BIST 9.722
DOLAR 32,58
EURO 34,99
ALTIN 2.420,94
HABER /  POLİTİKA

PKK Erdoğan'ın kara kaşına çekilmiyor

Basın toplantısı düzenleyen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çözüm sürecine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu

Abone ol

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çözüm sürecine dair konuştu. Hükümetin sürece yaklaşımı, dili, üslubunun umutları azalttığını söyleyen Demirtaş, '' Silahlar sussun, fikirler konuşsun dediniz. PKK silahlı güçleri de sizin kara kaşınız gözünüz için terk etmiyor. Siyaset konuşun diye bunu yapıyor. Heralde Sayın Başbakan çağrı yaptı diye PKK geri çekilmiyor. Sayın Öcalan'ın çağrısı ile çekliyorlar. Sürecin bu şekilde ilerlemeyeceği anlaşılmıştır.'' dedi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yol kesme olayları ile ilgili, "Bunlar sürecin ruhuna aykırı deniyorsa, hükümet öncelikle bu tür durumların ortaya çıkmaması için gereğini yapsın” dedi. Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili olarak da, “Geldiğimiz nokta, çok umut vaad eden bir nokta değil” ifadelerini kullandı.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Beyoğlu’nda düzenlediği basın toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“HÜKÜMET YOL KESMELERE KARŞI GEREĞİNİ YAPSIN”

Demirtaş silahlı PKK’lıların yol kesme görüntüleri ile ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, “Yol kesme ve benzeri durumlarla ilgili olarak zaman zaman bu tür şeyler ortaya çıkıyor. Bunlar süreci bitirir, bunlar sürecin ruhuna aykırı, bunlar sürece terstir deniyorsa hükümet öncelikle bu tür durumların ortaya çıkmaması için gereğini yapsın. Bugün PKK meseleye ciddi yaklaşıp gerçekten de geri çekilme sürecini sağlıklı bir şeklide devam ettiriyorsa, hükümet de barışın gerçekleşeceğine dair topluma güçlü bir inanç yaymalıdır. Karakol yapmaktan vazgeçmelidir. Bunlar yapılınca ortaya bu tür durumlar, yol kesme durumları çıkıyor. Sürecin ruhu pozitif bir duruma evrilsin de ondan sonra sürecin ruhuna ters midir birlikte değerlendirelim. Süreç şu haliyle ciddi bir barış, ciddi bir çözüm sürecine dönüşebilmiş değil. Müzakere devam ediyor doğrudur ancak bunun kalıcı barışa çevrilmesi için herkesin çok daha ciddi yaklaşmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“GELDİĞİMİZ NOKTA UMUT VAAT EDİCİ DEĞİL”

Çözüm sürecinin başladığı günden bu zamana kadar pozitif bir dil kullanmaya özen gösterdiklerini söyleyen Demirtaş, “Siyasetçinin işi müzakere süreçlerini tıkamak değildir. Müzakere süreçleri her zaman tıkanma riski ve gerilimlerle karşı karşıya olur. Bizim işimiz bütün bu tıkanma ihtimallerini ortadan kaldırıp ısrarla müzakere sürecini ilerletmek olmalıdır. Biz de bunun için çaba sarf ediyoruz. Geldiğimiz nokta çok umut vaat eden bir nokta değil. Özelikle hükümetin tutumu, hükümetin yaklaşımı, hükümetin dili, meseleyi ele alış şekli umutları azaltıyor” dedi.

“BUNUN ÖBÜR İHTİMALİ SAVAŞTIR, ÖLÜMDÜR, KANDIR”

BDP’nin her ihtimali değerlendirerek bu sürece girdiğini belirten Demirtaş, “Biz zaten AKP hükümetine güvenerek müzakere sürecini başlattığımızı ifade etmedik. Tam tersine biz ‘halkımıza güveniyoruz, öz gücümüze güveniyoruz, siyasi deneyimimize güveniyoruz’ dedik. Bizi şaşırtan bir durum değil AKP’nin tavrı ve tutumu. Bu yine de müzakere sürecine, diyaloğa inancın azalması gerektiği anlamına gelmez. Risklerin ortaya çıktığı noktada herkesin müzakerede daha çok ısrarcı olunması gerektiğini hatırlatın bize sadece bu tıkanıklıklar. Bunun öbür ihtimali savaştır, ölümdür, kandır. Herhalde hiçbir siyasetçi böyle bir vebali üstlenemez” diye konuştu.

