Peugeot 200 bin aracını geri çekiyor.
“24 Haziran 2004 günü, Balmumcu, Barbaros Bulvarı’nda
bulunan internethaber’in hemen önünde, bir aracın yandığını gördük.
Yangın motor bölümünde çıkmıştı ve iki genç yangın tüpüyle köpük
sıkarak söndürmeye çalışıyorlardı. Neyse ki etraftan yetişenlerin
yardımıyla da alevler tüm arabayı sarmadan söndürdüler..
Gözlerime inanamadım.. Bu bir Peugeot’tu..
Beni hayrete düşüren o an elimde bulunan dosyaydı aslında. Birkaç gün önce bana getirilmiş olan bu dosya Peugeot’larla ilgiliydi.. Tamamı resmi belgelerden oluşan dosyadaki iddialar, Peugeot’ların hatalı üretildiğiydi.. Konuyu gündeme taşıyıp taşımamayı düşünüyordum. Söz konusu olan bir ‘marka’ydı.. Gerçi, dosya bana geldikten sonra, Türkiye distribütörü, Peugeot otomotiv Pazarlama AŞ’nin, müşteri ilişkileri sorumlusu İsmail Atav'ı, aramış durumu aktarmıştım. Fakat İsmail Atav, ne bu resmi belgeleri, ne de araçlarının hatalı üretildiğini kabul etmiyordu. Bilirkişi raporlarını ret ediyordu. Gerekçesini ise açıklayamıyordu.Hiç de İnandırıcı olmamıştı..”
25 Haziran 2004 Peugeot’la ilgili ilk yazımın girişi böyleydi..
Elimde bulunan dosya Sabiha Tüzünoğlu’na aitti ve hikayesi de şöyleydi..
”Sabiha Tüzünoğlu, İstanbul Altunuzade’de bulunan Açı Otomotiv Tic. AŞ’den, parasını peşin ödeyerek, 307 XR HDI 1.4 Peugeot marka bir otomobil satın aldı. Araç, 34 RZJ plakası ile 08.05.2003 tarihinde trafiğe çıktı.
Kısa bir süre sonra araçta problemler, dolayısıyla Tüzünoğlu için de kabuslar başladı.
Sabiha Tüzünoğlu, aracı kullandığı (daha doğrusu kullanamadığı) 7 ay içinde canından bezdi. Firmayı aradı, aracının üretimden kaynaklanan hatalarını anlattı, muhatap bulamadı. Son çare olarak, 02.04. 2004 tarihinde, İstanbul Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici
Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı’na başvurdu.
Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti, başvuruyu gündemine aldı ve taraflara bir davet yazısı çıkardı. Davet, 05.04.2004 tarih ve 2004/103 sayılı yazıyla Peugeot Otomotiv Pazarlama AŞ. Ve Açı Otomotiv Tic. AŞ’ye de gönderildi. 27.04,2004 tarihindeki toplantıya bu firmaların yetkilisi gelmedi.
Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti, konuyu 10.05.2004 tarihli toplantısında tekrar görüşüp, İstanbul Ticaret Odası Meslek Komitesinden Adnan Özer’i, bilirkişi tayine karar verdi. Alınan karar örneğini, 2004/103 sayılı bir yazı ile Tüzünoğlu’na ve firmalara bildirdi.”
Bilirkişi olarak tayin edilen Adnan Özer, hazırladığı raporu şu cümleyle bitirmişti. .
”(…) Bütün değerlendirmeler sonucunda aracın ayıplı mal statüsüne kabul edilmesi görüş ve kanaatimi bildiririm.”
Bilirkişinin bu raporu üzerine, Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti şu ‘Kararı’ aldı.
“İstanbul İli Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Kararıdır.
Karar: İ İstanbul Ticaret Odası Meslek Komitesinden Bilirkişi Adnan Özer’in, 05,05.2004 tarihli raporuna istinaden 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanunun 4 ve 13 üncü maddeleri ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesi çerçevesinde şikayet konusu aracın ayıplı olduğuna ve tüketicinin talebi doğrultusunda otomobilin geri alınarak parasının iade edilmesine, katılanların oy birliğiyle karar verildi.”
Bu karardan sonra ne mi oldu?
Firma yetkilileri Sabiha Tüzünoğlu’na, İstanbul İli Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti’nin kararını tanımadıklarını söyleyerek aracı değiştirmeyeceklerini bildirdiler. Araçlarının ‘ayıplı mal’ olduğunu
ret ettiler. Bir daha da telefonlarına çıkmadılar. Bu karardan sonra Sabiha Tüzünoğlu, üretici ve satıcı firmaların ‘ayıplı mal’ olduğunu ret ettikleri aracını, değişik arızaları nedeniyle tam 4 kere daha Peugeot'un yetkili servisine götürüp tamir ettirdi ve faturalarını aldı..
