BIST 9.722
DOLAR 32,52
EURO 34,93
ALTIN 2.425,53

Planları Suriyelilerle Bozalım!

Hacim ve çap belirlenerek istihdam açılması FETÖ yapılanmasının devlet kademelerinde açmış oldukları gediklere de güvenilirlik ortamını oluşturacaktır.

Suriye’de yaşananlardan sonra Suriye halkının Türkiye’ye ve batıya yaptığı çağrıya, kardeşlik hukuku gereği en olumlu cevabı veren ülke Türkiye’dir.

Ülkemizde 3 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır.

Sığınmacı diyorum çünkü birçoğuna henüz mülteci statüsü verilmedi.

15 Temmuz kalkışması bu önemli tartışmayı gündemden kaldırmış olsa da kanaatim yeniden gündemde tutmanın kazanımlar getireceğidir.

Türkiyeli halk bu durum karşısında bile –ne yazık ki-  politik tavır almış durumda.

Tarafgirliğini yaptığı siyasi partinin duruşuna göre bir pozisyon almakta.

Ancak biz meselenin siyasi tarafgirliklere hapsedilemeyecek kadar mühim ve ince bir mesele olduğunu düşünmek zorundayız.

Bu 3 milyonun en az 2 milyonun çocuk ve gençlerden oluştuğu tahmin ediliyor.

Bu çocuklar büyüdüğünde hak ve taleplerini daha özgüvenli bir dille dile getireceklerdir.

O yüzden bugünden nitelikli çalışmalar ve sağlam bir planlamayla bu çocukların gelecekleri teminat altına alınmalıdır.

Bu bizim hem insani görevimizdir hem de ülkemizde bulunan Suriyelilerin geleceği artık Türkiye’nin geleceğidir.

Ülkemizde bulunan Suriyeliler üzerlerinde birçok kültürün niteliklerini taşımakta, birçoğu birkaç dil birden bilmekte ve aralarında kariyerli insanlar bulunmakta.

Buradan insanları tasnife tabi tuttuğum sanılmasın; durum tespiti yapmaya çalışıyorum.

Bizim ivedilikle Suriyelilerin topluma adaptasyonu meselesini masaya yatırmamız gerekiyor.

İstihdam ve eğitim meselesi üzerine ciddi şekilde kafa yorup çözümler üretmemiz gerek.

Bizim için çok kritik öneme sahip olan güvenlik meselesinde artık daha ciddi bir tavır sergilememiz gerekiyor.

Bunlar ve daha fazlası bize düşen görevler.

Bir de Suriye’den gelen kalifiye gençler, akademisyenler, doktorlar, mühendisler hatta ve hatta astronot bile var…

Kendi halkları üzerine inisiyatif hakkı tanımalıyız.

Önlerine alanlar açarak, kardeşlerimize kendi hayatlarını dönüştürmeleri için zaman ve imkân vermeliyiz.

Bu entelektüel ve akademisyenler Dış İşleri Bakanlığı’nda, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda, Kültür Bakanlığı’nda, Milli Eğitim Bakanlığı’nda istihdam edilerek ülkenin kültür, ekonomi ve siyasi yelpazesine ciddi katkılar sağlayabilirler.

Bu birliktelik ve sistemde mecburi olarak getireceği değişim ortaya tüm dünyaya örnek olacak şekilde teorik ve pratik bir zemin koyacaktır.

İnanın, biz bu meseleye ciddiyetle yaklaşıp karşılaştığımız problemlere çözümler bulurken dünyanın içinde bulunduğu sistem krizini ortadan kaldırarak kendiliğinden Kürt meselesinin de hallolduğunu göreceğiz.

Batının köleci mantığını aşmış; küresel hegemonyasını kırmış ve yükte hafif pahada ağır ürünlerin üretimini yapabilen rol-model ülke haline gelebiliriz.

Hacim ve çap belirlenerek istihdam açılması FETÖ yapılanmasının devlet kademelerinde açmış oldukları gediklere de güvenilirlik ortamını oluşturacaktır.

Bir çift laf da her meselede olduğu gibi bu meselede de yobazlık yapan kesime söylemek istiyorum.

“Suriyeliye su yoktur” yazan esnaftan, sırf Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığından, mesele üzerine bir an bile kafa yormayıp karşı çıkan yayın yönetmenine kadar geniş bir kesim bu kesim.

Kafa yorsa, yorum getirse, dinleyip üzerine düşünürüz ama bunlarınki düpedüz yobazlık ve geri kafalılıktan…

Boşnak, Makedon, Rum, Ermeni ile Türkiye mozaiği çok güzel, çok şeker ama bu Araplar görüntüyü mü bozuyor!

Hayır kardeşim!

Evet, Türkiye bu halklarla çok güzel ama Suriyeli kardeşlerimizle inşallah daha da güzel olacak.

Kavimler göçü gibi Dünya Sistemi’nde bir dönemi kapatıp bir dönemi açacaktır ve Türkiye merkezi ülke olacaktır inşallah.

İnşallah yakın geçmişte defaten olduğu gibi tarihi ıskalamayıp, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek sorumluluğumuzu yerine getirebiliriz.