BIST 9.458
DOLAR 32,59
EURO 34,79
ALTIN 2.497,94

Parkta eşimle öpüşebilecek miyim?

Olayların bu şekilde tırmanması için özel bir efor sağlandığını gerçekten farkında değil misiniz?

Feysbuk ve Twitter’ın en çılgın, en idealist, en milliyetçi, en özgürlükçü, en entelektüel, en hassas, en konuya hakim, en ağır siyaset uzmanları,her gördüğü videoyu/haberi belki de seyretmeden/okumadan paylaşım rekorları kıran ahali, eski moduna dönüp tekrardan feys’de Candy Crush oynamaya başladığı şu günlerde, kısa bir tatilin ardından yine sizlerleyim.

Dört günlük İstanbul seyahatimde; ailem, çevrem, arkadaşlarım, tanıştıklarım ve taksi şoförleri ile inanılmaz sohbetlerim oldu. Sohbet demeyelim, sadece dinledim, hep dinledim…Çünkü; herkes çok heyecanlı ve herkesin anlatacağı çok şey var…

İnsanları anlamak ne kadar zor ise, toplumları anlamakta zordur. Bunun altında yatan nedenleri toplumbilimcilere ve sosyalbilimcilere bırakıp, dinlediklerimden ne anladığıma gelmek istiyorum…

Öncesinde ikiye bölünmüş bir Halk var. Ve illa ki, sizden bir taraf olmanız bekleniyor.(biliyorum çok yeni bir şey söylemedim)

Ortada duramıyorsunuz yani…’’hadi ben de, her iki tarafı anlamaya çalışayım, objektif olayım’’ gibi bir lüks tanımıyorlar size…

Daha ilginci; dünyayı pozitif enerjinin kurtaracağını düşünen, enerji çalışmaları yapan, sıfır önyargılı olduğuna inanan, yoga/reike/parapsikoloji/nihilizm vb. ne varsa kendine katmaya çalışan ciddi bir çoğunluğun, ‘’ölümüne’’ bu yolculuktayız, bu vatanı kurtaracağız nidalarıyla tencere tava resitalleri…Onlar ayrı konu ama tartışılmaya değerler…

Diğer taraftan; ülkenin satıldığını anlatmaya çalışanlar, dış mihrakların oyunu olduğunu savunanlar ve benim dahi duymadığım birçok komplo teorileri, Başbakanın gezi olaylarını bilerek/isteyerek tırmandırmak için elinden geleni yaptığını anlatanlar, gezidekilerin bu oyuna çok güzel geldiğini savunanalar, gezi olaylarının arkasında Kılıçdaroğlunun olduğunu savunanlar, ülkede iç savaş çıkarmak için her türlü oyunun oynandığı, yine Başbakanı yere göğe sığdırmayanlar, ‘’ondan daha iyisi yoktur, olmayacaktır’’ diyenler, öcalan’ın oyununa geldiğini iddia edenler vesaire vesaire…

Uzun olmasın diye kısa kesiyorum ama sizlerde biliyorsunuz, her kafadan bir ses, her kafadan ayrı bir tiyatro…

Gezi parkı dün açıldı. Açıldı ve kapandı.(belki siz bu yazıyı okurken yine açılmıştır) Sadece şuna dikkatinizi çekmek istiyorum; Olayların bu şekilde tırmanması için özel bir efor sağlandığını gerçekten farkında değil misiniz?

İstanbul’da forumlarına özellikle katıldığım bu halkın(gezi) kanında gram savaşkanlık yok. Kendi hallerinde olan bu eğitimli ama tecrübesiz kalabalık ancak ve ancak sosyal medya’da kelimelerin şiddetine başvurabiliyor o da zaman zaman ama asla hiç biri bir Gökçek değil…

Bakınız Sayın Okuyucu; AKP safınız olabilir veya AKP karşıtı olabilirsiniz ama elinizi vicdanınıza koyup bir kez daha düşünün; Gezi’de neler olduğunu, bazı örgütlerin dışında direnen halkın, sıradan savunmasız halkın neden bu kadar üstüne gidildiğini, tansiyonun yükselmesinin neden istenildiğini bir kez daha düşünün. Her iki taraf birbiri için biraz empati yapsın ama acilen yapsın…

Açılıp kapanan Gezi parkının açılışında açıklama yapan İstanbul Vali’sine bir kadın vatandaş sorar;’’ parkta eşimle öpüşebilecek miyim?’’ Soru karşısında vali ve yanındakiler öncesinde şaşırıp sonrasında muzipçe gülerler. Artık akıllarına ne geldiyse(!)

Hatırlarsınız; Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, CHP’li Aylin Nazlıkaya’ya ‘’Kürtaj meselesi konuşulurken siz öyle bir söz sarfettinizki benim yüzüm kıpkırmızı oldu, evli ve çocuğu olan bir milletvekili kendisi ile ilgili bir organı nasıl böyle açıkca konuşabilir’’ demişti.

Muhtemelen ben TV ekranından fark etmemiş olsam da Vali bey ve çevresindekilerin bu soru karşısında yüzleri kızardı. Öyle ya! Dört duvar arasında her şey yaşanılabilir, hatta her şey(!) ama uluorta konuşmaya gerek yok!

Vali bu patavatsız (!) hatuna sorar; en çok merak ettiğin soru bu mu?

Meali; Tek derdin kocanla öpüşmek mi! (Valiye biraz hak verdim mi ne…)

Örf ve adetlerimizden bahseden Sayın Vali, aslında topluma göre hareket et kızım mesajı verdi.

Millet yadırgamıyorsa istediğinizi yapın dedi.

Ama bu hatun bilmezmi ki; bu tür durumlarda ‘’hey kendinize gelin’’ anonsu yapılmaktadır.

Habertürk’te Türkiye’nin nabzı programında, konuklardan biri aslında en can alıcı cümleyi kurarak esas büyük ortak zihniyeti ortaya koydu.

Vali’ye sorulan ‘’gezi parkında kocamla öpüşebilecek miyim’’ sorusuna kızan sayın Şen; ‘’Anan baban seni öpüşerek mi peydahladı’’ diyerek hepimizi dumura uğratmıştır.

Evet sayın vatandaş (soru soran kadına ithafen) cevap ver bakayım; ‘’anan baban seni öpüşerek mi peydahladı?’’

Bu arada Sayın Arınç; Evli ve çocuklu olmak bir ayrıcalık değildir. Statü hareketleri engellemez. Evli ve çocuklu olup bir çok utanç tablosunun öznesi olan kadınlar da yok değildir. Biraz geç bir açıklama ama durum böyle…