi de gündeme gelecek gibi görünüyor. 

Bayramlarda yapılacak ikramiyeyi duyan emekliler dini bayramların yanısına resmi bayramlar için de ikramiye istemeye başladı.

Yılbaşı, 23 Nisan, 1 Mayıs, 29 Ekim, 19 Mayıs...

Yani hükümet buna tamam dese, birileri çıkıp "Sevgililer günü, babalar günü, anneler günü gibi günlerde de ikramiye verin" diyecek.

Gönül pek tabi ki verilmesinden yana ama küresel ekonomik daralmanın yaşandığı bu dönemde verme işini fazla da abartmamak lazım. 

Dün sokaklardaydım...

Kulağımı kabarttığım her yerde açıklanan bu paketlerin konuşulduğuna şahit oldum. Herkese adeta bir rahatlama gelmiş...

Ancak bir kesim var ki onları mutlu etmek gerçekten mümkün değil.

Düne kadar, "Ekonomik kriz var. Millet açlıktan kırılıyor" diyenler, ağız değiştirip "Bu düpedüz seçim yatırımı" diyor. Anaokulu öğrencileri seviyesindeki yorumlarda yok, yok. 

"Seçimi kaybedeceklerini öğrenince kendilerinden sonraki hükümete enkaz bırakmak için para saçmaya başladılar" diyeni de var.

"Papucun pahalı olduğunu o da anladı. Ne yapıyorsayüzde  43'ü geçmiyor. Para dağıtarak oy toplamaya çalışıyor" diyen de...

Verince bir dert, vermeyince ayrı bir dert.  Verince "Seçim vaadi" diyor, vermeyince "Devlet bize bakmiy" diyor bu kesim...


AK Parti 16 yıldır iktidarda...

Geride kalan bu 16 yıl içinde bir kez olsun ekonomik dengeleri sarsacak hamle yapmadı. Hele hele seçim yatırımı amacıyla para dağıttığı hiç olmadı...

Hal böyleyken, açıklanan paketlere "seçim yatırımı" demek yapılabilecek en gülünç ve en basit yorum olur.

İşbaşındaki iktidar, ekonomideki büyümeyi mümkün mertebe halkın cebine yansıtmaya çalışıyor. Büyüme rakamları halkın cebine tam olarak yansımıyor mu?

Elbette ki hayır!

Ama en azından bu yönde bir çaba var. 

Bakın buradan bir kez daha söylüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Cumhur İttifakı" da 24 Haziran'daki seçimi hiç kasmadan, hiç zorlanmadan güle oynaya kazanacak.

Bu konuda aylardır iddiaya girecek birilerini arıyorum ama henüz ortaya çıkan bir babayiğit yok. 

Bu millet henüz, içinde HDP'li isimlerin de olduğu bir kabine tarafından yönetilmeyi isteyecek kadar çıldırmadı. Bu millet, "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh Konseyi"nin siyasi ayağına oy verecek kadar kafayı sıyırmadı henüz...

Bu hayali kuran varsa, 24 Haziran gecesini beklemeden, şimdiden intihar edebilir!

Yalnız, açıklanan paketler içinde ihmal edilen bir kesim var. Bu kesim, hep ihmal edilen, her zaman ihmal edilen emniyet teşkilatı...

Ahmet Davutoğlu döneminde kendilerine verilen 3000 ek gösterge ile ağızlarına bir parmak bal çalındı. Ancak 3000 ek gösterge ile ceplerine giren parayı dilenciye versen kabul etmez...

O derece yani...

Emniyet teşkilatı bugüne kadar gerçekten çok ihmal edildi, edilmeye devam ediyor. Yapılacak olan 3600 ek gösterge ve özlük haklarının tanınması...

Bu kadar!

Bugüne kadar bir kez dahi olsun sitem etmediler. Günün üçte ikisini nöbette geçirmelerine rağmen bir kez dahi of demediler. Devlet onlara ne verdiyse, "Allah bereket versin"  dediler. 

3600 ek göstergeyi de özlük haklarını da analarının ak sütü gibi hak ettiler.

Sevinme sırası onlara da gelsin artık yani!..