Binip rahat etmek için aldığı araca artık harcayacak zamanı ve parası kalmayınca da gidip Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı.
Davayı açınca öğrendi ki, kendisi gibi aynı marka araçtan mağdur olmuş ve mahkemeye başvurmuş en az 10 kişi daha var.. Hatta davayı kazananlar bile var. Peugeot firması tarafından, 03.11.2003 tarih ve 102812 sayılı bir yazıyla, İstanbul Ticaret Odası'na yazılmış bir belgede şunlar yazılı:
"İlgi yazınızda belirttiğiniz tüketicimizin aracında karşılaştığı sorunlar ile ilgili olarak Yetkili bayımız Efe Otomotiv ile görüşülmüştür. Tüketicinin talebi olumlu karşılanarak, 11.9.2003 tarihinde araç
değiştirilmiştir ve kendisine teslim edilmiştir. Bilgilerinize arz olunur. Hakan Özbudak Müşteri İlişkileri."
Demek ki 'ayıplı malları' vardı ve değiştirmişlerdi bile..”
Bu ilk yazıdan sonra binlerce Peugeotzede, e-mail adresime araçları ile ilgili şikayetlerini bildirdi. Mahkemeye başvuranlar dosyalarını elden getirip, İnternethaber’in merkezine bıraktılar.. Haklarını aramamız konusunda destek istediler.. Bu köşede mağdurların şikayetlerini sürekli gündemde tuttuk. En son 19 Ağustos 2004 tarihinde yazdığımız yazıda şöyle demiştik:
“Peugeotzedeler e-mail adresime mesaj yazıp soruyorlar: "Sorunlarımızın arkasında duracağınıza söz verdiniz. Sayeniz de sesimizi bir yerlere duyurabildik. Ama kaç gündür yazmadınız, vaz mı geçtiniz?" diye..
Vaz geçmedim.. Peugeot sorununu gündeme getirdiğim ilk gün; verdiğim sözdeyim. Fransa'da ki Peugeot yetkililerinin kendi vatandaşlarına gösterdiği ilgi ve alakayı, Peugeot Türk yetkililerinin de, mağdur olan kendi vatandaşlarımıza gösterinceye kadar, yazmaya devam edeceğim.. 'Türk vatandaşı' kimliği taşımanın asla 'ikinci sınıf muamelesi görür' anlamına gelmediğini düşünüyorum.”
Nihayet Peugeot yetkilileri hatasını anladı. Önceki gün Anadolu Ajansının geçtiği haberi İnternethaber’de okudunuz. Fransız otomobil şirketinden yapılan açıklamayı tekrar aşağıya alıyorum.
“Fransız otomobil üreticisi Peugeot, 307 modelinden 200 bin aracını geri çağırdı. Açıklamada, aracın ön süspansiyonunda problem bulunduğu belirtildi.
Şirketten yapılan açıklamada, araçların potansiyel problemlere karşı önlem olarak geri çağırıldığı bildirildi.
Açıklamada, 15 Mart 2003 ve Haziran 2004 arasında üretilen 140 bin aracın ön süspansiyonunda problem bulunduğu, bu araçların 50 bininin Fransa'da olduğu belirtildi. Haziran 2004'te üretilen bin 800 aracın emniyet kemerlerinde problem bulunduğu açıklanırken, Mayıs 2001-Eylül 2003 arasında üretilen 1.4-litre HDI dizel motorlu 65 bin araçta da kirlilik kontrol sisteminden kaynaklanan problem bulunduğu kaydedildi.
Araçların 9 bininin Fransa'da kullandığı açıklandı.
Kullanıcıların karardan mektupla haberdar edileceğini açıklayan yetkililer, araçların yerel dağıtıcılar vasıtasıyla toplanacağını belirtti.”
Editörümüz bu habere şu detayıda eklemişti.
”Bilindiği gibi Internet Haber yazarı Bahri Kayaoğlu, aylardır bu seride bazı hatalar olduğunu ve bunların tüketici mahkemeleri ile de tespit edildiğini yazıyordu. Internet Haber'in yaptığı haberler üzerine aracından şikayetçi olanların sayısı bugüne kadar 2000'i geçti. Bu kişiler mahkeme kanallarıyla haklarını arıyor..
Internet Haber, bu konuyu ısrarla dile getirirken bazı art niyetli ve herkesi kendi gibi bilen kişiler, bizim şantaj yaptığımızı iddia ediyordu.
Ajanstan düşen bu haber, bu art niyetli kişilere de tokat niteliği taşıyor.”
