BIST 9.794
DOLAR 32,50
EURO 34,94
ALTIN 2.427,76

Özel TV’lerde müzik/sanat programları neden yok?!...

TV’ler magazine değil; ülkemiz kültür/sanatına yatırım yapılmalı.

GÜNCEL/BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ:TBMM’de 2015 kesin hesap ve 2017 bütçesi görüşüldü.TBMM TV naklen yayınladı.  Her partiye belli sayıda konuşmacı ayrıldı. Her MV, hangi bakanlıkla ilgili konuşacağını belirtiyor, sonra Meclis Grup Başkan veya Yardımcıları konuşuyor, sonra ilgili bakanlar konuşuyor ve maddeler oylanıyor…Türkiye’nin bütçesi görüşülüyor ama, salonda 50-60 MV var. Bu konuda Sn.B.Yıldırım, dikkat çekmişti, ama yıllardır  bir şey değişmiyor… İktidarda olan AK Parti MV’leri; her oturuma çoğunlukla katılıp, arkadaşlarının yaptıklarının/konuştuklarının yanında olsa iyi olmaz mı?!...Meclis Grup Başkan Vekilleri’nin günahı ne? Onlar kaçamıyorlar!...

Gelelim Milletvekillerine; Kimi MV kendini gösteriyor, kimisi sadece siyasi slogan atıyor, kimisi de hiçbir söylemeden kürsüden iniyor. Bir kısım MV; değineceği ilgili bakanlığı belirtiyor, ama giriyor genele, bakanlık kenarda kalıyor…Bir kısım MV; süreyi kullanamıyor, bir şey söyleyemiyor. Bir kısım MV; hikaye/kısas/hatıra anlatırken konuyu kaçırıyor. Bir kısım MV; -aynı partide olduğu halde- aynı konulara, neredeyse aynı cümlelerle değiniyor. Bir kısım MV; bakanlığın tarihinden başlıyor konuşmaya, asıl konuya giremiyor. Bir kısım MV; ilgisiz konularla zamanı doldurduğu için, sesi kesilse de kürsüyü bırakmıyor. Bir kısım MV; güzel Türkçe varken, argo dil kullanıyor. Bir kısım MV; kötü diksiyon ve telaffuzla anlaşılamıyor. Bir kısım MV; karşı partiye –az da olsa- teşekkür ediyor. Bir kısım MV, önündeki kağıda gömülüyor…Ve, genel görüntü hiç değişmiyor…Tıpkı, sempozyum ve kongrelerde olduğu gibi!... Demek ki sorun, insan kaynaklarında!...

Gelelim konumuza…

Görsel basında sadece TRT, müzikle ilgili programlara yıllardır yer veriyor ve önemli bir kadro ile sanatçıları kurumunda saklıyor.

İlk folklorik gezi programını, TRT'de, “Gezelim Görelim” programı ile 28 yıl, Anadolu'yu ve 30 ülkeyi gezen Nuran Yılmaz yapmıştı ve en çok izlenenlerden olmuştu.

Sizler ise; magazin, kadın/evlilik programları/yöresel  yemek/gezi programlarından başka müzik ve sanata yer vermiyorsunuz. (http://www.inter/ozel-tv-lerde-neden-turk-muzigi-programlari-yok-1226713y.htm)

Yazılı basında, Türk müziğinde sadece bir isim Yeniçağ'da Sn.Burhan Ayeri (Teşekkürlerimizle) müzik programlarını takip ediyor ve sağlıklı eleştiriler yapıyor.

Sabah’ta Sn.Mehmet Barlas, siyasetten fırsat bulursa, ara sıra müzik alanında yazıyor…

Karar’da Sn. Beşir Ayvazoğlu, edebiyattan fırsat buldukça sanata/müziğe yer veriyor.

Yeni Şafakta YalçınÇetinkaya;  her kesimi, her sanatçıyı, her yapılanı beğenmiyor, müzik kurumlarını, konservatuarları suçlayan yazılar yazıyor.