’’PKK KARA KAŞINIZ, KARA GÖZÜNÜZ İÇİN SINIRLARI TERK ETMİYOR’’

Demirtaş hükümetin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini de iddia ederek, “Sayın Başbakan ‘biz sorumluluklarımızın farkındayız’ demişti. Fakat farkında olunduğunu biz pratikle görmek istiyoruz. Türkiye toplumuna siz başbakan olarak söz verdiniz. ‘Artık silahlar sussun fikirler konuşsun’ dediniz. Şimdi bunun gereğini yapmak zorundasınız. PKK silahlı güçleri de herhalde sizin kara kaşınız, kara gözünüz için sınırları terk etmiyor. Siyaset konuşabilsin diye bunu yapıyor. Ortada bir pazarlık yok ama siyasi beklentiler var. Binlerce siyasetçi halen tutuklu. Bırakın onların serbest kalmasını halen her gün ev baskınları yapıp insan tutukluyorsunuz. Fikirler nasıl konuşacak. Taksim’de insanlar sokağa çıktı diye hakaret ediyorsunuz. Partilerin pankartına paçavra diyorsunuz. Medya patronlarına tehditler yağdırıyorsunuz, medya emekçileri işten çıkarılsın diye baskı yapıyorsunuz,. Parlamentoda demokratik temsiliyetin oluşması için seçim barajının kalkması gerekir. Bu olmaz diyorsunuz. İnsanlar sadece sizin hoşunuza gidecek şeyleri söylediğinde mi fikir özgürlüğü olur” şeklinde konuştu.

’’ÇÖZÜM SÜRECİ PAZARLIK ÜZERİNE KURULMADI’’

Çözüm sürecinin bir pazarlık üzerine kurulmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Ama bu süreç herhalde bir çocuk oyunu da değil. Biz pazarlık gibi çiğ yaklaşmadık ama kusura bakmayın çocuk gibi saf da yaklaşmadık. Sürecin bu en kritik noktasında hükümet tavrını netleştirmelidir. Ne yapacaksa ne edecekse önümüzdeki dönemde gereğini yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

“BAŞBAKAN ÇAĞRI YAPTI DİYE PKK MİLİTANLARI SINIRIN DIŞINA ÇIKMIYOR”

Çözüm sürecinin çağrısını yapan kişinin Öcalan olduğunu ifade eden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hehalde sayın başbakan çağrı yaptı diye PKK militanları sınırın dışına çıkmıyor. Sayın Öcalan’ın çağrısı üzerine çıkıyor. 30 yıldır Türkiye’de devam eden bir savaşı bir çağrısı ile durdurmayı başarmış bir insandan söz ediyorsunuz. Siz o insanı halen bir hücrede tutuyorsunuz. Halen lütfen insanlar gidip orada görüşüyor. Ciddi sağlık sorunları var. Tabiplerin oraya gitmesine izin vermiyorsunuz. Avukatları 2.5 yıldır koster bozuk diye adaya gidemiyor. Siz şimdi bu insandan çözüm için başka adımlar atmasını bekliyorsunuz. Bu müzakerenin ruhuna terstir. Sürecin bu şekilde ilerleyemeyeceği net bir şekilde anlaşılmıştır. Şimdi top AKP’nin sahasındadır. Ya sorumluluklarının gereğini yerine getirir ya da biz zaten başından beri bu sürecin bir mücadele süreci olduğunu, müzakere ve mücadelenin iç içe gideceğini belirtmiştik. Parti olarak BDP olarak biz üzerimize düşeni yaparız. Başkasını tavrı ne olur KCK’nın tavrı ne olur kendi bilecekleri karardır. Biz BDP olarak üzerimize düşeni yaparız”