Peugeot yetkililerini, geç de olsa yanlışlarından döndükleri için kutlarım. Peugeot sahiplerinin bu mağduriyetinin giderilmesinde az da olsa katkımız olduysa ne mutlu bize…
Gözlerime inanamadım.. Bu bir Peugeot’tu..
Beni hayrete düşüren o an elimde bulunan dosyaydı aslında. Birkaç gün önce bana getirilmiş olan bu dosya Peugeot’larla ilgiliydi.. Tamamı resmi belgelerden oluşan dosyadaki iddialar, Peugeot’ların hatalı üretildiğiydi.. Konuyu gündeme taşıyıp taşımamayı düşünüyordum. Söz konusu olan bir ‘marka’ydı.. Gerçi, dosya bana geldikten sonra, Türkiye distribütörü, Peugeot otomotiv Pazarlama AŞ’nin, müşteri ilişkileri sorumlusu İsmail Atav'ı, aramış durumu aktarmıştım. Fakat İsmail Atav, ne bu resmi belgeleri, ne de araçlarının hatalı üretildiğini kabul etmiyordu. Bilirkişi raporlarını ret ediyordu. Gerekçesini ise açıklayamıyordu.Hiç de İnandırıcı olmamıştı..”
25 Haziran 2004 Peugeot’la ilgili ilk yazımın girişi böyleydi..
Elimde bulunan dosya Sabiha Tüzünoğlu’na aitti ve hikayesi de şöyleydi..
”Sabiha Tüzünoğlu, İstanbul Altunuzade’de bulunan Açı Otomotiv Tic. AŞ’den, parasını peşin ödeyerek, 307 XR HDI 1.4 Peugeot marka bir otomobil satın aldı. Araç, 34 RZJ plakası ile 08.05.2003 tarihinde trafiğe çıktı.
Kısa bir süre sonra araçta problemler, dolayısıyla Tüzünoğlu için de kabuslar başladı.
Sabiha Tüzünoğlu, aracı kullandığı (daha doğrusu kullanamadığı) 7 ay içinde canından bezdi. Firmayı aradı, aracının üretimden kaynaklanan hatalarını anlattı, muhatap bulamadı. Son çare olarak, 02.04. 2004 tarihinde, İstanbul Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici
Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı’na başvurdu.
Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti, başvuruyu gündemine aldı ve taraflara bir davet yazısı çıkardı. Davet, 05.04.2004 tarih ve 2004/103 sayılı yazıyla Peugeot Otomotiv Pazarlama AŞ. Ve Açı Otomotiv Tic. AŞ’ye de gönderildi. 27.04,2004 tarihindeki toplantıya bu firmaların yetkilisi gelmedi.
Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti, konuyu 10.05.2004 tarihli toplantısında tekrar görüşüp, İstanbul Ticaret Odası Meslek Komitesinden Adnan Özer’i, bilirkişi tayine karar verdi. Alınan karar örneğini, 2004/103 sayılı bir yazı ile Tüzünoğlu’na ve firmalara bildirdi.”
Bilirkişi olarak tayin edilen Adnan Özer, hazırladığı raporu şu cümleyle bitirmişti. .
”(…) Bütün değerlendirmeler sonucunda aracın ayıplı mal statüsüne kabul edilmesi görüş ve kanaatimi bildiririm.”
Bilirkişinin bu raporu üzerine, Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti şu ‘Kararı’ aldı.
“İstanbul İli Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Kararıdır.
Karar: İ İstanbul Ticaret Odası Meslek Komitesinden Bilirkişi Adnan Özer’in, 05,05.2004 tarihli raporuna istinaden 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanunun 4 ve 13 üncü maddeleri ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesi çerçevesinde şikayet konusu aracın ayıplı olduğuna ve tüketicinin talebi doğrultusunda otomobilin geri alınarak parasının iade edilmesine, katılanların oy birliğiyle karar verildi.”
Bu karardan sonra ne mi oldu?
Firma yetkilileri Sabiha Tüzünoğlu’na, İstanbul İli Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti’nin kararını tanımadıklarını söyleyerek aracı değiştirmeyeceklerini bildirdiler. Araçlarının ‘ayıplı mal’ olduğunu
ret ettiler. Bir daha da telefonlarına çıkmadılar. Bu karardan sonra Sabiha Tüzünoğlu, üretici ve satıcı firmaların ‘ayıplı mal’ olduğunu ret ettikleri aracını, değişik arızaları nedeniyle tam 4 kere daha Peugeot'un yetkili servisine götürüp tamir ettirdi ve faturalarını aldı..
Binip rahat etmek için aldığı araca artık harcayacak zamanı ve parası kalmayınca da gidip Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı.