Sabah’ta Sn.Hıncal Uluç, Cumhuriyet’te Sn.Evin İlyazoğlu, Radikal’de Sn.Serhan Bali, Hürriyet’te Doğan Hızlan  batı müziği  etkinliklerine ve eleştirilerine yer veriyor.

İnternethaberde ise şahsım; eğitim/kültür/sanat konularına sıklıkla yer veriyorum.

Yani, çok azınlıktayız…

Ortada “materyal” var, ama  “imkan” yok…

Varsa..yoksa…siyaset…

Ekranlarda; bildik konular, çözüm yolları önerilip duruluyor…

Sanki;  kendilerinden başka bilen yok…

Bir gecede iki programa çıkıp, aynı konuları/ sözleri söyleyenler bile var!...

Ve, hala ekrana doymamışlar; kameraya oynuyorlar, kadraja girince şahinleşiyorlar…

Sağduyulu olan sizler de; görüyor, biliyorsunuz…

Konumuz, sanat ve  ulusal TV’ler ve yöneticileri…

TGRT HABER TV A.Ş. Genel Müdürü, Sn. Sait Eken,

Fox TV  Sorumlu Müdürü, Sn. İbrahim Onur Kumbaracıbaşı,

Star TV Genel Müdürü,  Sn.Ömer Özgüner,

ShoW TV Sorumlu Müdürü, Sn. Semra Tınaztepe,

ATV Genel Müdürü, Sn. Metin Ergen,

CNN Türk Genel Müdürü, Sn.Erdoğan Aktaş,
 Kanal D Genel Müdürü, Sn.Barış Tünay,
Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni, Sn.Murat Çiçek

NTV Genel Yayın Yönetmeni, Sn.Nermin Yurteri,

Habertürk TV Genel Müdürü, Sn. A. Veyis Ateş,

Bloomberght TV Genel Yayın Yönetmeni, Sn. Cüneyt Başaran,

Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü, Sn.Osman Gökçek,

 Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni, Sn.Hasan Öztürk,

Kanal 7 Sorumlu Müdürü, Sn.Mustafa Taha Dağlı,

Kanal A Yayın Koordinatörü Sn. Fahrettin Damga,

 360 Kanalı Genel Müdürü, Sn. İlkin Ündeş Kavuçu,  sizlere seslenmek istiyorum;

Sorumlu olduğunuz TV’larda  müzik/sanat programlarına neden yer vermiyor musunuz?

Siyasi tartışma programlarından, Her biri birbirine benzeyen dizilerden,

Gereksiz ve topluma bir şey vermeyen evlilik programlarından, 

Popüler isimlerin özel hayatları ile ilgili programlardan, 

10. defa  izlenen yabancı/yerli filmlerden, daha az mı izleneceğini zannediyorsunuz?

Reklam alamayacağınızı mı zannediyorsunuz?

Müzik programları; dizi/film v.b. programlarından daha mı çok maddiyat gerektiriyor?

Yıllar önce yapılan şov programlarının, nasıl takip edildiğini bilmiyor musunuz?

Meydanı, sadece müzik yarışmalarını yapan Kanal 8’e neden bırakıyorsunuz?

Meydanı sadece TRT Müzik’e neden bırakıyorsunuz?

Sizin, bu ülkenin müziğine/sanatına, sanatçısına borcunuz yok mu?

Kendinizi ülke gerçeklerinden neden  soyutlamaya çalışıyorsunuz?

Oysa;

Haftada bir gece yapacağınız müzik/sanat programlarının geri dönüşünün çok iyi olacağını uygulayarak görebilir, müzikseverleri ekranlara bağlayabilirsiniz?

Sizi mahcup etmeyecek, seyirciyi ekrana bağlayacak çok iyi, eğitimli; müzisyen ve  solist arkadaşlarımız var…

Her şey siyaset değil ki!..