Davayı açınca öğrendi ki, kendisi gibi aynı marka araçtan mağdur olmuş ve mahkemeye başvurmuş en az 10 kişi daha var.. Hatta davayı kazananlar bile var. Peugeot firması tarafından, 03.11.2003 tarih ve 102812 sayılı bir yazıyla, İstanbul Ticaret Odası'na yazılmış bir belgede şunlar yazılı:
"İlgi yazınızda belirttiğiniz tüketicimizin aracında karşılaştığı sorunlar ile ilgili olarak Yetkili bayımız Efe Otomotiv ile görüşülmüştür. Tüketicinin talebi olumlu karşılanarak, 11.9.2003 tarihinde araç
değiştirilmiştir ve kendisine teslim edilmiştir. Bilgilerinize arz olunur. Hakan Özbudak Müşteri İlişkileri."
Demek ki 'ayıplı malları' vardı ve değiştirmişlerdi bile..”
Bu ilk yazıdan sonra binlerce Peugeotzede, e-mail adresime araçları ile ilgili şikayetlerini bildirdi. Mahkemeye başvuranlar dosyalarını elden getirip, İnternethaber’in merkezine bıraktılar.. Haklarını aramamız konusunda destek istediler.. Bu köşede mağdurların şikayetlerini sürekli gündemde tuttuk. En son 19 Ağustos 2004 tarihinde yazdığımız yazıda şöyle demiştik:
“Peugeotzedeler e-mail adresime mesaj yazıp soruyorlar: "Sorunlarımızın arkasında duracağınıza söz verdiniz. Sayeniz de sesimizi bir yerlere duyurabildik. Ama kaç gündür yazmadınız, vaz mı geçtiniz?" diye..
Vaz geçmedim.. Peugeot sorununu gündeme getirdiğim ilk gün; verdiğim sözdeyim. Fransa'da ki Peugeot yetkililerinin kendi vatandaşlarına gösterdiği ilgi ve alakayı, Peugeot Türk yetkililerinin de, mağdur olan kendi vatandaşlarımıza gösterinceye kadar, yazmaya devam edeceğim.. 'Türk vatandaşı' kimliği taşımanın asla 'ikinci sınıf muamelesi görür' anlamına gelmediğini düşünüyorum.”
Nihayet Peugeot yetkilileri hatasını anladı. Önceki gün Anadolu Ajansının geçtiği haberi İnternethaber’de okudunuz. Fransız otomobil şirketinden yapılan açıklamayı tekrar aşağıya alıyorum.
“Fransız otomobil üreticisi Peugeot, 307 modelinden 200 bin aracını geri çağırdı. Açıklamada, aracın ön süspansiyonunda problem bulunduğu belirtildi.
Şirketten yapılan açıklamada, araçların potansiyel problemlere karşı önlem olarak geri çağırıldığı bildirildi.
Açıklamada, 15 Mart 2003 ve Haziran 2004 arasında üretilen 140 bin aracın ön süspansiyonunda problem bulunduğu, bu araçların 50 bininin Fransa'da olduğu belirtildi. Haziran 2004'te üretilen bin 800 aracın emniyet kemerlerinde problem bulunduğu açıklanırken, Mayıs 2001-Eylül 2003 arasında üretilen 1.4-litre HDI dizel motorlu 65 bin araçta da kirlilik kontrol sisteminden kaynaklanan problem bulunduğu kaydedildi.
Araçların 9 bininin Fransa'da kullandığı açıklandı.
Kullanıcıların karardan mektupla haberdar edileceğini açıklayan yetkililer, araçların yerel dağıtıcılar vasıtasıyla toplanacağını belirtti.”
Editörümüz bu habere şu detayıda eklemişti.
”Bilindiği gibi Internet Haber yazarı Bahri Kayaoğlu, aylardır bu seride bazı hatalar olduğunu ve bunların tüketici mahkemeleri ile de tespit edildiğini yazıyordu. Internet Haber'in yaptığı haberler üzerine aracından şikayetçi olanların sayısı bugüne kadar 2000'i geçti. Bu kişiler mahkeme kanallarıyla haklarını arıyor..
Internet Haber, bu konuyu ısrarla dile getirirken bazı art niyetli ve herkesi kendi gibi bilen kişiler, bizim şantaj yaptığımızı iddia ediyordu.
Ajanstan düşen bu haber, bu art niyetli kişilere de tokat niteliği taşıyor.”
Peugeot yetkililerini, geç de olsa yanlışlarından döndükleri için kutlarım. Peugeot sahiplerinin bu mağduriyetinin giderilmesinde az da olsa katkımız olduysa ne mutlu bize…