Her şey magazin değil ki…

Hayatın rengi, popüler kültür değil ki…

Hayatın rengi, popüler isimlerin kaçamakları değil ki!..

Hayatın rengi, popüler isimlerin frikikleri değil ki!...

Hayatın rengi, sadece cinsiyet  değil ki!...

Hayatın rengi; popüler isimlerin –gerçek olmayan- büyük aşkları değil ki!..

"Çiçeğe de ağaca da hayvanlara da bakarken  sevgiyle bakmamız gerekiyor. Bu şekilde baktığımız sürece başaramayacağımız  bir şey yoktur. Sevgi, her şeyin en üstünde.İşinizi sevin, hedefinizi tutturun ve o yolda mutlaka ilerleyin.  Tabii ki para kazanmak çok önemli ama popüler kültürün sanatçısı olmak mı, yoksa  gerçek anlamda bu işe emeğini vererek sanatçı olmak mı? Ona karar verecek olan  sizlersiniz. Gerçek anlamdaki seçildiğinde çok uzun yıllar köklü olarak kalmış  olacaksınız. Popüler kültür, ne yazık ki çok çabuk geçen, bir dönem para  kazandıran ama bir daha hatırlanmayan bir şeklidir."Perihan Savaş/Ordu/Basından/30.11.2016)

Ülkemiz  için…

Milli  sanatlarımız için…

Milli  müziğimiz için…

Biraz  sağduyulu düşünebilir, programları düzenleyebilir  misiniz?!..

Son söz: “Televizyon gerçek hayat değildir... Gerçek hayatta insanlar kafelerden kalkıp işlerine gitmek zorundadırlar”   (Bill Gates)

Not: İsimler kurumların web sayfalarından alınmıştır.

AKADEMİSYENLERE PROMOSYON VARMIŞ!...
“YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz gecesinde emellerine ulaşamayan bazı güçlerin son dönemde Türkiye’nin ekonomisi üzerine oyun oynamaya başladığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı sonrası başlatılan döviz bozdurma kampanyasına destek vermek istediklerini belirten Battal, üniversite senotusu ile görüşerek iki yönde destek kararı aldıklarını bildirdi. Battal, “Birincisi üniversitemizin idari ve akademik personelimizden 20 bin üzerinde avro veya dolar bozduran 5 arkadaşlarımıza yurt dışını destekleme imkanı sağlayacağız. Yurt dışına çıktığı zaman bizim Bilimsel Araştırma Projeleri fonumuzdan onları destekleyeceğiz. Diğerlerine de teşekkür belgesi vereceğiz. Teşekkür belgesi akademik seyirde farklı bir anlam ifade ediyor.” ifadesini kullandı. Battal, 500 bin avro veya dolar bozdurarak, Türk lirasında kaldığını ispat edenlerin adının üniversitedeki amfi tiyatroya verileceğini bildirerek, “Bundan sonraki süreçte de daha güçlü desteklerimiz devam edecek. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları biz bozdukça hem ülkemiz güçlü konuma geliyor, hem de bizim üzerimizde oyun oynayanlar bundan sonraki oyunlarının tutmayacağını ve bizim ülkemizin, vatandaşlarımızın, milletimizin el ele vermek suretiyle güçlü bir şekilde geleceğe taşıdığını görecekler, görmeye de devam edecekler.” dedi. (A.A./05.12.2016)
Bu konuşmanın üzerinden 20 gün geçmiş… Bilimsel Araştırma Projeleri fonundan destek almanın şartları yok mu? Üniversiteleri yönetenlerin görevi, akademisyenlerin yurt içi ve yurt dışı projelerini desteklemek değil mi?  Ayrıca, merak ediyoruz, bu kadar dövizi bulunan kaç  akademisyen çıktı ve sonuç ne oldu? Mahsuru yoksa bekliyoruz…